Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Krizin diplomatik tarafları “Backakra Çiftliği Toplantıları”nda Suriye’yi tartıştı | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) üyeleri Suriye krizini tartışmak için İsveç’te buluşuyor.

BMGK üyeleri, İsveç’in güneyindeki Ystad kentine bağlı Backakra Çiftliği’nde düzenledikleri oturumlarda Suriye krizinin 3 ana faktörü hakkında bir “Yol Haritası” çizmeye çalışıyor.

Adına “Backakra Çiftliği Toplantıları” denilen gayriresmi BMGK oturumlarında şu gündem maddeleri masaya yatırıldı.

• BM liderliğindeki siyasi sürecin yeniden canlandırılması

• Siyasi süreç için kimyasal silahların kullanımından sorumlu olanları belirlemek

• ‘Bağımsız bir mekanizma’ kurarak insani yardımların sağlanması

Bir diplomatın Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklama ise şöyle:

“İlk uzlaşma, İsveçli yetkililerin desteğini alan BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in yoğun istişarelerinden bir gün sonra gerçekleşti. Görüşmeler BMGK üyeleri ile Başkent temsilcilerini kapsıyor. Konsey üyelerinin kendi aralarında da özel oturumlar gerçekleşti. Bu konsey üyeleri arasında 5 ülkenin Daimi Elçileri; ABD Daimi Elçisi Nikki Haley, Rusya’nın BM Daimi Temsilcisi Vasiliy Nebenzya, Fransa’nın BM Daimi Elçisi Francois Delattre, İngiltere’nin BM Daimi Temsilcisi Karen Pierce ve Çin’in BM Daimi Temsilcisi Ma Zhaoxu da yer alıyor.”

Diplomatik kaynak, Nobel Barış Ödülü sahibi BM’nin 2. Genel Sekreteri Dag Hammarskjöld’ün (1905-1961) Baltık Denizi sahilindeki çiftliğinde gerçekleştirilen “Backakra Çiftliği Toplantıları”nın, Suriye’deki siyasi süreçte yeni bir umut olacak uluslararası bir işbirliği ruhu oluşturmak adına gerçekleştirildiğini” ifade etti.

Akabinde Konsey Üyeleri; Guterres ve BM Suriye Özel Elçisi Staffan de Mistura ile bir toplantı gerçekleştirerek, Suriye hakkında görüş alışverişleri yapıldı.

Toplantıda üzerine ittifak edilen asıl nokta; bölgenin yeniden canlandırılması, güçlendirilmesi ve yapıcı bir dinamiğin oluşturulması için vaktin geldiği yönündeydi. Konsey Üyeleri ayrıca, BM’nin çabalarına olan bağlılıklarını vurgulayarak, BM liderliğinde siyasi çözüm sürecinin yeniden canlandırılması gerektiğine dikkat çekti ve BM’nin tek başına istikrarlı ve uygulanabilir bir siyasi çözüm için gerekli olan meşruiyet ve güvenilirliğe sahip olduğunu belirtildi.

Toplantılarda ayrıca, ‘Siyasi çözümün 2254 sayılı karar doğrultusunda olması gerektiği’ konusuna dikkat çekilerek, geçtiğimiz Şubat ayında insani durumun iyileştirilmesi için çıkan 2401 sayılı kararın tamamen uygulanması ve bu doğrultuda çabaların yoğunlaştırılmasının gerekliliğine de vurgu yapıldı. “Kimyasal silahların kullanılması 2118 sayılı kararı ihlal etmektedir ve kabul edilemez” ifadesini kullanan üyeler, ‘adil ve bağımsız bir sorumluluk mekanizmasının inşasına’ olan bağlılıklarını ve bu bağlamda, Genel Sekreterin destekleri ile diyaloğa girmeyi kabul ettiklerini ifade ettiler.

Genel Sekreterin çabalarına ve desteklerine dikkat çeken konsey üyeleri, ‘Suriye’ye yönelik Güvenlik Konseyi ile ilişki kurma’ taahhüdünü memnuniyetle karşıladı, ayrıca kilit aktörler ile istişarelerin gerekliliği de gündemdeydi.

“Backakra Çiftliği Toplantıları”nda harcanan çabaların önemine vurgu yapan İsveç’in BM Daimi Temsilcisi Olof Skoog yaptığı konuşmada “Birleşmiş Milletlere bağlı Cenevre süreci çerçevesinde siyasi çözüme ciddi bir şekilde geri dönülmesi için bir anlaşma söz konusu. Bu silahların kullanılıp kullanılmadığını ve bundan kimin sorumlu olduğunu belirleyen ciddi bir mekanizma üzerinde anlaşmak için şimdi ve önümüzdeki günlerde çok çalışacağız.” İfadelerini kullandı.

Skoog, “Bölgede kötüleşen çatışmadan dolayı çok endişeliydik. Rus ve ABD’li mevkidaşlarımla konuşmak üzere masaya oturduğumuz anda, öncelikle BMGK’nın sorumluluklarını üstleneceğine dair bir güven algısı oluşturuldu.” şeklinde konuştu.

Fransa’nın BM Daimi Elçisi Francois Delattre de “Toplantı, Güvenlik Konseyi üyelerinin otomatik yönlendirme sürecini terk etmelerine, aktif ve derinlemesine tartışmalara katılmalarına olanak sağladı. Olası buluşma alanlarını belirlemeye başladık” dedi.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ise, 1961’deki uçak kazasında trajik bir şekilde ölen Hammarskjöld’ün evinde yaptığı açıklamada, “BMGK üyelerinin, Suriye’de kimyasal silah kullananları uluslararası hukuk doğrultusunda cezalandırmak için bir yol bulması gerekiyor” dedi.

Şam’ın Duma banliyösünde kimyasal silah kullanımına dair bazı iddialara ve çatışmanın başlangıcından bu yana BM’nin tavrına dikkat çeken Guterres, “Silahların kullanımını tamamen engellemek için bir yol bulmalıyız. Dünyadan tamamen silinmesi gereken bu silahlar söz konusu olduğunda, cezadan kaçarak yaşamaya devam etmemiz mümkün değil” açıklaması yaptı.

Önceki BM Genel Sekreterinin sözünü yineleyen Guterres, konuşmasında şu ifadelere de yer verdi:

“Uzun zaman geçti, dünya tek dünya. İnsanlığın, acıya yol açan yeni ve eski bölünmelere izin verme hakkı yok. Çelişkilerin üstesinden gelerek farklılıkları aşmak durumunda ve tek dünya için beraber çalışmak zorundayız. Bugün ne olduğuna baktığımız ve çok fazla bölünmelere şahit olduğumuz zaman; eski bölünmelerin geri döndüğünü, yeni bölünmelerin çoğaldığını ve tüm dünyada büyük acılar veren çatışmaları görüyoruz. Suriye bunun en dramatik örneğini oluşturuyor. Dag Hammarskjöld’ün şu sözlerini hatırlayalım: Sadece tek bir Dünya var ve onu yıkmaya hakkımız yok. Tıpkı, medeniyetin bize sağladığı avantajlardan tam olarak yararlanmamızı önleyen, acılara ve ölüme yol açan bu bölünmelere izin verme hakkımızın olmadığı gibi.”