Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Kitabın hüzünlü durumu | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Kitapevlerinin sayısı, sürekli ve yoğun bir şekilde azalmaya devam ediyor. Bir ay geçmiyor ki ekonomik yetersizlikten ve okumaya rağbet olmamasından dolayı bir kitapevinin daha kapandığı ve kitapların azaldığıyla ilgili hüzünlü bir haber duyuyoruz.

Önemli Arap şehirlerindeki kitapevleriyle istisnasız özel bir ilişkim var. Cidde’de Al-Mareekh, Riyad’da Al-Turath, doğuda Al-Mutanabbi, Kahire’de Madbouly, Dar El-Shorouk, Kütüphane, Divan, Alef, Ürdün’de News@Cafe, Beyrut’ta Antoine, Bissan, Nofal, En-Nahar, El-Sharqiyeh, Al-Dawlya, Şam’da El-Nuri, Bahreyn’de Al-Wataniya ve Kuveyt’te Zat’us-Salasil kitapevleriyle randevum var. Yıllardır bu kitapevleriyle insanın kitapla ilişkisini yansıtan manevi ve duygusal bir bağ oluşturdum.

Hiç şüphesiz kitap, insan yaratıcılığının en önemli belirti ve işaretlerinden birisidir. İnsanın kelimeleri yazma ve hayal kurma serüveni, zaman kadar eskilere dayanır. Mezopotamya’da ortaya çıkan ölümsüz ve büyük sanat eseri Gılgamış Destanı’nı hatırladığımız zaman bu düşünce açık bir şekilde vücut buluyor. Uzak Doğu’dan ise Buda’nın kuralları, Konfüçyüs’ün sözleri, Sun Tzu’nun Savaş Sanatı ve Murasaki adıyla bilinen Japon kadın yazara ait ‘Genji’nin Hikâyesi’ başlığıyla meşhur ilk roman hala ellerimizin arasında bulunuyor. Bin Bir Gece Masalları’nın büyüklüğünü ve sihirli Bağdat dünyası hakkında Şehrazat’ın Şehriyar’a anlatılarını nasıl unutabiliriz. Latin Amerika’da ise Maya medeniyetiyle ilgili meşhur şaheser Popol Vuh’u hatırlıyoruz. Modern romancılığın kendisine isnat edildiği efsanevi yazar Cervantes, Don Kişot romanının yazarıdır. Karayipler tarihi, ancak Derek Walcott ve V.S. Naipaul’un hikâyeleri aracılığıyla bilinebilir. Türkiye’de ise Orhan Pamuk’un romanları… Modern Mısır tarihi, ancak Necip Mahfuz’un üçlemesi aracılığıyla okunabilir. Körfez toplumu üzerindeki petrolün izlerini öğrenmek, ancak Abdurrahman Munif’in şaheseri ‘Tuz Şehirleri’ni bütün bölümleriyle okumakla mümkündür.

Hayal, ilim ve bilgiyi geniş alanlara nakletmede söz ve kitabın sihirli bir etkisi vardır. İçimizdeki sözün ve kitabın etkisi hala devam ediyor. Emin Maluf, bizi bir medeniyetten diğerine taşırken biz, onun denizlerinde yüzüyoruz. Her kitabında bizi düşünmeye ve tefekkür etmeye zorluyor. Çok seyahat ettiğimden dolayı genellikle en yakın arkadaşım kitap oluyor. Bunun için insanların uçakta ve bekleme salonlarında okuduklarını gözlemlemekten kendimi alamıyorum. Genellikle Arap toplumlarının (eğer okuyorlarsa) gazete ve dergileri tercih ettiklerini görüyorum. Çünkü kitap, bilgi ve hayale dayandığından dolayı Batılı toplumlar, Japonya, Güney Kore ve Hindistan kitapları tercih ederken Arap toplumları ise haberlere ve dolayısıyla dedikodulara âşıklar. Bu ikisi arasında büyük bir fark bulunuyor. Bu kelimeler ve satırlar, kitap ve okuma durumuyla ilgili ilk hüzünlü ifadeler değildir. Belki de bu trajik durumu, bizzat yaşadığım korkunç bir sahneyle özetleyebilirim. Yolculuklarımın birisinde uçakta çok büyük bir Arap yetkiliyle karşılaştığımda bana aynen şöyle dedi, “Sen hala kitap mı okuyorsun? Üniversiteden mezun olduktan sonra tek bir kitaba dokunmadım.”