Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Kürtlerin bağımsızlığı konusundaki endişeler | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Irak dışındaki Arapların bir Kürt devleti kurulmasına sempati duyduklarına neredeyse eminim. Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi lideri Mesud Barzani, doksanlı yıllardan beri Kürt insanının bakış açısını ve bağımsızlık yolunda verdiği mücadeleyi gazete söyleşileriyle ve yaptığı kampanyalarla sürekli yineledi.

Benim şahsi görüşüm Kürtlerin kendi devletini kurması yönünde. Fakat bununla beraber, reel politik olarak bakacaksak olaya bağımsızlık arzusu için bazı ön şartların yerine getirilmesi gerekir. Kürdistan Bölgesi devlet olmak için hazır olması yetmez, aksine Irak Devleti’nin de Kürdistan bölgesi olmadan hayatına devam etmesi için hazır olması, çöküntüye ve iç savaşa yol açmaması gerekir.

Muhtemelen Kürdistan’ın Irak’tan ayrılması, mezhepsel demografik değişikliklere yol açacaktır. Bu da iç savaşa sebebiyet verebilir. Saddam yönetiminin düşmesinden bu yana Irak, eski istatistiklerin etrafındaki tartışmalara rağmen, nüfusun yarısı Sünniler ve diğer yarısı Şiiler ile nispi bir denge kontrolü altındaydı. Sünni’lerin yarısını da Arap diğer yarısını Kürt nüfus meydana getiriyor. Siyaset sistemini reforma tabi tutmadan Kürtlerin bağımsızlığı oranlardaki değişiklikler nedeniyle Irak’ı tehdit edecek. Irak’ın yönetim sistemi, her partinin temsil edildiği parlamentodur. Sünni Kürtlerin Irak’tan ayrılması, siyasi gidişatı kötü etkileyebileceği gibi, Anbar kurtarılsın veya kurtarılmasın, Irak devletini kötü yönde etkileyecektir. Bu Irak rejimi üzerinde titreyen siyasiler için zor bir durum. Iraklı Kürtleri de ayrılıktan vazgeçirmek için de razı olacakları alternatif arayışlarına girdiler. Öte yandan Irak’ın ayrışması diğer bölge ülkelerinin de ayrışacağı anlamına gelir. Sykes-Picot anlaşmasıyla geçen yüzyılın başında hilal ve Kuzey Arap sınırları ikiye bölünmüştü bu durum da mevcut yönetimlere miras kaldı. İngiliz Hükümeti de Iraklı Kürtleri himayesine almıştı. Bölgedeki çoğu ülke ayrılık düşüncesinin yayılacağından korktuğu için Kürdistan’ın ayrılmasını onaylamıyorlar. Unutmayalım ki bölgenin çoğu, neredeyse Bab-ı Ali yönetiminde yani Türkiye’nin elindeydi. Sonra da İngiltere ve Fransa’nın denetimine geçti ve son olarak da ulusçuluk ilkesiyle bölündü. Bölge, dünyanın birçok yerinde olduğu gibi ulus devletlere ayrıldı.
Sınırların dağılımı, birleşmiş ülkeler ve ulusların çatısı altındaki modern ülkeler arasındaki benzerlik ve farklılıkları dikkate almıyor olsa da, çoğu bölge eski durumu kabullendi. Kürtler ise tarihin kurbanlarıdır, çünkü onları yabancı anlaşmalar ayırdı.

Eğer Iraklı Kürtler bağımsızlık kazanırlarsa Türkiye endişelenecektir, zira nüfusu içinde Kürtler de var. Türkiye’deki Kürt nüfus Irak ve İran’daki Kürt nüfustan daha azdır. Bölgedeki ayrılık çağrıları, Irak’ın geri kalanının çözülmesinden duyulan korku ve Kürtlerin bağımsızlık çağrılarının oluşturduğu kaygı… Irak Başbakanı Haydar el-İbadi, ülkedeki herhangi bir bölgenin ya da bölümünün ayrılmasının Bağdat’taki merkezi hükümetin onayı olması halinde gerçekleşebileceğini, bunun da mevcut çalkantılı siyasi ortamda gerçekleşmesinin muhtemel olmadığını belirtti.