Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Kürt liderler, Suriye rejimiyle askeri işbirliği yapmaya hazır | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Suriyeli Kürt liderler, Esad rejimi ile aralarında sınırlı da olsa, Suriye’nin kuzeyinde Türkiye tarafından kontrol edilen alanları kurtarmak için ortak askeri işbirliği yönünde anlaşmaların yapılması olasılığına uzak bakmıyor.

Eski PYD Genel Başkanı Salih Müslim DPA’ya verdiği demeçte, “Suriye topraklarının bir parçasının dahi doğrudan veya dolaylı olarak işgal altında kalmasını kabul etmemiz mümkün değil. Bu durum sona erdirilmeli ve tüm bölgeler kurtarılmalıdır. Biz de Türk işgalinden topraklarımızı kurtarmak için askeri olarak rejimle işbirliği yapabiliriz. Konu, İdlib’te onlara yardım etmemiz karşılığında bize Afrin’de yardım etmeleri değil. Mevcut anlayışlar olgunlaşırsa, birlikte çalışacağız. Herkes, Afrin’in düşmesinden önce rejime yaptığımız, Suriye’nin egemenliğini koruması için savaşa müdahale etmesi yönündeki davetimizi hatırlar. Ne yazık ki, şehri savunmadı. Fakat biz Suriye’nin toprakları ve egemenliğini koruma hakkımıza hala bağlıyız” şeklinde değerlendirmede bulundu.

“Siyasi kararlarımızın bizim elimizde”

Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ve siyasi kolu olan Suriye Demokratik Konseyi’nin Suriye rejimi ile müzakerelere başlamadan önce Washington ile istişare edip etmediğine dair gelen sorulara tepki gösteren Müslim, “Siyasi kararlarımızın sadece bizim elimizde, bizden başka kimsenin değil. Müzakerelere başlamak için elverişli bir ortam gördüğümüzde, Amerikalı veya Rusları atacağımız adımlar hakkında bilgilendirebiliriz, olan şey de buydu. Ama adımımızı onaylamaları için bir karar vermelerini beklemeden, sadece haber verildi” dedi.

“Suriye krizi, tüm tarafların bir araya gelmesini gerektiren bir aşamaya ulaştı”

Kürtlerin, kazançlarını korumak ve ülkenin geleceği ile ilgili herhangi bir görüşmede kendilerine yer sağlamak için rejimle anlaşarak Suriye sahnesinden çekildiğine dair iddialarını reddeden Müslim, “Biz başından beri diyaloğun savunucuları olduk. Bu herhangi bir gelişme ile bağlantılı değil. Fakat rejim tarafı buna karşı çıkmıştı. Kendi hesapları için bu adımı atmaya isteksiz davrandı. Ancak kendilerinin de buna istekli olduklarını dile getirdikleri zaman, SDG’nin Kürt, Süryani ve Arap bileşenleri Şam’la pazarlık yapmaya başladı. Suriye krizi, Suriye’deki tüm tarafların bir araya gelmesini gerektiren bir aşamaya ulaştı” ifadelerini kullandı.

“Eski Suriye’ye dönmek mümkün değil”

Müslim, rejimin şart koşması halinde, Kürtlerin, Suriye’nin kuzeyindeki özyönetim bölgelerinden vazgeçme olasılığına dair gelen bir soruya şöyle cevap verdi; “Herkes, öncelikle de rejim Suriye’nin eski dönemine geri dönmesinin mümkün olmadığını biliyor. Yeni bir anayasaya sahip yeni bir Suriye olmalı. Şam’ı ziyaret eden heyete göre rejim, adem-i merkeziyetçi bir hükümet sistemine sahip olacağına dair söz verdi. Bu sistemin özelliklerini henüz bilmesek de, biz demokratik özyönetim projemiz olduğunu söylüyoruz. Önemli olan, herkese demokratik haklar veren merkezi olmayan bir yönetim sisteminin uygulanmasıdır.”

“Petrol zenginliği ise tüm Suriyelilerin mülkiyetindedir”

Müzakere masasında SDG’nin geleceği ve petrol konusunun yer alacağını aktaran Salih Müslim sözlerini şöyle sürdürdü; “SDG’nin geleceği tartışılacak. Her halükarda, Suriye’nin evlatlarından oluşan yaklaşık 70 bin kişi hakkında konuşuyoruz. Bunları Suriye’nin savunma sistemine entegre etmek için bir formül bulunmalıdır. Petrol zenginliği ise tüm Suriyelilerin mülkiyetindedir.”

“Özyönetim alanları önemli rol oynadı”

Demokratik Suriye Meclisi’nin eşbaşkanı İlham Ahmed, Suriye’nin kuzeyi ve doğusundaki öz yönetim alanlarının 2013 yılında kuruluşundan bu yana önemli bir rol oynadığını belirtti.

Şam’a giderek rejimle görüşmelere başlayan heyetin başında olan Ahmed, “Özyönetim alanlarından vazgeçmek kolay değil. Suriye’deki tüm durum, özellikle de yönetim sistemi hakkında kapsamlı görüşmek gerekiyor” dedi.

Ahmed, Suriye hükümeti ile askeri işbirliği olasılığını dışlamasa da, rejim ile yapılacak anlaşmanın Türkiye’yi hedef almadığının altını da çizdi.

Eşbaşkan Ahmed, Şam’da hükümet temsilcileri ile bir araya geldikleri toplantıda, tutukluların dosyasının ele alındığı ve takas olasılığını görüştüklerine dair haberleri reddetti.

Özyönetim hapishanelerindeki DEAŞ liderlerinin rejime teslim edileceğine dair iddiaları da reddeden Ahmed, bu isimlerin rejime, ABD’ye veya herhangi bir tarafa teslim edilmediğini söyleyerek, “Onlar bizim elimizde ve biz onları istedikleri takdirde sadece ülkelerine teslim edeceğiz ve bunu resmi olarak tüm dünya görecek” yorumunda bulundu.

“Suriye halkının tüm bileşenlerinin hakları garanti edilmeli”

Suriye Gelecek Partisi Genel Başkanı İbrahim Kaftan ise, krizden sonra Suriye’den beklenen yönetim biçiminin Suriye halkının tüm bileşenlerinin haklarını garanti etmesi gerektiğini söyledi.

Şam ile yaptıkları görüşmelerde, hizmet konusuna odaklandıklarını ve askeri meseleleri henüz ele almadıklarını belirten Kaftan, siyasi meseleler ve Anayasa konusunda durumun açık olduğunu, askeri anlaşmaya ulaşmanın da mümkün olduğunu kaydetti.