Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

James Jeffrey: İran Suriye’de çözümün değil sorunun bir parçası | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Londra/İbrahim Humeydi

ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey, İran’ın Suriye’de çözümün değil sorunun bir parçası olduğunu belirterek tüm İran güçlerinin bölgeden çekilmesi gerektiğini söyledi.

Dün gazetecilere açıklamalarda bulunan Jeffrey, ABD’nin Suriye politikasının Başkan Donald Trump’ın İran ile mücadele ve DEAŞ’ın hezimetini güvence altına alan Ortadoğu yaklaşımının önemli bir parçası olduğunu söyledi. Jeffrey söz konusu politikanın, ABD Başkanı Donald Trump’ın Rus Mevkidaşı Vladimir Putin’e geçtiğimiz Temmuz ayında gerçekleştirilen Helsinki zirvesinde ABD güçlerinin 3 hedefi gerçekleştirmek için uzun bir süre daha Suriye’de kalacağını iletmesinin ardından canlılık kazandığını söyledi.

ABD’nin Suriye’deki üç hedefi hakkında konuşan Jeffrey “Birincisi DEAŞ’ın yok edilmesi ve bir daha geri dönmemesinin garanti altına alınması. İkincisi 2254 sayılı karar gereği Suriye’de siyasi bir süreç başlatılarak anayasa komitesinin kurulması ve 1.5 milyondan fazla insanın ölümüne ve Suriye halkının yarısının bölgeden göç etmesine neden olan sorunların çözülmesi. Üçüncüsü de Suriye’de çözümün değil sorunun bir parçası olan tüm İran güçlerinin bölgeden çekilmesi” dedi.

İstanbul’daki Suriye zirvesi

ABD’nin geçtiğimiz ay sonunda İstanbul’da gerçekleşen Rusya-Türkiye-Fransa-Almanya zirvesinin sonuçlarından ve zirvede alınan İdlib’de uzun süreli ateşkes yapılması ve sene bitmeden anayasa komitesinin kurulması kararını olumlu karşıladıklarını belirten Jeffrey, bir kez daha tüm yabancı güçlerin Suriye’den çekilmesi gerektiğine vurgu yaptı.

Suriye’de beş yabancı gücün bulunduğunu söyleyen Jeffrey bunların ABD, Türkiye, Rusya, İran ve İsrail olduğunu belirtti. Suriye’deki askeri gerginliğin artması sonucu meydana gelebilecekler hakkında açıklama yapan Jeffrey; geçtiğimiz Eylül ayında Suriye güçlerinin, İsrail’in bölgeye hava saldırısı gerçekleştirdiği sırada Rusya’ya ait bir uçağı düşürdüğünü belirtti.

Washington’un Moskova’nın S-300 füze sistemini Şam’a vermesi konusundaki duruşuna ilişkin gelen bir soruya cevap veren Jeffrey “Ortada bu füze sistemini kimin çalıştıracağı ve rolünün ne olacağı konusunda bir sürü soru işareti var. İran füzelerinin Suriye’de yayılmasını önlemek İsrail’in olmazsa olmaz çıkarları arasında. Bunu anlıyoruz ve İsrail’e destek veriyoruz” diyerek Donald Trump’ın Helsinki zirvesinde Putin’e Washington’un İsrail’in güvenlik hedeflerini desteklediğine vurgu yaptığını ifade etti.

Türkiye-PYD çatışması

Daha önce Ankara’da büyükelçilik yapmış olan Jeffrey Türkiye’nin PYD hedeflerini bombalamasının ardından Suriye’nin kuzeydoğusundaki durum konusunda kendine gelen soruya cevaben, Washington’un Abdullah Öcalan başkanlığındaki Kürdistan İşçi Partisi (PKK) konusundaki tavrının gayet açık olduğunu ve onu terör örgütü olarak gördüğünü söyledi. Washington’un Ankara’nın PKK karşısındaki tavrını anlayışla karşıladığını belirten Jeffrey, ABD’nin PKK örgütünün üç liderini terör listesine koyduğunu söyledi. Ankara’nın PKK-PYD bağlantısı hakkındaki duruşunu anladıklarını ancak PYD’yi terörist bir örgüt olarak değil Suriye Demokrat Güçleri’nin (SDG) önemli bir parçası olarak gördüklerini belirten Jeffrey, Türkiye’nin kendini savunma hakkını desteklediklerini söyledi.

Açıklamalarını sürdüren Jeffrey, Ankara ile ilişkileri iyileştirmek için belirli adımlar atıldığını ve bunların arasında Münbiç’te gerçekleştirilen ortak devriyeler ve PYD’nin Münbiç’ten çıkarak Fırat’ın doğusuna çekilmesini içeren yol haritasının uygulanması olduğunu belirtti. Jeffrey “Her şeyde Türkiye ile organize hareket ediyoruz” diyerek İran güçlerinin Suriye’den çıkarılmasında iki tarafın da çıkarının olduğunu belirtti. Suriye rejimi konusunda Türkiye ile aynı görüşte olduklarını belirten Jeffrey, Ankara’ya, PYD’yi içinde barındıran SDG’ye silah vermelerinin normal olduğunu ilettiklerini ifade etti. Washington, son zamanlarda PYD’ye teslim edilen silahlar arasında araç veya ağır silah bulunmadığını ve bunun diğer unsurlarla birlikte Suriye’nin doğusunda DEAŞ karşısındaki ilerleyişinin yavaşlamasının önemli nedenlerinden biri olduğunu söylüyor.

Gazetecilerden İran hakkında gelen soruya Jeffrey, ABD’nin Ortadoğu’daki müttefiklerinin İran’ın Lübnan, Irak, Yemen, Suriye ve Afganistan’daki faaliyetleri ile tehdit altında olduğunu belirterek “İran’ın politikalarına karşı müttefiklerimizle beraber hareket etmeye başladık. Trump yönetimi İran ile yapılan nükleer anlaşmadan ayrılma kararı alarak İran’ın Suriye’deki faaliyetlerine karşı yaptırımlar uygulamaya başladı” dedi.

Esed ile işbirliği mümkün mü?

ABD’nin Beşşar Esed hakkındaki tutumu konusunda kendisine yöneltilen soruya cevap veren Jeffrey, Washington’un politikasının şahıslara değil halkının yarısını göç ettirmemesi, savaş suçları işlememesi, kimyasal silahlar kullanmaması, İran’ın bölgedeki varlığını istememesi ve terör örgütlerinin bölgede konuşlanmasını kolaylaştıracak bir faaliyette bulunmaması gibi yeni Suriye hükümetinin ne yapabileceğine yönelik olduğunu söyledi. Jeffrey “Suriye hükümeti bu saydıklarımıza bağlı kalma sözü verirse onunla işbirliği yaparız” ifadelerini kullandı.

Suriye’nin geleceği hakkında konuşan Jeffrey; İran güçlerinin bölgeden çekilmesi, ateşkesin sürmesi ve 2254 sayılı karar gereği çözüm yapılması gerektiğini söyledi.