Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

KAICIID ve Dinler: İnsanlığın ortak iyiliğine bir bakış | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Değişik dinlere mensup olanların arasındaki diyalog hakkında bir tek bir şey söylenebilir: Barışı inşa etmek ve insanlar arası çatışmalara son verme yönünde yolculuktur. Temeli adalete birlikteliğe ve ortak vatandaşlığa dayanan köprüler kurma ve duvarları yıkmadır.

Bu bağlamda, Kral Abdullah bin Abdülaziz döneminde dini ve siyasi liderleri dünyadaki barış için diyalog için bir çatı altında bir araya getirmeyi arzulayan Suudi Arabistan’ın ilerici rolü geliyor ve buradan birkaç yıl önce “Kral Abdullah Bin Abdülaziz Dinler ve Kültürler Mensupları Arasında Diyalog Konferansı Merkezi (KAICIID)” tarafından Viyana’da kurularak tek tanrılı dine mensup kişilerle diğer sonradan olma mezhep mensupları arasındaki uzlaşma ve mutabakat için bir platform oluşturdu.

Bu merkezi özel kılan şey, Arap dünyasındaki çeşitli dini liderler ve kurumlar arasındaki diyalog ve işbirliğinin ilk platformu olması sebebiyle özellikle dikkat çekicidir. Bu platform Arap Ülkelerindeki Müslümanlar ve Hıristiyanlar için ortak vatandaşlığın güvence altına alınmasına ve güçlenmesine katkıda bulunacak bir anlayış sağlayacaktır.

KAICIID Genel Sekreteri Faysal Bin Muammer açılış konuşmasında bu platformun, topluluklar arasındaki boşluğu doldurabildiğini; çünkü farklı topluluklardan gelen dini liderler, ulusal sınırlar içinde koordineli bir şekilde birlikte çalışma fırsatı bulamadığını vurguladı.

Bu yaratıcı entelektüel projenin amacı, din, mezhep veya ırka bağlı olmaksızın, eşitlikçi ve ortak yurttaşlık ve eşitlik çatısı altında dini cemaatlerin haklarının korunması ve korunması için savunmak için tüm dünyadaki dini liderler ve kurumlar arasında ortaklıklar kurmaktır.

Bununla birlikte birileri ortaya çıkabilir ve: ‘Klimalı odalarda yapılan bu tür tatlı sohbetlerin bir sürüsünü işittik, ama diyaloğun özellikle Arap sokağına ulaşmadığını ve harekete geçmediğini de biliriz’ diye diyebilir.

Üretken ve önemli rolüyle göz dolduran Faysal Bin Muammer merkezin rasyonaliteye dayalı teoriyi pratik uygulamayla birlikte sunacağını ve bunu alanda uygulamaya sokacağının müjdesini verdi. Bin Muammer buna şu örneği verdi: Arap ülkelerinden farklı inançları ve toplulukları temsil eden dini kurumlardan 400 kadar genç erkek ve kadın, son üç yıldır eğitildi: Eğitimin özü, mahalle, çevre, yerel ve bölgesel çevredeki diyalog kültürünü derinleştirmekti. Bu uygulamanın da küreselleşmesi umulmaktadır.

KAICIID’ın yaratıcılığı bu gençlerin eğitilmesiyle sınırlı kalmadı, başka gençler de bu gençlerin elinde eğitilecek ve Araplar barışı yücelten ve düşmanlığın yarattığı farkları azaltan gitgide genişleyen bir aritmetik dizeye sahip olacak. Bu gençler vatandaşlık ve karşılıklı saygı paydasında buluşacak ve sosyal iletişim imkanlarını kullanarak geleceklerini şekillendirecekler.

KAICIID’ın faaliyetleri bir zaman altın çağını yaşayan ve Yahudilerin ve Arap Hıristiyanlarının ve özellikle Süryanilerin üretiminde katıldığı Arap medeniyetini hatırlatmaktadır. Zira bu unsurlar Yunan düşüncesini Arapçaya tercüme ettiler, bu fikriyata şerh ve ekler sundular, ardından da bu düşünceler hakkında telifler ürettiler ve hepsi de Harun El Reşid’in otağında kendilerine saygı ve itibar dolu yer buldular, tüm bunlar, bugünkü tarihi tıkanıklığa geçmeden önce yaşanmıştı.

KAICIID’ın girişimi oldukça öncü ve yaratıcıdır, zira; merkez Arap dünyasının İslami ve Hristiyanlığının dini enstitüleri, yüksekokullarından oluşan ilk ağını kurdu ve değişik din, mezhep ve kültürlerin mensupları arasında diyalog eğitimi konusunda ortak bir yaklaşımın gelişmesi amacıyla bu ağa görev vermiştir.

Dünya şehirleri KAICIID’den ne bekliyor?

Mescid-i Haram Kabe İmam ve Hatibi Şeyh Salih Bin Abdullah Bin Hamid’e göre, insanlar ve insanlık, önündeki problemlerin çözülmesi ve ileriye yol alınması için, Kral Abdullah Merkezinin girişimlerine, düşünürlerine, ve yollara ışık tutacak referansına ihtiyacı var.

Ekümenik Patrik Parthalemous’a göre ise: Dinler, artan laiklik ve köktendincilik karşısında bir arada durmalı ve dayanışma içinde olmalı, bu hedefi gerçekleştirmek için ise dayanışmanın bir bu amacın gerçekleşmesi için dayanışma biçimi olan diyalog yoluyla sağlanmalı ve güçlendirilmelidir.

Doğu üç monoteist dini doğurdu, batı zihinleri ise bize çatışma teorilerini verdi. Batılı bazı trompetler ise , yaratıcı maneviyatın geniş ufuklarıyla tutarlı olmayan kapsamlı bir vizyonla tarihsel gelişimin sonunun yaklaştığı kara haberini yaydı. Sonuçta şu soru akılda kalır: Dünyanın içinde olduğu karanlıktan kurtulmak için ‘yaratıcı Doğu’nun uyanma vakti geldi mi’?

Gerçek şu ki, yol uzun ve zorluklarla dolu ve engeller dolu, uluslararası atmosfer sisli ve barış neredeyse yok oluyor, savaşları ise yeniden ölüm yollarını açmak için pusuda bekliyor olmasına rağmen, kötümserlik altında her zaman daima iyimserlik olmalıdır.

Özetle; Laikliğin ve karanlık köktenciliğin yaygın olduğu bu dönemde “KAICIID” aydınlatan bir ışıktır.