Mısır yönetimi, ABD’nin Mısır’a yardım programında azaltmaya gitmesinden üzüntü duyduğunu açıkladı. Uygulamanın iki ülke arasındaki stratejik işbirliği açısından olumsuz olduğunu belirtti. Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, Kahire’de bulunan Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda, ABD Başkanı Donald Trump tarafından görevlendirilen Jared Kushner başkanlığındaki Ortadoğu’da Barış Çalışmaları Heyeti’ni kabul etti.
ABD tarafından Devlet Başkanı Özel Yardımcısı Jason Greenblatt, Uluslararası Müzakere Temsilcisi ve Stratejik İşlerden Sorumlu Ulusal Güvenlik Müsteşarı Dina Habib’in hazır bulunduğu toplantıya, Mısır tarafından da Dışişleri Bakanı Samih Şükrü ve İstihbarat Başkanı Halit Fevzi katıldı.
Mısır Cumhurbaşkanlığı Resmi Sözcüsü Ala Yusuf, toplantıya ilişkin yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Sisi’nin, ABD ve Mısır arasındaki, iki tarafı çeşitli mecralarda bir araya getiren ilişkilerin devam etmesi ve iki ülke arasındaki ikili ilişkilerin geliştirilmesi için koordineli çalışılmasının önemine dikkat çektiğini söyledi.
Toplantıda, Mısır’ın, Filistin sorununun adil ve kalıcı bir çözüme kavuşturulmasına önem verdiğine değinen Cumhurbaşkanı Sisi, Filistinli gruplar ve İsrail arasındaki müzakerelerin yeniden hız kazanması için Mısır hükümetinin çalışmalarını sürdürdüğünü vurguladı.
Filistin sorununun çözüme kavuşturulmasının Ortadoğu’da yeni bir durum oluşturarak, terör örgütlerinin öne sürdüğü bahaneleri ortadan kaldıracağına işaret eden Sisi, Mısır’ın sorunun çözümü için çalışan uluslararası taraflarla ortak çalışmaya hazır olduğunu sözlerine ekledi.
Resmi Sözcü Ala Yusuf, açıklamasında, Filistin sorununa da değinerek, Sisi’nin toplantı esnasında Mısır-ABD ilişkilerinin ve ABD tarafının önümüzdeki dönemde Mısır’ın kalkınma çalışmalarına vereceği desteğin önemine vurgu yaptığını söyledi. ABD tarafının, teröre karşı mücadele ve Filistin sorununun nihai çözümü için ortaya koyduğu çabaları takdir ettiklerini sözlerine ekledi.
Mısır kaynakları, Filistin sorununun Mısır açısından her zaman öncelik arz ettiğini ve sorunun çözümünün Ortadoğu’da yeniden istikrarın sağlanması açısından Mısır için önemli olduğunu, çözümün Filistin ve İsrail tarafları arasında barışa katkı sağlayacağını ifade etti. ABD yönetiminden önümüzdeki dönemde bu konuda daha fazla katkı sunmasının beklendiğinin altını çizdi.
Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şükri ise ABD Dışişleri Bakanlığı Heyeti’ni makamında kabul etti. Toplantıya dair, bir açıklama yapan Mısır Dışişleri Bakanlığı Resmi Sözcüsü Ahmet Ebu Zeyd, Şükri’nin, ABD tarafının Filistin ve İsrail arasında barışı sağlama yönünde attığı adımların, Mısır tarafından takdirle karşılandığını ve ABD yönetiminden önümüzdeki dönemde bu konuda daha ciddi adımlar atmasını beklediklerini aktardığını ifade etti.
Açıklamasında, Dışişleri Bakanı Şükri’nin, ABD Heyeti ile yaptığı toplantıda, Filistin tarafı ve İsrail arasındaki müzakerelerin yeniden başlaması yolunda iki tarafın cesaretlendirilmesi için dayanılacak esasları gündeme getirdiğini anlatan Ebu Zeyd, bölgenin barış ve istikrara susadığını ve İsrail ile barış içinde yaşayacak bir Filistin devletinin kurulması yoluyla Filistin sorununa getirilecek kalıcı bir çözüm sayesinde barış ve istikrarın sağlanabileceğini ifade etti.
