Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Kudüs’te Filistinli Belediye Başkanı adayı boykot kararına meydan okuyor | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Ramallah: Kifah Zebun/Şarku’l Avsat

Doğu Kudüs’ün Bahir mahallesi sakinlerinden İsrail vatandaşı Filistinli Ramazan Debeş, seçimi boykot çağrılarına meydan okuyarak bu ayın sonunda yapılması planlanan belediye seçimlerinde aday olduğunu açıkladı.

Debeş, “Şehrim Kudüs” adlı bir liste hazırlayarak seçimleri boykot çağrılarına rağmen seçim kampanyası düzenliyor.

Debeş, amacının siyasi olmadığını, Kudüs halkının yararına bütçeden eşit hak talebinde bulunacağını vurgulayarak “amacımız siyaset değil hizmet” dedi.

Debeş, şehirdeki yapım-yıkım, istihdam ve altyapı sorunlarını çözmek istediğini belirtti.

İsrail vatandaşı Filistinlilerin desteğini kazanmak bağlamında Debeş, “Herhangi bir Arap kaybettiklerinden daha fazla zayiat vermeyecek” dedi.

Filistinliler boykot ediyor

Debeş’in tavrının aksine Ramallah yönetimi, din adamları ve Filistinli örgütler İsrail devletinin düzenlediği Belediye seçimlerini boykot çağrısı yapıyorlar.

Doğu Kudüs’teki Filistinliler seçimleri boykot ediyor. En iyi ihtimalle seçimlerde oy kullananların sayısı yüzde 1’in üstüne çıkmıyor.

Belediye meclisi 31 sandalyeden oluşuyor. İsrail’in 1967’te başkent olduğunu iddia edip işgal ettiği Kudüs topraklarında halkın üçte birini Araplar oluştursa da mecliste Filistinli bir temsilci bulunmuyor.

Debeş’in seçimi kazanmasına imkansız gözüyle bakılsa da 4 Yahudi Belediye Başkan adayı ile dostluğu bulunuyor.

Ramazan Debeş’in amacı 13 kişiden oluşan “Şehrim Kudüs” listesinden en az 5 kişiyi Belediye Meclisi’ne sokmak.

Ancak beklentiler onun bunu başaramayacağı yönünde.

Filistin Hükümeti adaylığa tepkili

Filistin Hükümeti Kudüs meselesinden sorumlu Bakanı Adnan Gays yaptığı açıklamada “daha önce bu tarz girişimler başarısız oldu ve bundan sonra da başarısız olacak. Çünkü halk işgali ve onun araçlarını meşrulaştırma gayretinde olan şerefsizleri istemiyor” dedi.

Filistin Merkez Komitesi Başkanı Saib Ureykat, geçen ay Belediye Başkanı seçimlerini boykot çağrısında bulunmuştu.

Ureykat, Kudüs belediyesini İsrail’in yerleşimci politikalarını uygulayan hükümetin kollarından biri olarak niteledi. Bu sömürgeci politikaların etnik temizlik yaparak Kudüs’te yaşamayı imkansız hale getirdiğini söyleyen Ureykat, FKÖ’yü, Filistinlilerin ortadan kaldırılmasına yönelik işgalci politikalara karşı durmaya çağırdı.

Kudüs Müftüsü ve Mescid-i Aksa İmam-Hatibi Şeyh Muhammed Hüseyin de seçimlere katılmanın haram olduğuna dair fetva verdi.

Hüseyin Filistin Yüksek Fetva Meclisi olarak seçimlere katılmayı yasaklayan bir karar aldıklarını duyurdu.
Yüksek Fetva Konseyinden yapılan yazılı açıklamada, “Belediye seçimlerinde aday olmak veya oy kullanmak İslam hukukuna (Şeriat) göre haramdır. Bu mesele maslahat ve zarar ilkeleri çerçevesinde değerlendirilir ki bunun takdiri de derin ilim sahibi ulema ve durumun sebep ve sonuçlarını belirleyebilecek bilgi sahiplerince yapılır. Hiç şüphesiz bu seçimlere katılımın, maslahatla karşılaştırıldığında çok büyük zararları vardır.” ifadeleri kullanıldı.

Açıklamada, seçimlere katılımın ‘işgale destek anlamına geldiği’ vurgulanarak, şu ifadelere yer verildi:

“Seçimlere katılmak hiç şüphesiz işgal devletinin kenti ele geçirmeye ilişkin politika ve planlarını kökleştirmeye destek anlamına gelir. Ayrıca işgalin normalleşmesini de beraberinde getiren bir kabule dönüşür.”

Fetva Konseyi ayrıca seçimlere katılmanın İsrail’e bağlı Kudüs Belediyesi’nin, “Kudüs’ü Yahudileştirme, dini ve tarihi gerçekliğini değiştirme faaliyetlerine destek anlamı taşıdığına” dikkati çekti.

Ancak Debeş ise bu boykot kararını reddediyor.

1995 yılında İsrail vatandaşlığına geçen Debeş şunları söyledi: “İnsanlara İsrailli olmalarını, dini değiştirmelerini ya da Mescid-i Aksa’dan vazgeçmelerini söylemiyoruz. Söylediğimiz şey daha iyi hizmet almaya ihtiyacımız olduğu. Haklarımızı korumak için Belediye Meclisi’nde sesimize ihtiyaç var.”

İsrail basınına göre Debeş, 2014 yılında kısa bir süre için Başbakan Binyamin Netanyahu’nun Likud partisine katıldı ve Doğu Kudüs’ün karşılaştığı sorunlar hakkında zaman zaman İsrail subaylarına sunumda bulundu.

“İşgal rejimini normalleştirdiği” gerekçesiyle Debeş, Filistin kamuoyunda yoğun biçimde eleştiriliyor.

Doğu Kudüs’teki Filistinliler, az sayıda hizmet, sınırlı inşaat izni, çok sayıda yıkım ve İsrail kimliğinin geri alınmasını kolaylaştıran birçok yasanın yürürlüğe girmesiyle açık bir hedef haline gelmekten muzdaripler.

İşgal altındaki Doğu Kudüs’te yaşayan yaklaşık 360 bin Filistinli, İsrail’in kenti işgal ettiği 1967’den bu yana Kudüs belediye seçimlerine katılmayı reddediyor.

Doğu Kudüs ve Batı Şeria yarım asırdır işgal altında

Doğu Kudüs ve Batı Şeria 1967’den bu yana İsrail tarafından işgal altında tutuluyor. İnşa ettiği duvarla bu iki bölgeyi birbirinden ayıran İsrail, Batı Şeria’da yaşayan Filistinlilerin Doğu Kudüs’e geçişini engelliyor.

İsrail, 2 milyona yakın Filistinlinin yaşadığı Gazze Şeridi’ni de Hamas’ın 2006’daki seçimleri kazanmasından bu yana abluka altında tutuyor.

İsrail’in 1967’den bu yana işgal altında tuttuğu Batı Şeria’da 131, Doğu Kudüs’te 10, Batı Şeria’nın tepelerindeki bölgelerde ise 116 yerleşim birimi kurduğu ifade ediliyor.

Batı Şeria’daki yerleşim birimlerinde yaklaşık 500 bin, Doğu Kudüs’te 220 bin yerleşimcinin ikamet ettiği, İsrail’in Batı Şeria’daki yerleşimcilerin sayısını kısa sürede 1 milyona çıkarmayı hedeflediği belirtiliyor.

Uluslararası hukukta, işgal altındaki Filistin topraklarındaki tüm Yahudi yerleşim birimleri gayrimeşru kabul ediliyor.