İnatçılık, oyalama ve meseleler çarpıtıldıktan aylar sonra Katarlı yetkililerin, ambargo uygulayan ülkelerin (Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Bahreyn ve Mısır) önceden terör listesine aldığı yeni bir terör listesini yayınlamasıyla birlikte fotoğraf daha da netleşiyor.
Katar’ın yayınladığı terör listesinde 11’i Katar, 1’i Suudi Arabistan, 4’ü Mısır ve 2’si Ürdün vatandaşı olmak üzere 19 kişi yer aldı. Ayrıca abluka uygulayan devletlerin önceden terör listesine eklediği birtakım kuruluşlar da bu listeye alınmış durumda. Yemen el-İhsan Yardım Derneği ve Sina Vilayeti Örgütü’nün yanı sıra el-Kerame Derneği gibi 6 Katar merkezli kuruluş terör listesine dâhil edildi.
BAE’nin Dış İlişkiler Bakanı Enver Karkaş, Twitter hesabı üzerinden şu açıklamayı yaptı: “Katar İçişleri Bakanı, bir terör listesi yayınladı. Listede 19 kişi ve 8 kuruluş yer alıyor. Ambargo uygulayan devletlerin önceden yayınladığı 3 listede yer alan 10 kişi de bu listede bulunuyor. İnatçılıktan uzak bir şekilde Katar, kendisine yöneltilen delilleri doğruluyor. Katar’ın radikalizm ve teröre yönelik desteği, Katar krizinin özünü oluşturuyor.”
Haziran 2017 yılında Suudi Arabistan, Mısır, BAE ve Bahreyn, Katar’a ambargo uygulamaya, Katar’la işbirliği yapmamaya, hava, kara ve deniz sahalarını sadece belirli durumlarda açmaya karar verdi. Ayrıca abluka uygulayan ülkeler, Katarlı yetkililerin zararlı grupları, ister Sünni ister Şii olsun Müslüman gibi görünen silahlı milisleri ve diğer cemaatleri desteklediğini ortaya çıkarmaya karar verdi. Bu gruplar, bazen demokrasi ve medeniyet bazen de cihat ve İslam devrimi adı altında Arap, İran ve Batı medya platformlarında açıktan ve gizliden endişe ve fitne yaydılar. Ambargo uygulayan devletlerin hesap defterinden 1996’dan bugüne Katar’ın siyasi, toplumsal, medya ve güvenlik kapsamında yıkıcı rolüne kadar her makamın bir sözü vardır. Bahreyn, BAE, Mısır, Suudi Arabistan ve hatta Katar, terör kuruluşlarının, gruplarının ve unsurlarının isimlerini terör listesine ekledi.
Katar medyası ya da dünya etrafında yayın yapan İhvan medyası; Suudi Arabistan, BAE, Mısır ve Bahreyn’den nefret eden bazı solcular ya da Müslüman Kardeşler tarafından içine sızılan Batılı kuruluşlar aracılığıyla eski nedenlerden dolayı Katar meselesinde inatçılık yaptı. Tabi uluslararası Humeyni şebekeleri, Katar’ı sevdiğinden dolayı değil de Suudi Arabistan’dan nefret ettiğinden dolayı bu krizden faydalandı.
Ambargo uygulayan devletlerdeki yetkililer, zamana oynadılar. Bu hususta Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, ambargo uygulayan devletlerin Katar meselesinde acele etmediklerini, Katar’ın zararlı gruplara ve unsurlara yönelik desteğini kesene kadar bu tutumun değişmeyeceğini söyledi.
Ambargo uygulayan devletler tarafından terör listesine alınanlar konusunda Katarlı yetkililerin tavrının değişmesi, Katar’ın kör inatçılıktan vazgeçeceği şeklinde yorumlanabilir mi?
Eğer Katar, inatçılıktan vazgeçerse bu, sevindirici bir durum olacak ve kaybettiği bilinci yeniden kazanacaktır. Katar’ın bu hastalığı atlatmasını kim istemez ki?