Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Kaşıkçı’ya dair senaryolar ve arkasındaki kesimler | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

İstanbul’daki Suudi Arabistan Konsolosluğu’ndan çıktıktan sonra kaybolan Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’ya yönelik araştırma sürüyor. Ankara, Riyad’la işbirliği içinde yürüteceğini duyurduğu soruşturmaya devam ediyor. Dosyaya yakın kaynaklar, siyasi suiistimal girişimlerinde bulunan bazı ülke ve medya kuruluşlarının uydurma suçlamalar ve çeşitli senaryolarla Suudi Arabistan’ı hedef almasını kınadı.

Soruşturma ile ilgili gelişmeler hakkında bilgi sahibi bir kaynağın Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamalara göre ortaya atılan senaryoların dayandığı herhangi bir kanıt yok. Kaynak, Krallığı hedef almak için söz konusu kaybolma olayını istismar etmeye çalışanların her gün çelişkili hikayeler kurgulamaları nedeniyle bir karışıklık olduğunu belirtti. Kaynağın açıklamalarına göre kimi Kaşıkçı’nın kaçırılarak Suudi Arabistan’a götürüldüğünü iddia ediyor, kimi ise konsoloslukta öldürüldüğünü öne süren senaryolar yazıyor.

Kaynak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuyla ilgili olumlu beklentileri olduğuna dair açıklamalarda bulunmasına rağmen daha sonra danışmanının yaptığı açıklamada olayda üçüncü bir tarafı suçlanarak Türkiye’de derin bir devlet olabileceğine işaret ettiğini söyledi. Suudi Arabistan’a düşman unsurların olayı Krallığa galip gelmek için bir fırsat olarak değerlendirdiğini, sonuçları hakkında fikir yürüterek gerçekliği olamayan ve mantıksal temele dayanmayan çelişkili suçlamalarda bulunduğunu belirtti. Kaynak, Kaşıkçı ve ailesinin başındaki belanın sona ermesini diledi.

Kaşıkçı’nın ailesi, olayın siyasileştirilerek kayıp gazeteciye ne olduğu ile ilgilenmeyen taraflarca istismar edilmesini reddettiklerini dair açıklamalarda bulunmuştu. Ayrıca Suudi Arabistan hükümetine güvendikleri de vurgulanmıştı.

Hukuk Danışmanı Mutasım Kaşıkçı yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Cemal’in kaybolması siyasileştirilerek acemi, kötü ve ahlaksız bir şekilde istismar ediliyor. Cemal’in çocukları ve torunları olduğunu unuttular. Olanlardan dolayı üzgünüz. Herkes Cemal ve ailesini unuttu. Gündemde yer alan konular ve boyutlarının bir önemi yok. Önemli olan tek şey kendinsin selamette olmasıdır.”

Şarku’l Avsat’a konuşan Arap bir diplomat, Suudi Arabistan’a yapılan çeşitli suçlama kampanyalarını Krallık’taki dönüşümlerden etkilenen kesimlerin milyarlarca dolar harcayarak başka yollarla bozmada başarısız olduğunu söyledi. Diplomat, ekonomik ve sosyal olarak gerçekleşen kalkınma çalıştaylarını hedeflemeye çalıştıklarını belirtti.

Diplomat, söz konusu kesimlerin geçmişinin komplolar ve suikastlarla dolu olduğunu belirterek Suudi Arabistan’ı zayıflatmak için suçlamalara başvurmalarının çok da uzak bir ihtimal olmadığın söyledi. İhvan-ı Müslimin (Müslüman Kardeşler) ve arkasında duranların, özellikle bölgedeki projelerinin başarısızlığa uğraması ve Arap Baharı’nın patlak vermesinin ardından birçok ülkede verdikleri kayıpların ardından şu an en zayıf hallerinde bulunduklarına işaret etti. Arap diplomat, söz konusu kesimlerin içeride ve dışarıda kendileriyle bağlantılı ağları harekete geçirdiğine dikkat çekti. Özellikle de medyayı, Suudi Arabistan’ı zayıflatmak için görevlendirdiklerini vurguladı.

Şarku’l Avsat’a değerlendirmelerde bulunan diplomat Katar’ın, uluslararası arenada terör örgütü olarak kabul edilen İhvan-ı Müslimin’in ve medya kuruluşlarının bu kesimlerin başında geldiğini söyledi. Söz konusu kesimlerin özellikle 2011 yılından bu yana, Arap Baharı sırasında oynadığı şüpheli rollerin ardından bölgede ve bölge dışında kamuoyu güvenini kaybettiğini, yalanlarının kendi kitlesi dışında kimseyi etkilemediğini belirtti.