Moskova: Raid Cebr

Moskova, Doğu Guta’daki Silahlı gruplarla iletişimi içinde olduklarına vurgu yaparken sivillerin bölgeden tahliye edilmesinden memnuniyet duyduklarını açıkladı. Moskova, bölgedeki mevcut durumun 2401 sayılı karara olan bağlılığı yansıttığını söyledi.

Aynı zamanda Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, ABD ve Suriye’deki müttefiklerini bir daha hedef tahtasına koyarak “Vekâlet savaşı değil doğrudan bir savaş yürütüyorlar” dedi. Rusya Savunma Bakanlığı, Deyr ez-Zor’da kontrolü altında bulundurduğu bölgeleri Suriye Hükümeti’ne teslim etmeyi reddetmesinden dolayı ABD’yi eleştirdi.

Guta’da hali hazırda sahada gerçekleşen gelişmeler, özellikle de sivillerin bölgeden tahliye edilmesi, açıklamalarında da dile getirdikleri gibi Rus askeri ve siyasi yetkilileri fazlasıyla sevindirdi. Euronews sitesinin dün askeri bir yetkiliden aktardığı açıklamaya göre Bazı Rus yetkililer; bölgedeki gelişmelerin, Rusya’nın en baştan beri sergilediği tutumun doğruluğunu ve teröristlerin basite alınmaması gerektiğini gösterdiğini belirtti.

Rus askeri temsilciler ile Guta’daki bazı silahlı grupların temsilcileri arasındaki görüşmelerin bir bölümünden bahseden Sergey Lavrov, görüşmelerin sivillerin tahliyesini hızlandırdığını ve söz konusu görüşmelerde tarafların, Nusra Cephesi ile olan bağlantının kesilmesi için ilerleme kaydedilmesi yönünde görüş bildirdiğini belirtti. Açıklamalarını sürdüren Rus Bakan “Terörist Nusra Cephesi bölgede etkili olan diğer tüm silahlı grupları etkisi altına aldı. Öyle ki bu etki aralarında ortak tek bir yönetim kurulmasına kadar vardı” dedi. Doğu Guta gerginliği azaltma bölgesinin tamamının Nusra Cephesi’nin kontrolü altında olduğunu ve onların müzakere sürecinin bir parçası kabul edilen grupları etkisi altına aldığını belirten Lavrov “Tek bir yönetim oluşturdular. Feylek er-Rahman, Ceyşul İslam ve Ahraru’ş Şam BMGK’nın terörist gördüğü Nusra Cephesi ile müttefiklik anlaşmaları yapmaya başladı” ifadelerini kullandı.

Sergey Lavrov Rus askeri yetkililerin; Suriyeli müzakerecilere yardım edilmesi için çok büyük emek harcayarak bölgedeki silahlı grupların; herhangi bir karışıklık olmadan teröristlerle savaşılmasının önünün açılması ve bu adımın uzun süre sekteye uğramaması için kendilerini Nusra Cephesi’nden ayrı tutmalarının zaruri olduğuna ikna edilmeleri konusunda büyük çaba sarf ettiklerini dile getirdi.

Kazakistan Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada Lavrov, Suriye’deki şiddet seviyesinin son zamanlarda azaldığına işaret etti ve “Bu, bir sene önce başlayan Astana sürecinin asli sonucudur” dedi.

Aynı zamanda Rusya Savunma Bakanlığı Rusya’nın, BM’nin ateşkes yapılmasına ilişkin 2401 sayılı kararına uygun bir şekilde davrandığını ve Suriye’deki uzlaşma merkezinin silahlı muhalif grupların liderleri ile aktif bir şekilde görüşmelerde bulunduğunu belirtti.

Savunma Bakanlığından yapılan açıklamanın devamında “Suriye Hükümet güçlerinin gerçekleştirdiği askeri operasyonlar sadece, müzakerelerde bulunmayı kabul etmeyen ve yerel halkı sindirmeye çalışan silahlı gruplara karşı sürdürülecek” ifadelerine yer verildi.

Öte yandan, ABD’nin Suriye’deki faaliyetlerine karşıt olarak Rusya tarafından yapılan açıklamaların keskinliği de arttı. Yabancı güçlerin gayri meşru bir şekilde ülkede bulunmasını şiddetli bir şekilde eleştiren Lavrov, ABD’nin liderliğini yaptığı koalisyonun meşru olmadığını ve işleri daha karışık hale getirdiğini söyledi.