Şükri, toplantı esnasında, ABD Heyeti tarafından, Mısır’ın barış görüşmelerini ileri taşıma vizyonu ile Batı Şeria ve Gazze’deki insani durumun geliştirilmesine dair sorduğu soruya detaylı bir cevap verdi. Bunun üzerine iki taraf, Mısır ve ABD arasında, İsrail-Filistin barışının sağlanması ve müzakerelerin yeniden başlaması hususunda koordineli çalışma konusunda anlaştı.
Bazı medya organlarında Mısır Dışişleri Bakanlığı’nın toplantıyı iptal ettiği yönünde çıkan haberler yalanlanmış oldu.
Mısır Dışişleri Bakanlığı, dün yaptığı açıklamada, ABD’nin Mısır’a maddi yardım programı kapsamında sağladığı bazı kaynakları iptal etmesinden üzüntü duyduğunu açıklamıştı.
Ortadoğu’da 70’li yıllardan beri ABD’nin önemli müttefiklerinden biri olan Mısır’a ABD tarafından, Mısır’ın İsrail ile imzaladığı ve ABD’nin garantörlük yaptığı Camp David Anlaşması kapsamında yıllık 1.3 milyar dolar değerinde askeri yardım sağlanıyor.
Uzmanlar, ABD’nin Mısır’a sağladığı ekonomik yardımda gittiği indirimin Mısır açısından önemli bir meblağ olmadığını, Mısır tarafının ABD’nin tavrında olumsuzluk olmasına önem verdiğini ifade ediyor.
Mısır Temsilciler Meclisi Dışilişkiler Komitesi Sekreteri Tarık el-Huli, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “İnsan hakları konusunun Mısır’ın içişlerine müdahale aracı olarak kullanılması doğru değil. Başkan Trump’ın seçim kampanyası döneminde dile getirdiği gibi Mısır halkının Obama yönetiminin yanlış politikalarının sebep olduğu kaos ve terör ortamından dolayı verdiği kurbanlar göz ardı edilemez” dedi. ABD yönetiminin aldığı kararın, teröre karşı mücadele çağrısıyla çeliştiğini ve ABD’nin stratejik çıkarlarına zarar verdiğini vurguladı.
Öte yandan, dün gece, Rueters Haber Ajansı’na konuşan Washington’da bulunan kaynaklar, Mısır’ın insan hakları alanında ilerleme kaydedemediği gerekçesiyle, ABD yönetiminin Mısır’a sağladığı ekonomik yardımdan 95.7 milyon dolarlık bir kesinti yapma kararı aldığını duyurmuştu.
ABD Başkanı Donald Trump, geçtiğimiz temmuz ayında, Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ile gerçekleştirdiği telefonda görüşmesinde, Mısır’ın teröre karşı mücadelesinin sürdürülmesi gerektiğini vurgulamıştı. Trump yönetimi döneminde, Mısır-ABD ilişkileri gelişme gösterirken, Sisi, seçim sonrası Trump’ı tebrik eden ilk liderlerden biri olmuştu.
Sisi’nin geçtiğimiz nisan ayında gerçekleştirdiği ABD ziyareti, 2009 yılından bu yana bir Mısır Cumhurbaşkanı’nın Beyaz Saray’a yaptığı ilk ziyaret olarak dikkat çekmişti.
ABD Eski Başkanı Barack Obama, 2013 yılında, İhvan Cemaati’ne bağlı Muhammed Mursi’nin iktidardan uzaklaştırılmasına karşılık ABD tarafından Mısır’a sağlanan ekonomik yardımın bir kısmını dondurmuştu. Obama, Mart 2015’te Mısır’a sağlanan ekonomik yardımı bir kez daha dondurarak yıllık 1.3 milyar dolarlık ekonomik yardımda kesintiye gitmişti. Ağustos 2015’te ise ABD’li diplomatlar, Kahire yönetimine ABD tarafından sağlanan yardımları ulaştıran şirketlerin yeniden faaliyet göstermeye başladığını duyurmuştu.