Hiç şüphesiz bugüne kadar akıbeti bilinmeyen Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı meselesi, kriminal bir meseleden ziyade siyasi oyun kartına ve medyada şantaj aracına dönüştü.

Çeşitli taraflar, bu kartı sağa sola fırlatıp suyunu çıkartıyor. Bu kartı isteyen istediğine veriyor. Yüzücüler, farklı akıntılarda bu kartla kürek çekiyor. Herkes, bacağını sarkıtıp Kaşıkçı kartı üzerinde suda geziniyor!

Cemal’e ne oldu? Cemal’e kim ne yaptı? Bunu yapanlar kim? Olayın içindeki gizemli oyuncular kim? Artık tüm bunlar önemli değil. Çünkü İhvancı ve küresel solcu medya mahkemelerinde kurulan basın ve siyaset mahkemesinde önemli olan şey fiilen gerçekleşti. Medya ve siyaset mahkemesi, kararını alıp hükmünü verdi. Cezayı belirledikten sonra da oturumu kapattı!

Suudi Arabistan devletiyle Müslüman Kardeşler arasındaki stratejik ilişkiyi yazan, araştıran ve kendisini bu büyük göreve olağanüstü büyükelçi olarak aday gösteren Suudi gazeteci Cemal bin Ahmed bin Hamza Kaşıkçı, yolculuğunun son dönemecinde uluslararası oyuncuların ve grupların amaçlarına alet olacağını biliyor muydu?

Maalesef Cemal, dünyada ortadan kaybolan ya da öldürülen ilk ve son gazeteci, siyasetçi ya da aktivist değildir. Bunun onlarca, yüzlerce örneği var. Hatta bugünlerde Interpol Başkanı Çin’de kayboldu! Artık siz hayal edin! Kendisine ne olduğu günler sonra ortaya çıktı. Çin, “Interpol Başkanı’nı sormayın… Bu kişi gözaltına alınmıştır. Onun yerine başka birisini bulun” şeklinde açıklama yaptı. Uluslararası taraflar, bu durumu tuhaf bir esneklikle karşıladı. Interpol Başkanı’nın yerine başkası tayin edildi. Cemal olayında olduğu gibi Interpol Başkanı’yla ilgili küresel bir yaygara kopmadı.

Amaç şu ki Suudi Arabistan, farklı uluslararası gruplar tarafından devlet, proje, vizyon ve yönetim olarak ısrarla hedef alınmaktadır. Cemal’in haberi, Başkan Trump’ın ekibi Cumhuriyetçilerle azılı düşmanları Demokratlar arasındaki derin düşmanlığın ve bölünmenin olduğu bir ortamda ABD seçim sezonuna denk geldi. Trump’ın müttefiki Suudi Arabistan, yine Trump tarafından hedef haline geldi.
Soruşturmanın sonucu ne olursa olsun -ki ABD Dışişleri Bakanı Pompeo, Riyad’da soruşturmanın yapılmasını takdir etti- bu krizden medya, diplomasi ve kültür bakımından birçok ders çıkarılmalı.

Tam olarak Suudi Arabistan medyasını suçlayanlara ya da Suudi Arabistan’la ittifak içerisinde olanlara şunu söylemek istiyorum: Yavaş olun! Medya da dâhil gerçek sorunları kabul ediyorum; ancak son zamanlarda yaşananlar daha çirkin, daha kötü ve daha karışıktır.