Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Kürt referandumu ikilemi | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Kendini bir ikilemin içine soktuğunda yapılması gereken ilk şey nedir?

Cevap son derece açık: Derhal durmak. Bu, Irak Kürdistanı’nın bağımsızlığı için önümüzdeki pazartesi günü yapılması kararlaştırılan ama şu ana kadar halen muallakta bulunan referandum çıkmazına girenlerin kulak asması gereken bir nasihattir.

Böyle bir zamanda böylesine tartışmalı bir konu üzerinde referandum yapma fikri en basit değerlendirme ile garabet örneğidir. Bu fikre işaret edenler, Irak’ın hâlihazırdaki çözüme kavuşturulabilir sorunlarından herhangi birini bu referandumla açıklayamazlar. Bir diğer deyişle, bu lüzumsuz bir adımdır. Eski siyaset bilimci Charles Morris’e göre siyaset dünyasında gerek duyulmayan şeyleri yapmak, hata işlemekten daha kötü bir eylemdir.

Kürt referandumunun arkasındakilerden birinin amacı, bağımsız Kürt devletini kurmak için gerekli şeyleri sağlamaksa, Irak Kürdistanı’nı oluşturan üç bölgede bunlar zaten mevcut; bölgenin reisi var, başbakanı var, bakanlar kurulu, seçilmiş meclisi, ordusu, polisi hatta bölgeyi başlıca yabancı ülkelerde temsil eden elçilikleri de var. Aynı şekilde egemenlik sahibi bağımsız bir devletin sembolleri olan bayrak ve milli marş da var.

Tüm bunlara bakarak biri kalkıp da Kürt halkının bağımsızlık isteğini yok sayamaz. Bazı yönlerden, bazı Kürtlerin bağımsız devlet hayali, iki bin yılı aşkın bir tarihe uzanır. Antik Yunan tarihçi Ksenofon, onların tarihini Batı Asya dağlarında başlatır. (Meşhur eseri Anabasis’te onlar hakkında yazılanlara bakabilirsiniz.)

Her şeye rağmen mevcut durumda tüm deliller, Kürtlerin tek taraflı bağımsızlık ilanı için bireysel herhangi bir çabasının bir çatışma ile sonuçlanacağına işaret ediyor. Boğazına kadar krize batan bölge, bunu hoş görmeyebilir. Diğer bir ifadeyle, Erbil tarafından yapılan bir kazı,
Ortadoğu bölgesinin büyük bir kısmını bilinmeze doğru sürükleyen koca bir kara deliğe dönüşebilir. Bu sebeple kazıyı acilen durdurmak gerekir.

Buna rağmen neredeyse herkes bunun aksini yapıyor. Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani, Irak’taki tartışmalı bölgelere egemen olmak için askeri operasyonlar gerçekleştirme ile tehdit ettiği zaman Türkiye ve İran’a karşı saldırıda bulundu.

Barzani bu sert konuşmasıyla halk destekli üssünün sevgisini kazanabilir belki ama bu durum Bağdat, Ankara ve Tahran’da pusuya yatan ve Kürtleri her zaman düşman sınıfında kabul eden şovenist unsurları harekete geçirebilir.

Öte yandan Irak Başbakanı Haydar el-Abadi, halen belirsiz olan bu eylemi durdurmak için askeri güç kullanmakla tehdit etmeye çok yaklaştı. Bir başka tehdit, Tahran cenahından geldi. İran Ulusal Güvenlik Konseyi Genel Sekreteri Ali Şemhani, İran İslam Cumhuriyeti’nin Kürt bölgesi ile alakalı imzalanan güvenlik anlaşmalarının tümünü feshedeceğini açıkladı. Bununla birlikte İran hükümetine karşıt olan unsurlarla savaşmak için askeri olarak müdahale edebileceğini de bildirdi.

Ankara tarafında Türkiye Hükümeti, kararlaştırılan Kürt referandumunu “kırmızı çizgi” olarak değerlendirdi. Eski Amerikan Başkanı Barack Obama’nın 2014 yılında Suriye meselesinde ağzından çıktığından bu yana kullanımı yaygınlaşan bu tabir, artık güvenilirliğini kaybetti.

Referanduma günler kala Türk ordusu, Irak Kürdistanı bölgesi sınırlarındaki büyük çaplı askeri gösteriyi Erbil’e açık bir uyarı mesajı olarak nitelendirdi.

Rusya’ya gelince, Kürt referandumuna verilen kısa destek, ciddi siyasi coğrafya kabullerinden ziyade kârlı petrol sözleşmeleri beklentilerinden kaynaklanıyor. Böyle bir durum, Rusya Başkanı Vladimir Putin’e ülkesindeki zengin elitlerden destek sağlar. Ama bu, aynı zamanda Rusya’yı tehlikeli bir sürecin içerisine de sürükler. Zira o bölgede tam anlamıyla egemenlik sahibi olamayacak. Washington’un konu ile ilgili muğlak açıklamaları da aynı şekilde sorun teşkil ediyor.

