Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Körfez semalarında korsanlık | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Katar savaş uçaklarının Bahreyn’e giden Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) uçaklarını taciz etmesi gibi bir durum Körfez ülkeleri arasında ilk kez yaşandı. Kim inanır… Katar 20 farklı milletten yüzlerce yolcunun güvenliğini tehlikeye attı. Katar, savaş uçaklarının yaptığı  tacizin söz konusu sivil uçakların düşmesine neden olabileceğini biliyor. Taciz eylemi, sivil uçaklarının rotasına iki savaş uçağı gönderilerek yapıldı. Askeri pilotun, sivil uçakta bulunan pilot kabininin penceresine yaklaşarak pilota uçağı sağa veya sola doğru yönlendirmesi şeklinde işarette bulunması tacizin planlı olduğuna işaret ediyor. Mürettebatın o anki tepkisinin garanti edilememesi nedeniyle yolcuların güvenliğinin tehlikeye girme riski de artıyor. Elbette ki Doha bunu yaptığını reddetti ve kendini akladı. Bahreyn medyasında yayınlanan ve tacizin nasıl gerçekleştiğini gösteren radar görüntüleri,Katar’ın yalanını ortaya çıkardı. Böylece Katar’ın söz konusu eylemi gerçekleştirdiği ardından da yalanladığı kanıtlanmış oldu. Bu, bölge ülkelerinin dışlanan komşuları tarafından yapılmasına alıştıkları bir durum.

Savaş uçaklarının BAE yolcu uçağına tacizde bulunmasıyla birlikte, Katar’ın komşularına karşı işlediği suçlara bir yenisi daha eklendi. Bu pervasız adımların ardında üç hedef var gibi görünüyor. Birincisi, Batı tarafından 6 aydan fazla bir süredir dışlanan Katar, bedeli ne olursa olsun davasını yeniden uluslararası vitrine taşımak istiyor: Karışmayacağız… Kendi krizinizi komşularınızla birlikte çözün. Bu hassas bölgedeki herhangi bir gerginliğin tüm dünyayı harekete geçireceğine dair bir bahis oynamakta. Böylece henüz başlangıç aşamasında olan krizine sihirli bir anahtar bulunmakta. İkinci hedef ise şu; Doha, gerçekleştirdiği ihlal neticesinde uygulanan boykot nedeniyle iki konudan muzdarip. Kendisine boykot uygulayan ülkelerin hava sahasını kullanamaması, bu nedenle iki ülke arasındaki sivil uçuşlar alternatif rotalar bulunması ya da sivil uçaklara askeri uçakların da eşlik etmesi. Böylece aynı gerginliğin Bahreyn ve BAE için de geçerli olmasını istiyor. BAE Uluslararası Havacılık Teşkilatı Başkanı, bir gazetecinin Katar hava sahasına yakın yerlerden geçen sivil uçaklara savaş uçaklarının eşlik etme olasılığı konusundaki sorusuna, ülkesinin uçaklarını korumak için çeşitli araçlar kullanabileceklerini söyleyerek yanıt verdi.

Üçüncü hedefe gelince; havada büyük güçlerin de dahil olacağı ve krizin uluslararası  mahiyet kazanacağı askeri bir çatışmasının gerçekleşmesi. Bu hedef en tehlikelisi. Bu, krizin başladığı ilk günden beri askeri  ‘saldırıdan korunmak’ gerekçesiyle Türk birliklerinin topraklarında konuşlanmasının ardından Katar’ın düşüncesiz bir şekilde kullanmaya çalışmaktan geri durmadığı bir kart. Ki daha sonra bunun kesinlikle gündeme gelmediği, Doha’nın Türk askerlerinin topraklarında bulundurmayı haklı kılmak için bunu kullanmak istediği anlaşıldı.

BAE, Katar’ın pervasızlığına sürüklenmedi ve Doha’nın emeline ulaşmasına engel oldu. Ülkenin Dışişleri Bakanı Enver Karkaş’ın da dediği gibi: Yanıtımız ölçülü ve hukuki olacak. Amacımız rotanın ve yolcuların hayatlarının güvenliğini sağlamaktır.

Konu, başta Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (ICAO) gibi uluslararası çaptaki örgütlere götürüldü ve resmi şikayette bulunuldu. Bu tehlikeli gerilim, Katar terörizminin dünya uluslarına sunduğu bir başka kanıt haline gelecek. Katar rejimi, uluslararası yasaları görmezden gelme seviyesine ulaştı. Pervasız eylemlerle bölgesel güvenliği, barışı ve hava trafiğini tehdit ediyor. Katar, sivil uçakları taciz eylemini tekrarladığı takdirde, mağdur devletler çıkarlarını korumak için ellerinden geleni yapma hakkına sahip olurlar. O zaman tek kaybeden Doha yönetimi olacak. O zaman dünyaya kendilerini göstermek istedikleri gibi görülecek, onlara merhamet duyacak veya  ‘mağdur’ olarak nitelendirecek kimseyi bulamayacaklar.

Her zamanki gibi… Katar, ne kadar tehlikeli olduğu ve sonuçlarının ne getireceği bilinmeyen davranışlarıyla düşüncesizce hareket ediyor. İçerisinde bulunduğu dışlanmışlık haliyle girdiği krizdeki unutkanlık giyotini, siyasi, ekonomik ve sosyal sıkıntılarının gölgesinde devam ediyor. Katar’ın her defasında farklı provokasyonlarda bulunmaktan vazgeçeceğini sanmıyorum.