Tarihin sırlarıyla ilgili bilinenler ve ortaya çıkanlar çok azken, geçmişle ilgili bilinmeyenler ise çok fazladır.

Bu, yılların bir âdeti ve zamanın bir özetidir.

Resmi ve alternatif tarih yazarları, -Metin ve dipnot tarihçilerini kastediyorum- ya salt gerçekleri ve anlatanları ya da analiz ve karşılaştırma yapanları çalışıp bir araya getiriyorlar. Fakat bunlar hakkında birçok belge ve doküman daima gizleniyor. Bunun için tarih, daima açık bir metin ve parantezsiz bir cümle olarak kalmaya devam ediyor. Bu, tarih hakkında bir araştırma eğlencesidir.

Son zamanlarda ABD Başkanı Donald Trump, ABD Başkanı John Kennedy’nin keskin nişancı Oswald’ın kurşunlarıyla 22 Kasım 1963’te Teksas’ın Dallas şehrinde öldürülmesiyle ilgili belgelerin yayınlanmasını emretti.

Bu hadise dedektiflere, roman yazarlarına, sinema yapımcılarına ve gazetecilere hala ilham veren bir olaydır.

En meşhur Amerikan siyasetçi ailelerinden birisinin torunu olan, Katolik ve liberal başkanın ölümü bir efsaneye dönüştü.

Kennedy’yi kim öldürdü?

Komünist komşusu Kübalı Castro mu? Sovyet ya da ABD istihbaratı mı? Yoksa Amerika mafya çetelerinden birisi mi? Kim öldürdü?

Apaçık emrine rağmen Trump, suikast olayıyla ilgili bütün belgeler hakkında gizlilik duvarını kıramadı. Trump, Beyaz Saray Genel Sekreteri John Kelly’i işaret ederek, “General Kelly, ABD Merkez İstihbaratı ve diğer acentelerle detaylı görüşmelerden sonra hala hayatta olan ve zikredilen şahısların isim ve adresleri hariç, JFK’nin bütün dosyalarını yayınlayacağım.” diyerek Twitter’da bir dizi paylaşımlar yaptı.

ABD istihbarat organları, bazı belgelerin yayınlanmasının ertelenmesini talep etti. ABD ulusal arşivinin yayınladığı açıklamada, bazı yönetim ve istihbarat şubelerinin “talebine binaen başkan, ulusal güvenliği, düzenin korunmasını ya da dış ilişkileri etkileyebilecek bazı bilgilerin gizlenmesine geçici olarak izin verdi.” ifadeleri yer aldı.

Acaba Arap dünyasında kaç mesele, belgelerin ortaya çıkartılmasını bekliyor?

Biyografik hatıralar, eski gazete kaynakları, büyükelçilik, konsolosluk ve yabancı seyyahların raporları ve ailelere ait belgelerden bahsetmiyoruz.

Fakat tam anlamıyla hükümet arşivinin resmi olarak yayınlanmasından bahsediyoruz. Çünkü hükümet arşivi, en büyük ve olaya en yakın arşiv olarak kalmaya devam ediyor.

Mareşal Amir’in öldürülmesi ya da intiharı,

Irak Kralı Gazi’nin ölümü gibi meseleler ve İhvancı Yemen’in Yahya Hamid’e yaptığı darbe ve öldürülmesiyle ilgili belgeler ve onlarca benzer olaylar…

Güvenlik ve emniyetle ilgili gereksinimleri göz önünde bulundurarak belgelerin ortaya çıkartılması, tarih için faydalı ve araştırmacılar için bir haktır. Belgelerin ortaya çıkartılması, herhangi bir mesele hakkındaki vehim ve efsanelerin yok edilmesi için en iyi ilaçtır.

Hepsi değil de; geçmişle ilgili birçok belge ortaya çıksa, belki de günümüzdeki pek çok şey, olumlu ya da olumsuz olarak değişecektir.