Irak Kürtleri, Irak’ın özgürlük savaşının ardından Saddam Hüseyin rejimin bitirilmesi sürecinde de DEAŞ terör örgütüne karşı yapılan savaşlarda da ABD’nin en sıkı müttefiklerindendi. Washington, Kürt bölgesinin kaderini tayin etme sürecinde düşman pozisyonu almakla bir şey elde edemeyecek.

Yasal açıdan bir sorun teşkil etmesine gelince, Irak Anayasa Mahkemesi, ortaya atılan Kürt referandumunun Irak anayasasını doğrudan ve apaçık bir ihlal olduğunu duyurdu. Diğer yandan Irak Ulusal Meclisi, Erbil’deki Kürt yönetimini ABD ve AB’nin mesajına işaret ederek referandumu ertelemeye davet etti. Hangisinin son anda referandumun iptalini sağlayacağı belli değil. Bununla birlikte ben öyle zannediyorum ki böyle bir zamanda iptal kararı, kötü sonuçlar doğuracak ve durumu düzeltmeyecek.

Öncelikle, böyle bir adım, iktidarını güçlendirmek için halk desteğine ihtiyaç duyduğu bir zamanda Erbil’deki Kürt yönetiminin halk nezdinde güvenilirliğini ve meşruiyetini kaybetmesine sebep olabilir. Biz Erbil’deki yönetimi isteyelim veya istemeyelim, özerk hükümetin devrilmesi Irak Kürtlerinin de tüm Irak halkının da yararına olmayacak. Kürt saflarında bölünmeleri desteklemek ve özerk bölgedeki siyasi boşluğu güçlendirmek şu an için Irak’ın ihtiyacı olan son şeydir.

İkinci olarak, son demlere doğru iptal kararı, bölgedeki siyasi sorunların çözümünde gücün ve tehdidin en etkin araç olduğuna hâlâ inanan unsurların elinin güçlenmesine sebep olabilir. Nitekim Saddam Hüseyin rejiminin çöküşünün ardından 14 sene geçmesine rağmen, tek renkli bir Irak hayali kuran Irak, geçmişin çalkantılarından hâlâ kendini kurtaramadı.

Üçüncü olarak, son dakikalarda iptal kararı, Ankara ve Tahran’ın askeri baskı ve ikna edici tehditlerin şiddetli birleşimiyle Irak’ın içişlerine müdahale etmesini meşrulaştırabilir.

Peki, hâlihazırdaki ikilemin tehlikeli boyutlara varmasını engellemek için en isabetli yol hangisidir?

Bu durumun olası cevabı, Irak Cumhurbaşkanı Fuad Masum’dan gelebilir. Kürt asıllı olmakla birlikte görüldüğü üzere O, Irak’ta çoğulcu bir sistem inşa etmek için gerekli koşulları gerçekleştirmekten sorumlu. Sayın Masum, krizi bitirmek için şimdiye kadar ayrıntılı herhangi bir plan sunmadı. Hâlbuki sorunun Bağdat ve Erbil arasındaki konuşmalar yoluyla ele alınmansa dair getireceği bir teklif, krizin çözülmesinde uzlaşmanın temeli olarak kullanılabilir. Böylesi bir uzlaşı zemininde ve sonuçların taraflardan hiçbirisi için yasal bir bağlayıcılığının olmayacağının açık olması bir durumda referandum herhangi bir engelle karşılaşmadan gerçekleştirilebilir. Diğer bir deyişle, referandum, sonuçları yok sayılmak suretiyle kabul edilebilir. Bu siyasi olarak gerçekten mümkün. Hatta olması gereken bu ve DEAŞ terör örgütünün tam anlamıyla bitirilmesi için Irak’ın ihtiyacı olan yol haritasının hazırlanmasında dikkate alınmalıdır.

Irak Kürtlerinin isteklerini zor kullanarak dayatması olur şey değildir. Özellikle de ulusal strateji bakımından yaşanan şiddetli ayrışmaların gölgesinde. Diğer yandan Irak’ın, bundan önce Kürt halkına büyük acılar yaşatan ve Irak milli hayatını onlarca yıl rotasından çıkaran “Kürt meselesi” ile devam etmesi mümkün değil.

Önümüzdeki pazartesi günü yapılacak olan referandum gereksizdir. Sona doğru yaklaşılmışken yapılacak en iyi şey, onun siyasi bir hataya çevrilmesine yardımcı olmaktır. Siyasette “gereksiz” olan şeylerle iş görülmez ama siyasi hatalarla işler yürüyebilir.