Irak güçlerinin Kerkük’te kontrolü ele geçirmesinden dolayı mutluluğunu ifade eden Türkmen Ömer Necat (23), “Daha önce, Türkmen olduğumuzu gururla söylememiz mümkün değildi ancak şimdi bayrağım Kerkük’te dalgalanıyor” dedi.
AFP, Irak Ordusu’nun 2003 yılından sonra, Kürt “Peşmerge” güçlerinin, özellikle Kerkük olmak üzere kontrolü altına aldığı bütün bölgeleri geri kazandığını belirtti.
Kerkük’te farklı gruplar arasında güç dengeleri değişiyor; yaklaşık 3 hafta önce bölgedeki Kürtler, Eylül’ün 25’inde Irak Kürdistan bölgesi için organize edilen bağımsızlık referandumuna katılıyorlar idi ancak şimdi Bağdat’a karşı oy çağrısında bulunulan posterler yerinden söküldü. Büyük Irak bayrakları çekildi ve binaların üzerlerine, palmiye ağaçlarına Irak bayrakları asıldı. Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani’nin fotoğraflarının yanı sıra, hala Kürt baraklarıyla süslenmiş ışıklar hâlâ var. Ancak referandumu yapan Irak Kürt Bölgesel Yönetim’in Başkanı Mesut Barzani’yi öven posterler yırtılmış.
Rahim Mewah el-Kurdi mahallesinde, sokaklarda çok az insan vardı. Ebu Sima’nın mağazası gibi, bazı dükkanların kapılarını açtı ancak hiç kimse lastik ve diğer otomobil parçaları satın almak için gelmedi.
“Kerkük’ün ilk sakinleriyiz”
Geçtiğimiz Pazar, Ebu Sima ve eşi, binlerce aile gibi kısa bir süreliğine şehirden çıktı. Fakat birçoğu geri döndü. Bunun üzerine 36 yaşındaki aile reisi şunları söyledi, “Geri dönmek zorundaydık çünkü biz Kürtlerin çoğunluğunu teşkil edenler ve Kerkük’ün ilk sakinleriyiz.”
“Bağdat liderliği ele geçirdi ve biz güvendeyiz”
Türkmen Ömer Necat, bu görüşe katılmıyor ve Kerkük çarşısının merkezinde bulunan tekstil mağazasından onlarca metre uzakta olan kaleyi işaret ederek şunları söyledi, “O Osmanlı ve Türk, Kerkük ise Türkmen Irak. Artık Bağdat liderliği ele geçirdi ve biz güvendeyiz. Geçmişte başka bir yönetimin burada bulunması halinde böyle değildi.”
Kürtler, Kerkük nüfusunun üçte ikisini oluşturuyor
Kerkük meydanındaki büyük mavi Türkmen bayrağını işaret ederek bölgede yaşadığını ifade eden tüccar Ebu Hüseyin, “Kentte 800 bin kişinin bir arada yaşıyor. Kentteki Kürtler nüfusun üçte ikisini, Türkmenler yüzde 25’ini, Araplar ise yüzde 10’unu teşkil ediyor. Biz nasıl beraber yaşayacağımızı biliyoruz” dedi Kürt komşusunun olmadığını, sadece yanında Arap çalışanlar olduğunu söyleyen Türkmen tüccar, “Bu bir veya iki yıl değil, biz onlarca yıldır birlikte yaşıyoruz” diye de ekledi.
Olayların bedelini halk ödüyor
Sünni bir Müslüman olan 55 yaşındaki Muhammed Hamdani, yaşanan kaostan politikacıları sorumlu tutuyor. Hamdani, “Onlar birbirleriyle anlaşamıyorlar ve halk olarak bunun bedelini biz ödüyoruz. Liderimiz kim olursa olsun, onlardan sadece bir şey istiyoruz; güvenliğimizi sağlamaları ve gücümüzü korumalarıdır” şeklinde konuştu.