Ürdün Kralı 2. Abdullah, Amman’da İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile bir araya geldi. Ürdün resmi haber ajansı Petra’nın aktardığına göre, görüşmede “4 Haziran 1967 sınırları uyarınca başkenti Doğu Kudüs olan ve İsrail ile barış içerisinde yaşayan bir Filistin Devleti’nin kurulması da dahil bazı bölgesel konular masaya yatırıldı.

Kral 2. Abdullah, Netanyahu ile görüşmesinde, “Kudüs’ün statüsü, Yahudiler açısından olduğu kadar Müslümanlar ve Hristiyanlar açısından da büyük bir öneme sahiptir ve bölgedeki barışın anahtarıdır” açıklamasında bulundu. Petra’nın aktardığına göre Ürdün Kralı, “Kudüs meselesi, iki devletli çözüm temelinde kalıcı bir statüde çözülmelidir. Zira Kudüs, bölgede barışa ulaşmanın anahtarıdır” dedi.

Batı Şeria ile ticaretin geliştirilmesi

İki lider görüşmede Ürdün, Batı Şeria ve İsrail üzerinde olumlu etkiler oluşturacak Bahreyn taşımacılık projesi (Kızıldeniz- Ölü Deniz) de dahil olmak üzere bir dizi konuyu ele aldılar. Taraflar arasında Batı Şeria ile ticari ihracata yönelik kısıtlamaların kaldırılması için inceleme yürütülmesi konusunda mutabık kalındı.

Ajans, görüşmeye Ürdün Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanı, Genel İstihbarat Müdürü, Kral Abdullah’ın danışmanı ve ekonomik işler danışmanının da aralarında bulunduğu yetkililerin katıldığını duyurdu.

Filistin: Netanyahu’nun açıklamaları aptalca

Netanyahu’nun “Batı Şeria güvenliğinin kontrol altına alınmaya devam edeceği” yönündeki sözlerini eleştiren Filistin yönetimi ise İsrail Başbakanı’nın ifadelerini “aptalca” olarak nitelendirdi.

Filistin Hükümet sözcüsü tarafından dün yayınlanan bir bildiride, “İşgal, ABD desteği ve İsrail liderliğinin delirmesine ve yetkililerinin kör olmasına neden oldu” ifadelerine yer verildi. Bildiride, Batı Şeria da dahil, 1967 yılından bu yana işgal altındaki tüm Filistin topraklarına dikkat çekilerek, “İşgale bir gün bile boyun eğilmeyecek. Halkımız, işgal sonlanana kadar mücadelelerini sürdürmeye devam edecek ve uluslararası yasalarda öngörüldüğü gibi tüm meşru haklarını elde edecek” denildi.

Yaşanan gelişmelerin ardından dün yayınlanan bir bildiriye göre, Netanyahu “İsrail’in Ürdün Nehri’nin batısındaki tüm topraklarda güvenlik kontrolünü sürdürmeye devam edeceğini” belirtti.

Bildiri İsrail güvenlik güçlerinin, Yahudi yerleşim bölgelerine operasyon düzenleme planı yapan bir Hamas hücresine dair açıklaması kapsamında yayınlandı.

Ürdün Vadisi iki ülke arasında anlaşmazlığa neden oluyor

İsrail güçlerinin Filistin topraklarındaki varlığı, iki taraf arasında anlaşmazlık noktası olurken, eski ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin 2014 yılında bir çerçeve anlaşmasına varma girişimlerinin başarısızlıkla sonuçlanmasına yol açtı. Zira o dönemde İsrail, güvenlik endişesi dolayısıyla Ürdün Vadisi’nden çekilmeyi reddederek, güçlerinin bölgede kalmasını emretmişti.

Kerry, İsrail güçlerinin daha az bir sayıyla 10 yıl bölgede bulunmasını, savunma ve erken uyarı sistemi kurmasını ve kontrol noktalarının ortak yönetimin elinde bulunmasını önermişti. Ancak aynı şekilde bu öneri hem Filistinliler hem de İsrailli taraflarca reddedilmişti.

Filistinliler, Filistin toprakları olduğunu savunarak Ürdün Vadisi’nden 1 metre dahi ayrılmayacaklarını belirtirken, İsrailliler de güvenlik endişesi ve doğudaki vatandaşlarının sükuneti dolayısıyla bölgeden çekilmeyeceklerini söylüyor.

2 bin 70 km’lik bir yüz ölçüme sahip Ürdün Vadisi, 1,6 milyon dönüme denk gelmekte. Bölge, kuzeyde Filistin’in güneyindeki ölü denizden Bardala’daki İsrail kenti Bet Şean’ana kadar uzanıyor. Bölgeyi kontrol eden 7 bin İsrailliye kıyasla, 50 bin Filistinli Ürdün Vadisi’nde yaşıyor.