Rusya, Suriye’de başarısızlığa tahammül edemez. Tüm prestij kartlarını oynadı. Başarısızlık, Vladimir Putin’in uygulanması için uygun zamanı bekleyerek, başlangıçta tebessümle saklayarak Kremlin’e sunduğu intikam projesinin çöküşü anlamına gelir. Sovyetler Birliği’ni tarih müzelerine iten güçlerden ve tek süper güç dünyasından, NATO’nun piyonlarını Rusya sınırı yakınına taşımasından, renkli devrimlerden, sivil toplumdan ve sınırı aşmak için izne ihtiyaç duyulmayan her türlü yumuşak güçten bir intikam…
Rusya, Suriye oyun sahasında herhangi bir hezimeti kaldıramaz. Bu konumu, ordusunun heybeti, prestiji ve diplomatik gücü ile ilgili bir durum. Güvenilir müttefik imajı tehlikeye girebilir. Başarısızlık, konumunu geri kazanma ve ABD’yi Sovyet enkazından yaralı olarak çıkan ülkelerle uğraşmaya zorlama hayalinin çöküşü anlamına gelir.
Suriye’de başarı ise Rusya için kendi istediği gibi bir siyasi çözüm dayatma anlamına geliyor. Bu da basit ya da kolay bir mesele değildir. Moskova, kendisine uygun bir çözüm dayatma girişimi tökezledikçe, savaşı meydanında bitiirici bir zafer arayışı ile ileri gitme arzusu iki katına çıktı. Tam bir çözüm külfetli olmasının yanı sıra birçok zorlukla da çarpışma anlamına geliyor. Washington’ın son aylarda Rus çözümü ile siyasi pazarlıktan vazgeçerek Suriye sahasında kartları elinde tutma politikasına dönmesi sonrasında Moskova’nın endişesi iki katına çıktı.
Belki de Rusya’nın son Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ndeki (BMGK) yorucu müzakerelerde gösterdiği tutumunun nedeni de budur. Moskova, geçmişte lehine işleyen zamanın şimdi aleyhine olduğunu hissediyor. Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un verdiği mesaj açıktı. Halep senaryosunun Doğu Guta’da tekrarlanması uzak bir ihtimal değil. Suriyeli muhaliflere tek seçenek sunuyor; teslim olup Soçi’yi önemsemek.
Bu asla Rusya’nın Suriye sahasında büyük kazançlar elde etmediği anlamına gelmiyor. Rus aşçının Suriye ateşini uluslararası sahnede kendisinde köklü değişiklikler yapmak için kullandığını düşünenler var. Suriye trajedisinin fasılları, tek süper güç dünyasının uzun sürmediğini ortay koydu. Rusya Uluslar arası sahnede önce Saddam Hüseyin’in ardından da Muammer Kaddafinin kökünün kazındığı benzer sahnelerin tekrarlanmasına izin vermeyeceği yönündeki tehdidini gerçekleştirdi. Ayrıca Batı’nın rejime karşı güç kullanılmasına ilişkin BMGK kararlarıyla kasıtlı olarak karışıklıktan yararlanmasına ve Libya’da olduğu gibi Batı’nın düşman hanesine yazılmasına izin vermeyeceği tehdidini de uygulamaya koydu.
Putin, Suriye’deki kanlı mevsimlerin başlangıcında Arap bir ziyaretçiyi kabul etmişti. Ziyaretçiye, “Suriye’de bir adamı ya da bir aileyi savunduğumuzu düşünmekle hata ediyorlar. Otoritede kalış süresinin uzunluğu hataların birikmesine neden olur” demişti. Ancak Suriye’yi kimin yöneteceği sorusuna bunu Suriye halkının kendisinin kararlaştırması gerektiğini vurgulayarak yanıt vermişti. Buna dışarıdan yumuşak ya da sert bir gücün karar veremeyeceğini belirtmişti. Putin’in bu alanda da tehdidini uygulamaya koyduğunu söyleyebiliriz.
