Körfez Araştırmaları Merkezi, pazar günü 2017 raporunu yayınladı. Rapor, İran’daki başlıca gelişmelerin yanı sıra Tahran rejiminin bölgesel ve uluslararası alanda, özellikle de Suriye, Irak ve Yemen’de izlediği politikalar kapsamlı bir şekilde ele alındı. Raporda yer alan kapsamlı bilgiler ve istatistikler fotoğraflarla desteklendi. İran’ın Arap dünyasıyla olan etkileşimleri ve uluslararası alandaki eylemleri de ayrıntılandırıldı.
Raporun ilk bölümünde cumhurbaşkanlığı seçimi ve Ruhani’nin yeni ikinci defa göreve gelme sürecine dair bilgiler yer aldı. İkinci bölümde de seçim kampanyaları sırasında verilen ancak Ruhani’nin seçilmesinden birkaç ay sonra askıya alınan vaatler ele alındı. Ayrıca Ruhani hükümetinin gelecek vizyonuna da yer verildi.
Raporda, İran Cumhurbaşkanı’nın reformist müttefiklerinden ve bakanlardan oluşan birliktelik konusundaki anlaşmazlıkları ve Ruhani’nin ikinci dönemi teminat altına aldıktan sonra takındığı köktenci tutumu eleştirildi. Ayrıca Ruhani’nin Devrim Muhafızları’nın yanı sıra İran Dini Lideri Ali Hamaney ile arasındaki sözlü savaş ve Yargı Erki Başkanı Sadık Laricani ile arasındaki farklılıklar belgelendi.
İran’ın iç ve dış siyaseti
Raporun ilk kısmının sonunda rejimin İran’daki son protestolar, içerdeki ayrılıklar ve ülkedeki etkin gruplar üzerindeki etkilerine değinildi. Rejimim protestolara yönelik uyguladığı strateji ile bunun uluslararası etkileri ve gelecekteki senaryolar ele alındı.
İran’daki güvenlik durumuna ilişkin bilgilere de yer verilen raporda konuya ilişkin İran parlamentosuna ve Devrim Muhafızları’nın en önemli mekânlarına yönelik DEAŞ saldırıları ayrıntılandırıldı. Ayrıca Kürdistan, Ahvaz ve Belucistan dosyaları da incelendi.
Ordu konusuna da yer verilen raporda askerlerin muhafızlarla olan ilişkileri ve askeri tesislerdeki koşullar ele alındı.
Raporda ekonomik duruma ilişkin de istatistiklere, analizlere, ekonomik göstergelere ve etkilerine değinildi. Büyüme oranları ve hükümet bütçesi performansı gibi mevcut göstergeler geçmiş yıllarla karşılaştırıldı. Enflasyon eğilimleri, yoksulluk, işsizlik ve yaşam standardı incelendi.
Sosyal durum hakkında da bilgilerin yer aldığı raporda İran’daki çeşitli sektörlerin durumu, yoksulluk, işsizlik, bağımlılık ve boşanma gibi başlıklara da yer verildi.
Raporun ikinci bölümde ise İran’ın Arapların gündemindeki meseleler ile ilişkilerine değinildi. İran’ın Arap dış politikasına, uluslararası ve bölgesel partilerle olan etkileşimine ve özellikle de Arap devletleri arasındaki ilişkilere yönelik tutumu ele alındı.
Son bir yıl içindeki en önemli gelişmelerinden biri olarak gösterilen, Tahran’ın Yemen’e çeşitli düzeylerdeki etkisine dair bilgilere yer verildi.
Raporun üçüncü bölümde İran’ın Suriye’deki ve Irak’taki müdahalelerine değinildi. Destek grupları ve sadık milisleri ile İran hegemonyasının tehlikeleri ele alındı.
Raporda Trump’ın Beyaz Saray’a gelişinin ardından yeniden şekillenen ABD – İran ilişkilerine de yer verildi. Tahran ve Moskova arasındaki ilişkiler ve bu işbirliğinin Batı karşısındaki tutumuna dikkat çekildi. Taraflar arasındaki askeri, nükleer ve ekonomik ilişkiler ile söz konusu işbirliğine dair senaryolara ilişkin ayrıntılar verildi.
Rapor, zengin bilgi içeriğinin yanı sıra basın diline yakın bir anlatım ile hazırlandı. Özellikle siyasete ilgi duyan okuyucuların İran meselesine ilişkin merak ettiklerini rahatça kavrayabilmesi için özenli bir dil kullanıldı.