Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Katar ambargosu gerçekten başarısız mı oldu? | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Yoğun bir PR (halkla ilişkiler) kampanyası çerçevesinde Katar’ın, üzerinden bir yıl geçen ambargo karşısındaki dayanıklılığını ve başarısını öven birtakım yazılar yayınlandı. Gerçekte ise Doha, ambargoyu bitirip ilişkileri yeniden tesis etme girişimlerine bir senedir hiç ara vermemesine rağmen bunda başarılı olamadı.

Propaganda içerikli son yazılardan birinde, Katar’ın ‘ablukaya 100 yıl daha dayanabileceğine’ ve ilişkileri kesen dört ülkenin Katar ekonomisine zarar veremeyeceğine işaret ediliyor. Peki, madem ki Katar ablukadan etkilenmiyor ve umursamıyor, o zaman neden her türlü yola başvurarak ablukayı bitirmek için müdahale etmesi konusunda ABD’yi ikna etmeye çalışıyor? Niçin Doha dört bir yana koşarak Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Bahreyn ve Mısır’ı kendisiyle ilişkilerini yeniden tesis etmeleri için zorlamaya uğraşıyor?

Dört ülke de şunun gayet iyi farkında ki, Katar küçük bir pazar ve büyük bir banka. Sahip olduğu servet sayesinde küçük pazarının ihtiyaçlarını dünyanın herhangi bir yerinden havayolu taşımacılığıyla rahatlıkla karşılayabilir. Bu nedenle en başından beri ekonomi silahının, siyasi açıdan Katar’ı taviz vermeye zorlayıp zorlamayacağı konusunda bir yanılgı yoktu.

Öyleyse neden Katar’a ambargo uygulanarak hava sahası ve kara sınırı kapatıldı? Dört ülke de Katar’ın radikal ve muhalif grupları finanse etmesinden ve bu ülkelerde iç karışıklık çıkaracak her türlü çabayı desteklemesinden şikayetçi. Bu dört ülke, Katar’la anlaşma yapmak da dâhil olmak üzere çeşitli çözümler denedi, fakat Katar bu çözümlere saygı göstermedi. Bu nedenle söz konusu ülkeler Doha ile diplomatik ve ekonomik ilişkilerini kesmeye karar verdi. Hava sahasının ve kara sınırının kapatılması bunun bir neticesiydi. Ambargo şüphesiz Katar’a zarar verdi, ama iş bununla bitmedi. Sadece Katar Havayolları, yılda 5 milyon Suudi yolcu taşıyordu. Ambargo ile birlikte bu tamamen durdu. Katar kurumlarının açıkladığı rakamların çoğu, gerçek kayıpların büyüklüğünü göstermiyor. Ancak yine de bu durum, Katar’ı iflasa sürüklemeye yetmeyecektir.

O halde haylaz komşu Katar’la ilişkileri kesme kararı neyi başardı?

Ambargo kararı, Mısır’ın Katar’la bağlantısının daha az olmasından dolayı özellikle Suudi Arabistan, BAE ve Bahreyn’in arzusunu gerçekleştirdi: Katar tarafıyla her türlü temas ve işbirliğinin yasaklanması sonrası Doha’nın komşu ülkelerin içişlerine müdahale etmesine son verdi. Ambargo sayesinde Katar’ın bu ülkelerde faaliyet gösteren ve sınırın açık olmasından istifade eden iç şebekeleri yok edildi.

Ne siyasi ne de ekonomik açıdan dört ülkenin Katar’a ihtiyacı var. Dolayısıyla dört ülke de pekâlâ Katar’sız 100 yıl yaşayabilir. Ama Doha hükümeti tek başına ve yalnız. Katar, diğer ülkelerin içişlerine müdahale etmesine halkının da razı olmadığını iyi biliyor. Ayrıca halk, dört ülkenin kapılarının yüzlerine kapatıldığını görmekten de mutlu değil. Öte yandan dört ülkenin halkı ise Katar’ı seyahat rotalarından çıkarmış olmayı çok da umursamıyor, zira popüler bir destinasyon değil ve alternatifi çok.

Peki ya Katar’ın İran’la yakınlaşma tehdidine ne demeli? Doha ve Tahran arasındaki iyi ilişkiler, ambargo öncesine dayanıyor ve Körfez İşbirliği Konseyi için uzun zamandır sorun teşkil ediyor. Şayet Doha, Tahran rejimiyle ticari, sivil ve askeri işbirliğini genişletmek isterse, İran’la iş yapan ülkeleri sert yaptırımlarla tehdit eden ABD ile karşı karşıya gelecek.

Sonuç olarak Katar’ın ablukaya dayanıklılığını yüceltmek için yazılan yazıların birçoğu ya tamamen propaganda ya da Doha’yla uzun zamandır yaşanan anlaşmazlığın doğasını anlamayan eksik bir analizden ibaret. Zira asıl amaç Katar’ı izole etmek ve Katar’la işbirliği yapmayı durdurmak.