Açıklamalarına devam eden Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov “buna rağmen Moskova gerçekçi bir şekilde davranıyor. ABD ile savaşmak gündemimizde değil. Bu sebeple atacağımız adımları, en azından istenmeyen yıkımlardan kaçınacak şekilde koordine ediyoruz. Askeri yetkililerimiz Suriye topraklarında operasyon gerçekleştirmek isteyen ABD’li liderler ile her zaman iletişim halinde” dedi. Suriye topraklarında ABD, İngiltere ve Fransa’ya bağlı özel operasyon birlikleri olduğuna dikkat çeken Lavrov “ Bu mevcut durumu vekâlet savaşı değil doğrudan savaş haline getiriyor” dedi.

Buna eş zamanlı olarak Rusya Genelkurmay Başkanlığı Ana Harekât Daire Başkanı Sergey Rudskoy, Moskova’nın elinde Washington’un Suriye’de büyük saldırılar gerçekleştirmek için bazı hazırlıklar yaptığına yönelik bilgiler olduğunu söyledi. Dün Moskova’da düzenlediği basın toplantısında konuşan Sergey Rudskoy, ABD’nin Suriye Hükümeti’ne kanatlı roketler ile saldırı gerçekleştirmek için hazırlık yaptığını, eldeki bilgilerin ABD filolarının Akdeniz’in doğu kesimleri, Arap Körfezi ve Kızıldeniz’den olası füze saldırıları gerçekleştireceğini gösterdiğini belirtti.

Kimyasal silahlar konusuna da değinen Rudskoy, ABD’nin Suriye’de kimyasal silah kullanarak provokatif eylemler yapmaları için bazı silahlı birlikleri eğittiğini belirterek “Ülkenin güneyinde bulunan silahı unsurlar, insani yardım örtüsü altında kimyasal silah üretiminde kullanılan maddeler tedarik ettiler” dedi.

Gerginliği azaltma bölgeleri olan İdlib ve Doğu Guta’daki sivil tahliyelerin önemine vurgu yapan Sergey Rudskoy, garantör ülkeler olan Rusya, Türkiye ve İran’ın Suriye’de ateşkes ilan ederek “İdlib ’deki gerginliği azaltma bölgesinden çıkılarak Halep’e doğru gidilmesi için yeni insani koridorlar açtığını belirtti. Rudskoy, 3806 kişinin Ebu ez-Zuhur ve Tel es-Sultan bölgesindeki insani koridorlar aracılığı ile İdlib ’den çıkarak Halep’e gittiğine vurgu yaptı.

Öte yandan Rusya Savunma Bakanlığından yapılan açıklamada, Deyr ez-Zor kentinin doğusunda bulunan ABD askerlerinin bu bölgelerin Suriye yönetimine bırakılmasını engellediği ve sivilleri Rakka’dan çıkarmadığı ifade edildi. Yapılan açıklamanın devamında Suriye yönetiminin önemli bir doğrultuda hareket ederek sivillerin, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) isimli ABD yanlısı güçler ile ABD askerlerinin kontrolü altında bulunan Deyr ez-Zor kentinin doğu bölgelerine dönmesinin önünü açtığını ancak ABD ve ABD yanlısı güçlerin bu bölgeleri meşru hükümete vermediği belirtildi. Açıklamada, geçtiğimiz aralık ayından bu yana 23 bin kişinin Suriye Hükümetinin Deyr ez-Zor kentinde elinde bulundurduğu bölgelere döndüğüne dikkat çekildi.

Yine Rusya Savunma bakanlığından yapılan açıklamada, ABD’nin oluşturduğu Kuzey Suriye Demokratik Birliği yönetiminin sivilleri Rakka’da kalmaya zorladığı ve Suriye’deki güvenli bölgelere gitmelerini engellediği ifade edildi. ABD’nin, BM’nin insani yardımların istisnasız Suriye’nin bütün bölgelere ulaştırılmasını öngören 2401 sayılı kararını bilmesine rağmen BM’nin veya herhangi bir uluslararası kuruluşun yardımlarının Rakka’ya girmesine izin vermediğinin belirtildiği Rusya Savunma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, ABD ordu temsilcilerinin et-Tenef bölgesindeki er-Rukban kampında bulunan mültecilere gelen insani yardımlarının geçişine izin verileceğini açıkladığı ancak daha sonra bu karardan geri adım attığı zikredildi.