Ankara: Said Abdurrezzak/Şarku’l Avsat
Suudi Arabistan Kralı “Hadimu’l Haremeyni Şerifeyn” Selman bin Abdulaziz, Almanya Şansölyesi Angela Merkel ile Kaşıkçı cinayeti hakkında bir telefon görüşmesi yaptı.
Görüşmede iki ülke arasındaki ilişkileri geliştirme yolları tartışıldı. Kral Selman, Şansölye Merkel’i Suudi vatandaşı Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesine ilişkin soruşturmaya dair son gelişmeler hakkında bilgilendirdi.
Kral “Bu suça karışanların eylemlerinin Krallığın ilke ve değerlerini temsil etmediğini” vurguladı. Adaletin tam ve kesin bir şekilde sağlanacağının ve suçlu bulunanların caydırıcı bir ceza alacağının altını çizdi.
Öte yandan, Almanya Başbakanı, devam eden soruşturmaların, olayın tüm gizli yönlerini ortaya çıkarmasını ümit ettiğini ifade etti.
Önceden Planlanmış
Suudi Arabistan Başsavcılığı dün yaptığı açıklamada, Türkiye’den, Cemal Kaşıkçı davasındaki şüphelilerin cinayeti “önceden planladıklarına” işaret eden bilgiler alındığını kaydetti.
Başsavcı konu hakkındaki bir bildiride şu ifadelere yer verdi: “Başsavcılığın vatandaşımız Cemal Ahmed Kaşıkçı davasıyla ilgili yürüttüğü ön soruşturmaların sonuçlarına ilişkin hicri 10/2/1440 tarihinde yayınlanan bildiriye ek olarak Başsavcılık, Türkiye’den Suudi Arabistan ile Türkiye arasında kurulan ortak çalışma grubu aracılığıyla, bu olaydaki şüphelilerin eylemlerini önceden planladığı yönünde bilgiler almıştır. Başsavcılık, sanıklarla ilgili soruşturmalarını, bu bilgilerin ve gerçeklere ulaşılması ve adalet sürecinin tamamlanması için yapılan soruşturmaların sonuçları ışığında sürdürmektedir.”
Diğer yandan Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ise, Türkiye’nin Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı davasını uluslararası mahkemeye taşıma niyetinde olmadığını, ancak uluslararası bir soruşturma yürütülmesi halinde bilgi verileceğini söyledi.
Filistin Dışişleri Bakanı Riyad el-Maliki ile dün Ankara’da düzenlediği basın toplantısında konuşan Çavuşoğlu, Türkiye’nin daha fazla bilgi almak isteyen bazı tarafları bilgilendirdiğini belirtti.
Ankara: Mahkeme Türkiye’de olmalı
Çavuşoğlu, Ankara’nın olayla ilgili uluslararası bir soruşturma açılması durumunda ilgili taraflara elindeki tüm bilgi ve kanıtları sunmakla yükümlü olduğunu ifade etti. “Önceden planlanmış” olduğunu söylediği cinayetin ayrıntılarını ortaya çıkarmak için hukukun üstünlüğüne saygı duyan bir devlet ve halk olarak gerekli tüm adımların atıldığını belirtti. Kaşıkçı cinayetine karışan herkesin Türkiye’de soruşturulması ve yargılanması gerektiğini vurguladı.
Çavuşoğlu açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Bütün medya organları ve uluslararası örgütler, Kaşıkçı davasını yakından takip ediyor. Dolayısıyla bu sürecin açık ve şeffaf yönetilmesi gerekiyor. Kaşıkçı cinayeti hakkında ayrıntılı bilgiler almak isteyenlere bilgiler ve kanıtları yasa çerçevesinde sunduk.”
En önemlisi Kaşıkçı’nın cesedinin nerede olduğu sorusu olmak üzere açıklama bekleyen bazı soruların olduğuna işaret etti. Viyana Sözleşmesi’nin, olayın Suudi topraklarının bir parçası sayılan Suudi Arabistan Konsolosluğu içinde gerçekleşmesine rağmen, Kaşıkçı cinayeti hakkındaki soruşturmanın Türk yasalarına göre yürütülmesini öngördüğünü söyledi ve şöyle dedi:
“Viyana Sözleşmesi bunu gerektiriyorsa, Kaşıkçı cinayetine karışan herkes Türkiye’de soruşturulmalı ve yargılanmalıdır.”
Öte yandan Türkiye’nin iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş ise, diplomatik misyonların binalarında Kaşıkçı cinayetine benzer olayların gerçekleşmesini önlemek için Viyana Sözleşmesi’nin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini belirtti.
Kurtulmuş, konu hakkında dün yaptığı açıklamada “Diplomatik dokunulmazlık altındaki konsolosluk ve elçiliklerde benzer olayların meydana gelmesini önlemek için yasal yollar açmak ve hatta uygun zamanda müdahale etmek zorunludur” ifadelerini kullandı.
Kaşıkçı’nın cesedinin henüz bulunmadığına bunun da cinayetin tüm ayrıntılarının henüz açığa çıkmadığı anlamına geldiğine dikkat çekti.
İstanbul’daki Cumhuriyet Savcılığı dün, Kaşıkçı cinayeti hakkındaki soruşturmalar kapsamında, olaya tanıklık eden Suudi Arabistan Konsolosluğu’ndaki 38 Türk çalışanının ifadelerini dinledi.
Savcılar bu şahıslara, olayın gerçekleştiği gün olan 2 Ekim’de konsoloslukta olağanüstü bir durum olup olmadığı, Kaşıkçı ve söz konusu 15 kişinin konsolosluğa girişlerini görüp görmedikleri ve kendilerinin ve diğerlerinin kaç yıldır konsoloslukta çalıştığı hakkında sorular yöneltti. Savcılığın, konsoloslukta çalışan ve henüz ifade verme gelmeyen başka beş kişinin daha ifadesini dinlemesi bekleniyor.
Kuveyt: Riyad soruşturmada kararlı
Öte yandan Kuveyt Dışişleri Bakanı Yardımcısı Halid el-Carullah ise dün akşam yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Suudi Arabistan Kralı’nın bu davayla ilgili aldığı kararlar ve Krallığın aldığı tedbirler, adaletin sağlanması ve bu olaydan sorumlu olanların hesap vermesi konusundaki kararlılığı yansıtıyor. Bu yüzden, Suudi Arabistan’daki kardeşlerimizi destekliyor ve onların karşı karşıya kaldığı haksız kampanyayı ve iftiraları kınıyoruz.”
Carullah, Veliaht Prens Muhammed bin Selman bin Abdulaziz’in Türkiye ile ilişkilerin gücünü vurguladığı açıklamaları hakkında ise “Suudi-Türk yakınlaşmasını memnuniyetle karşılıyoruz. İşlerin doğru yönde ilerlediğine inanıyorum” dedi.