Kerkük’teki DEAŞ militanlarına karşı bir dizi mücadeleye yaptığı liderlik ve son dört yıl içinde sahip olduğu pozisyonlardan dolayı büyüyen popülaritesine olan güveni ışığında, Kürdistan Demokrat Sosyalist Partisi (PDSK) Genel Sekreteri Muhammed Hacı Mahmud, başkanlığını yaptığı parti listesi için seçim kampanyası afişlerine fotoğraflarını bastırdı.
Muhammed Hacı Mahmud, DEAŞ’ın ardından Irak’ta Kürdistan halkının ulusal ve anayasal haklarını tanımak için Bağdat’taki Temsilciler Meclisi’ne yöneldiğini söyleyerek, bu defa siyasi mücadeleyi sürdürmek üzere birden fazla koltuk elde etmeyi hedefliyor.
Muhammed Hacı Mahmud tarafından Şarku’l Avsat’a yapılan açıklamaya göre, Kürdistan için ayrılan koltuklar, bölge ve Irak nüfusu açısından kesin istatistiklerin olmaması dolayısıyla kota sistemi uyarınca temelsiz olarak belirlenmekte. Mahmud, “Böylece Kürt partileri ve güçleri arasındaki sıcak siyasi çatışma, mümkün olduğunca çok sandalyeye ulaşmak üzerinde şekilleniyor. Mevcut durumun yansımalarına rağmen, tartışmalı bölgelerde bile seçmenler sandık başına gelecek” şeklinde konuştu.
Seçim sürecinin adaletli ve şeffaf olması, aynı şekilde gerçek seçmen sayısının güvenilirliğine değinen Muhammed Hacı Mahmud, “Dünyanın herhangi bir ülkesinde örnek bir oy kullanma süreci yoktur. Sahtekarlığı azaltabilecek modern elektronik cihazların kullanılmasına rağmen yolsuzluk konusunda ön sıralarda olan Irak gibi bir ülkede, seçim sürecinin kurallarının ihlali mümkün” dedi.
Hacı Mahmud, partisinin elde edeceği sonuçlar hakkında ise, “Diyala, Kerkük ve Ninova bölgelerinde 30 aday için yarışacağız. Aynı şekilde tüm bölgelerde, farklı alanlarda tüm enerjimizi seferber edeceğimiz 4 koltuk kazanmayı umuyoruz” şeklinde konuştu.
Irak listeleri kapsamında, özellikle de Irak Başbakanı Haydar el-İbadi başkanlığındaki “Zafer Koalisyonu” listesindeki bazı isimlere atıfta bulunan PDSK Genel Sekreteri, “Bu garip ve eşsiz bir durum. Kullanabileceğim doğru ifadeleri bulamıyorum. Ancak özetle bu durum, halklarında ve ulusal ilkelerinde mevcut olan bir devrimi yansıtıyor, Kürdistan ve Irak’taki politik karmaşa durumunu ortaya koyuyor” ifadelerini kullandı.
PDSK’nin 170 No’lu Seçim Listesi Başkanı, Kürdistan bölgesinin bir dizi ekonomik, politik ve askeri krizden geçtiğini ifade ederken, büyük güçlerin bölgesel güçlere katılmaya, Kürt ve Irak güçleri arasındaki durumu düzeltmeye ve uzlaşı sağlamaya çalıştığını vurguladı. Özellikle ABD’nin mevcut aşamada İbadi’nin listesini desteklediğini söyleyen genel sekreter, Kürt güçlerinin projeyi desteklemesini sağlayarak Haydar İbadi’nin ikinci dönemde de başbakan olması için çalışıldığını belirtti.
Yetkili ayrıca, gelecek seçimlerin sonuçlarına bakılmaksızın, tartışmalı bölgelere, anayasaya ve özellikle Kerkük’e ilişkin sorunların çözüleceğini ifade etti. Muhammed Hacı Mahmud’a göre, tarihteki savaş tecrübeleri, savaş sırasında kaybedilen bölgelere siyasi müzakerelerle geri dönen güçlerin eski askeri ağırlıktan haz duymadığını gösteriyor. PDSK Genel Sekreteri, Peşmerge güçlerinin Irak anayasasının ön gördüğü tartışmalı bölgelere geri dönmesi halinde de iki tarafın, bu bölgelerin yönetimini ortak bir şekilde üstlenmesi gerektiğini söyledi. Yönetimin, eski askeri ağırlığa sahip olmayacağını belirten yetkili, “Bu nedenle Kürt siyasi güçleri, partizan olmayan bir ulusal liste ile seçimlere katılmalı” dedi. Irak’taki Kürtlerin tek bir seçim bölgesi olarak baskı altına alınması gerektiğini söyleyen Muhammed Hacı Mahmud, bunun Temsilciler Meclisi’nde yaklaşık 80 koltuk sağlayabileceğini belirtti. Yetkili ayrıca, Irak anayasasının 140. maddesi de dahil olmak üzere anayasada yer alan anlaşmaların, kararların ve maddelerin uygulanmasında herhangi bir sonuca ulaşılamayacağını söyledi.
Muhammed Hacı Mahmud, son zamanlarda ortaya çıkan siyasi partilere ve akımlara da değinirken, yeni güçlerin sadece isimlerinin olduğunu ifade etti. Bu durumun, özellikle Sosyalist Parti’nin sabit halk tabanı üzerinde pek bir etkisi olmayacağını söyleyen yetkili, beklenen seçim sonuçlarının, ülkedeki ortaklık ve uyum ilkesini tamamen ortadan kaldıran mevcut siyasi denklemleri değiştirmeyeceğini vurguladı. Genel sekreter ayrıca, güç ve karar alma yetkilerini paylaşan 3 ana unsurun (Sünniler, Şiiler ve Kürtler), hem fikir olamayacağını ve bahsedilen değişikliklerin gerçekleşemeyeceğini söyledi.
Diğer taraftan Kürt adayların büyük bir çoğunluğunun yalın Arapça veya lehçe bilmiyor olduğuna dikkati çeken Muhammed Hacı Mahmud, Irak anayasasında, Kürtçe’nin ülkede ikinci resmi dil olduğunu ve Kürt milletvekillerinin parlamentoda tercümanlarla konuşma hakkına sahip olduğunu vurguladı.