29 Ekim 1956’da Kafr Kasım katliamını gerçekleştiren kuvvetlerin komutanı olan Issachar Shadmi (96) cuma günü Tel Aviv’de öldü.

1956’da, İngiltere, Fransa ve İsrail’in Mısır’a karşı başlattığı savaşın ilk gününde meydana gelen katliamı yürüten merkezdeki cepheden sorumlu birimin komutanı olan Shadmi, 49 Filistinli sivilin katledildiği Kafr Kasım köyündeki katliam nedeniyle 1 kuruş gibi gülünç bir para cezasına çarptırılmıştı.

Süveyş Krizi’nin ardından, Ürdün yönetimi altında olan Batı Şeria’ya, Irak veya Ürdün ordusundan askerlerin girmesini engellemek için görevlendirilen Shadmi, bölgedeki Arap köylerine, özellikle de Kafr Kasım köyü sakinlerine 17.00-06.00 saatleri arasında sokağa çıkmayı yasaklamıştı.

Fakat şehir dışında çalışmaları nedeniyle sokağa çıkma yasağından habersiz olan işçiler, saat 17.00’da paydos edip evlerine dönmeye başlayınca, İsrailli askerler tarafından yakalanarak 43 Filistinli sivil sorgusuz sualsiz kurşuna dizildi.

17 çocuk ve genç, 9 kadın ve 17 işçi olay yerinde şehit olurken, söz konusu katliamda 13 kişi hayatta kalmayı başardı. Hayata kalan Filistinliler, İsrail askerleri bölgeden uzaklaşana kadar ölü taklidi yaptı.

Sokağa çıkma yasağı uygulandıktan birkaç saat sonra, komşu köylerde de 4 kişi öldürüldü. Köy ahalisinden bir baba, oğlunun öldüğünü duyduğunda kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti. Bir hamile kadın da bebeğini düşürdü ve köy halkı bebeğin ölümünü ‘İsrail askerlerinin şehit etmesi’ olarak gördü. Böylece resmi şehit sayısı 49 oldu.

Basına sansür

David Ben-Gurion hükümeti, katliamı örtbas etmek istedi. Arapça ve İbranice basının olayı yayınlamasına karşı askeri sansür yasağı getirildi.

O sırada haber, Knesset’te, hükümet ortağı solcu Mapam Partisi’nden milletvekili olan Yusuf Hamis’e ardından, Komünist Parti listesinden Knesset üyesi olan Tevfik Tubi’ye sızdırıldı.

Tubi, konuyu Knesset’in gündemine getirmeyi istese de, bu talebi reddedildi. Milletvekili Tubi, Mayer Flanner ve partideki diğer aktivistler, Kafr Kasım’a gitmek istedi fakat askerler kuvvet kullanarak köye girişlerini engelledi.

İki milletvekili ve yanındaki destekçileri, bir süre sonra köye gizlice girerek, köy halkı ile tanıştı ve görgü tanıklarını dinledi. Bu olayın ardından medyada katliamla ilgili ilk haberler sızmaya başladı.

Kafr Kasım katliamının basında yer almasının ardından, hükümet özel bir askeri mahkeme kurmak zorunda kaldı.

Katliamdan sonra düzenlenen askeri duruşma sırasında, sınır muhafızlarının komutanı Shmuel Malinki, Shadmi’nin kendisine sokağa çıkma yasağını delenlere karşı ateş açma emri verdiğini söyleyerek, “Ona köy dışından gelecek olan işçilerin durumunun ne olacağını sordum. ‘Allah onlara merhamet etsin’ diye cevap verince, o insanları öldürmek zorunda olduğumuzu anladık” dedi.

İsrail yargısının, Filistinlilere bakışını gösteren emsal bir karar

Mahkeme, 22 ay süren duruşmaların ardından, Kafr Kasım köyündeki eylemleri yasadışı ve insanlık dışı kabul ederek, sınır muhafızları askerini 15 ila 17 yıl arasında hapis cezasına çarptırdı. Fakat, askerler bir süre sonra dönemin İsrail Cumhurbaşkanı tarafından affedildi.

Katliamdan sorumlu birimin komutanı olan Shadmi ise, verdiği emirlerin askerleri tarafından yanlış anlaşıldığı bahanesiyle cinayetlerden beraat ettirildi ve sembolik olarak sadece 1 kuruş değerinde bir para cezasına çarptırıldı.

Bu karar, Filistinlilerin canının hiçe sayıldığını ve İsrail yargısının Araplara bakışını gösteren emsal bir karar oldu.