Putin, kriz sırasında içten herhangi bir ciddi baskıya maruz kalmadığını ortaya koydu. Programını uygulamaya koymak için yurt dışına çıkmadan önce iç egemenliği en üst düzeyde sağlamıştı. Kızıl Ordu ruhu ve silahları yeniden onarıldı. Bir avucuna iş dünyasını, diğer avucuna da medyayı aldı. Endişelenmesine neden olacak bir kamuoyu yok. Konumu, Batılı liderlerden tamamen farklı. Suriye’deki trajediye ait fotoğraflar onu utandırmadı. Medyası, Suriye’de Rus füzeleri tarafından tahrip edilen, yıkılan hastaneleri göstererek oradakileri terör kurbanı olarak lanse ediyor.
Putin, meşhur kırmızı çizgi hikayesinin ardından ABD’nin imajından sonuna kadar kazanç sağladı. Obama’nın tutumu, ABD’nin Suriye’deki rolünün gerilemesinin başlangıcı oldu. Bugün Moskova, yakın görünen bir savaşa bahis oynuyor. İran’ın ABD’nin tamamen Irak’tan çekilmesini talep etmesi için Haydar İbadi’ye uyguladığı baskı açık. Oradan çıkışları, aslen Irak’ta DEAŞ ile mücadele için var olmalarıyla bağlantılı olarak Suriye’den de çıkmalarını sağlayacak.
Putin, NATO’nun rolünün de sınırlı olduğunu göstermeyi başardı. NATO’nun Suriye yangınına girme isteği yok. Dahası, büyüklük bakımından ittifakın en büyük ikinci ordusu Soçi’de siyasi liderliğe katılan Türkiye’ye ait. Türk ordusu, Rusya’nın yeşil ışık yakmasının ardından Afrin’de savaşa girdi. NATO ülkesi, Türkiye hava sahasını Rus tersanesinden gelen füzelerle koruyacak.
Putin, BMGK’da kendini de bitkin düşürdü. Temsilcisi orada veto kılıcını elinde tutarak, Rusya’nın Suriye’deki programına engel olacak herhangi bir karara yönelik pusuda bekliyor. Rus elçi, hiçbir kararın içeriğini ve güvencesini, ‘teröristlere’ karşı askeri harekat gücünün Rusya ve Suriye’de kalana kadar yıpratmadan geçmesine izin vermedi. Şüphesiz ki Suriye topraklarında teröristler halen varlığını sürdürüyor. Fakat bu unsurlara saldıran Rusya aynı zamanda Suriyeli muhaleflerden kalanları da İran’ın Suriye stratejisinden ayrılmamaya özen gösteren ve İsrail’in çıkar endişesi doğrultusunda bir çizgi izlemekle yetinen Moskova’nın çözümüne boyun eğmeye zorluyor.
Soylu diplomat, bundan daha da ileri giderek Suriye’de olup bitenleri Suriye topraklarından daha büyük görüyor. Uzun süren trajedinin seyrinin uluslararası ilişkilerdeki belirgin konumunu güçlendiren yeni bir uluslararası düzenin özelliklerini taşıdığını düşünüyor. İstikrarın maslahatını; değişim, demokrasi, insan hakları ve sivil toplumun beklentileri üzerinde hesaplar yaparak sunuyor. Diplomat, Birleşmiş Milletler sisteminin, Batı liderliğinin, halkın baskısının gerilediğine işaret eden gösterilerin ve medyanın etkisinin azalmasına dikkat çekiyor. Suriye’nin yeni bir bölgesel düzen için başlangıç noktası olduğuna inanıyor. Asıl trajedinin bu özelliklerin Suriyeli sivillerin kanı ile çizilmesi olduğunu söylüyor. Yani kırmızı Suriye mürekkebi ile yazılan yeni özelliklerin…