Aralarında Reuters’ın da olduğu haber ajanslarına göre, Katar rejimin adı, İngiltere’deki Barclays Bankasındaki yolsuzluk soruşturmalarına karıştı.
Katar yönetimi aynı zamanda Irak’taki terörist gruplarına 500 milyon dolar para yatırılmasına, rüşvet ve terörist gruplarına fon sağlama konularında skandallara imza attı.
Doha’nın 2022 Dünya Kupasına ev sahipliği yapmak için de yolsuzluk iddialarına karışmasına kadar birçok alanda ismi geçiyor. Aynı şekilde uluslararası büyük kuruluşlardaki nüfuzunu genişletmek için yasadışı yöntemlere başvurmakta.
Alman Mali Denetleme Kurumu’nun Katar yönetiminin Alman Deutsche Bank üzerindeki yatırımlarına yönelik önceki gün başlatmış olduğu yolsuzluk soruşturması son değil.
Katar hükümetinin skandalları bununla da bitmiyor. 2008 yılında Barclays Bankası’na yaptığı acil sermaye artırımıyla suçlanıyor.
Barclays Bankası Başkanı Roger Jenkıs, bankayı ekonomik krizden kurtarmak için o dönemin Başbakanı Hamad bin Casım ile 6.1 milyar İngiliz sterlini için anlaşmışlardı.
Banka, 2008 yılında Katarlı yatırımcılarla yapılan anlaşmaya yönelik iki soruşturma geçirdi ve mali kriz döneminde hükümete ait mal varlığını elinden çıkardı. Soruşturmadan beş yıl sonra, 2008 yılında Banka’nın sermaye artırma ile ilgili girişimine yönelik Sahtecilik Ofisi soruşturma davası başlattı. Banka, 2008 yılının Kasım ayında Maliye Bakanlığı aracılığıyla 3 Milyar Dolar değerinde Katar’dan borç almıştı.
İngiliz Yolsuzluk Soruşturma Bürosu, Barclays ve üst düzey yetkililerini, 2008 yılında Katar ile banka sermayesini artırmak için yaptığı 4.5 milyar İngiliz sterlinlik anlaşmada komplo, yolsuzluk ve sahtecilik suçlamasında bulundu.
Bundan yedi yıl önce Katar yöneticilerine yönelik, 2022 Dünya Kupası organizasyonunun düzenlenmesi için ‘’oy’’ satın aldığına dair suçlamaların ardı arkası kesilmedi. İlk kez bir Amerikan Mahkemesi bu konuda Spor Pazarlama şirketinin eski başkanı olan Arjantinli bir kişinin ifadesini dinledi. Arjantin Futbol Federasyonunun eski başkanı olan -o zamanki FIFA başkan yardımcısı- Julio Grundon’a (53 yaş), Katar lehine oy kullanması için en az 1 milyon dolarlık rüşvet aldığına dair ithamlarda bulunuldu. FIFA İcra Komitesinin 22 üyesinden biri olan Borzaku’nun New York’taki duruşmada yemin etti. İfadesine göre, 2014 yılında ölen Julio Grundona’nın, 2010 yılında 2018 Rusya Olimpiyatları ve 2022 Katar olimpiyatları için 80 Milyon dolar istediğini belirtti.
Alman BİLD gazetesi’nin 16 Kasım 2017 Perşembe günkü haberine göre, ABD yetkilileri tarafından FIFA’daki 42 dünya eski futbol yetkilisi ve yöneticisine açılan soruşturmada bu kişinin ifade veren ilk kişi olduğunu belirtti . ABD yetkilileri Mayıs 2015’ten bu yana soruşturmayı sürdürmektedir.
Ancak Borzaco, sadece Grondona’nın değil aynı şekilde FIFA eski başkanının kızı Havelange’ın kocası Brezilya federasyonu eski başkanı Brezilyalı Ricardo Teixeira’nın da Katar’dan rüşvet aldığını belirtti. Aynı şekilde Conmebol Federasyonu eski başkanı Paraguaylı Nicolas Luis’in ABD’ye sınır dışı edilmeyi reddettiğini ifade etti.
İspanyol Ulusal Polis Teşkilatı ve Ticari Suçlarla Mücadele Birimi’nin hazırladığı raporda, Barcelona’nın eski başkanı ve 2022 Katar Olimpiyatı özel danışmanı FIFA İcra Dairesi Eski Üyesi İspanyol Sandro Rosell ve diğer üyelerinin de Dünya Olimpiyatları’nın Katar’da düzenlenmesi için oy satın alma meselesinde parmağının olduğuna dikkat çekildi. Bütün bu şüpheler neticesinde, İsviçre Başsavcılığı Paris Saint-German başkanı Naser Al-Khulaifi’ye ve Be in Sport grubunun CEO’su FIFA eski genel Sekreteri Fransız Jerome Falk’a Dünya Kupası yayın haklarının elde edilmesinde yolsuzluk yapıldığı için soruşturma başlattı.
Katar yönetiminin yolsuzluk ve rüşvet skandalları bununla son bulmayacak. Aralarında Reuters’un da olduğu haber ajanslarına göre Alman Finans Denetleme Kurumu, Katar yönetiminin Alman Deutsche Bank üzerindeki yolsuzluğuyla ilgili dün bir soruşturma başlattığını açıkladı.
Federal Finans Denetleme Kurumu (BAFI), Çin’in HNA yöneticisi ve Katar ailesi arasında Deutsche Bank’daki yatırımları üzerinde birlikte çalışıp çalışmadığını araştırmaya başladı. Zira bu durum Alman sermaye piyasasıyla ilgili yasalara aykırıdır.
Katar Yönetiminin, 2014 yılındaki sermayesinde artış görüldü. Bu şekilde Katar ve HNA, Banka yönetiminde söz sahibi oldular. Kaynaklar, Avrupa Merkez Bankası’nın(ECB) Temmuz verilerine göre AB ülkelerinin Alman Deutsche Bank üzerindeki hisselerini gözden geçireceğini ifade etti.
Özellikle 2008 yılında Deutsche Bank Davası ve İngiliz Barchlays Bankasına atfedilen yolsuzluk girişimi, Dünya Kupası skandallarıyla adını duyuran ve dünya çapında pek çok terör örgütüne destek sağlayan Doha yönetimine ekonomik yaptırımı artıracak.