Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Dışişleri Bakanı Enver Gargaş, Katar’ın sessiz ateşe doğru gittiğini ifade etti. Bu durum, Katar’la olan krizin tereddütsüz devam edeceği haberini veriyor. Özellikle ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson, Katar’a yaptığı ziyaretinin ardından, Katar’a karşı yaptırımların ve diğer icraatların arttırılması göz önünde bulunduruluyor. Katar, anlaşma tezkeresini imzalayarak renklendirmesine rağmen bunu atlatabilir. Çünkü söz konusu anlaşma ne bir talep, ne bir çalışma planı ne de bir denetim mekanizması barındırıyor. Hatta belirli bir uyguluma süresi de içermiyor. Seyahatini pazarlamak için Tillerson tarafından bir girişim olabilir.

Katar’ın krizle meşguliyeti hâlâ siyasi belirsizliklerle sonuçlanıyor. Hatta siyasi şizofreni, çelişki ve gerçeklerle çatışma ve gerçeklerden kaçmaya dayanıyor. Gerçekleri örtmeye ve yabancılardan destek almaya çalışıyor. Dolayısıyla krizin devam edeceğini haber veren bir değişkenlik durumunu aksettiriyor. Hatta Katar, bölgedeki komşularıyla herhangi bir ittifak, uzlaşma ve siyasi bir anlaşma yapmaktan hâlâ uzak. Katar ve Katar rejimi, bölgede zararlı projeleri olan başka taraflara bahis oynuyor. El Mürşid, Velayet-i Fakih rejimi olarak ortaya çıkan İran rejimi buna bir örnektir. İran rejimi, Humeyni devrimini ve Şii mezhebini Katar’ın da içinde yer aldığı, geniş Sünni alana ihraç etmekten geri durmuyor. Böyle olunca Katar rejiminin, bütün ağırlığıyla bölgedeki devletlerin işlerine karışan ve bölgenin istikrarını sarsmaya çalışan İran gibi bir devletle müttefik olması, Katar nezdinde çelişki teşkil ediyor. Bu hal Katar’ı, şiddetli sıcaklıktan korunmak için, ateşten kendisini himaye etmesini isteyen birisinin durumuna düşürüyor. İran’ın genişlemesi Katar’ı yutacak, bu Katar için en büyük tehlikeyi içeriyor. Daha önce de İran, Katar’dan daha büyük bir bölge olan ve nüfusu Katar’ın nüfusunun on katı üzerinde yer alan Ahvaz bölgesini yutmuştu. Aksi takdirde, dini kisve içerisinde askeri tersaneyle donatılmış büyük demografik ilerleme karşısında dayanmak mümkün olmayacaktır. Katar rejiminin Kuveyt’in arabuluculuğunu engellemesi, anlaşma şartlarını ve maddelerini tartışmaya hazır olduğunu deklare etmesi, aynı zamanda bir kargaşa durumunu ve kesin tavrını izah etmediğini yansıtıyor. Katar rejiminin krizi çözme ve torbadan yılanları çıkarma konusunda ciddi olmadığını gösteriyor. Daha önce el yazısıyla yazılmış, aynı Emir tarafından imzalanmış ve krizi kabul edip, söz konusu krizde devam etmemeyi içeren anlaşmalarla yol aramıştı. Ancak Katar, hızlı bir şekilde ahdini bozdu.

Trump’ın, Katar’ı terörün tarihi finansörü olarak yaptığı açıklamalarına rağmen Katar rejimi, hâlâ kriz konusunda tarafsız zannettiği Amerika’nın tutumuna güveniyor. Ancak Katar rejimi, ABD Dışişleri Bakanı Tillerson’un gelişiyle birazcık nefes buldu. Özellikle Doha, Obama ve kendisine bağlı olan Hillary Clinton döneminde, bölgede Amerikan planlarının çıkarına oynadığı role itimat ediyor. Arap Baharı diye isimlendirilen kargaşa projesi esnasında Arap ülkelerini tahrip etmekle, Mısır ve Tunus’ta istikrarı sarsmakla ve Müslüman Kardeşler yönetimini kurmak için geri kalan Arap ülkelerine komplo kurmakla suçlanmıştı.

Enver Gargaş’ın ifade ettiği sessiz ateş, eğer Katar yangını söndürmek için acele etmediği müddetçe, kendisini yutup tamamen yakacaktır. Bölgeyle oynayan İhvan’ın elleri artık yeter!.. Evet, Katar kendisini kurtarıp teslim olmadıkça, beyaz sancağı kaldırıp yaptığı şeyin iğrençliğini ya da İhvan’ın bölgede yıkım ve kargaşa çıkarmak gibi kendisine zorladığı şeyleri itiraf etmedikçe, sefil evhamlarından ve rüyalarından uyanmadıkça, kriz uzamaya devam edecektir.