Kremlin kaynakları, Rusya, Türkiye ve İran’ın katılımıyla 22 Kasım’da Soçi’de Suriye gündemiyle yapılması planlanan zirvenin hazırlıklarının yapıldığını açıkladı.
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, gazeteciler verdiği demeçte, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin arasında planlanan zirvenin gerçekleşeceğini söyledi. Peskov, garantör ülkelerin bir araya geleceği zirvenin ana gündem maddesinin Suriye olacağını belirtti. Zirvenin diyalog görüşmelerinden ayrı olarak yürütüleceğini kaydeden Peskov, diyalog konferansının tarihinin henüz belirlenmediğini söyledi.
Türkiye ve Rusya, kısa süre önce yaptığı açıklamada ABD’nin Suriye’de terörle mücadele etmediğini açıklamıştı. Ardından üçlü zirve duyurusu yapılmıştı.
Moskova’ya göre, ABD, DEAŞ ile sözleşme yaptı. Türkiye’ye göre ise ABD, Suriye Demokratik Güçleri’ne (SDG) destek veriyor.
Rusya Federasyon Konseyi Dış İlişkiler Komitesi Başkan Yardımcısı Vladimir Cabarov, RIA Novosti Haber Ajansı’na verdiği demeçte, Suriye’de durum son aşamaya geçildiğini duyurdu. ABD’nin DEAŞ’ı açıkça desteklediğini ve koruduğunu öne sürdü. Bu konuda belirlenecek ortam tutumun zirvede gündeme geleceğini kaydetti. Çok sayıda savaşçının toplandığı İdlib’teki durumun iyi olmadığına dikkat çeken Cabarov endişelerini dile getirdi. Cabarov, “Garantör ülkeler Soçi’deki üçlü zirvede bu konuda ortak bir tutum oluşturursa, soruna ortak bir çözüm bulunması açısından ABD’nin de ilgisi çekilebilir” ifadesini kullandı.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da yaptığı açıklamada, “ABD ve DEAŞ arasında bir anlaşma olduğuna dair elimizde kanıt olduğunu söyleyemem. Biz olgulara göre değerlendirme yapıyoruz. Anlaşma yapıldığı yönünde bir kanıt yok ancak militanların zarar görmeden tahliye edilmesi sahadaki duruma etki etti. Dolayısıyla bunu araştırmalıyız. Washington’dan bu konuda talepte bulunduk” dedi.
Rusya, örgüt üyelerinin Ebu Kemal’e çekilmeleri sırasında konvoylarını bombalamayı reddeden ABD’yi DEAŞ ile suç ortaklığı yapmakla suçlamıştı. Daha öncede Rusya Savunma Bakanlığı, ABD liderliğindeki koalisyon güçlerini örgüte mensup grupların, serbestçe dolaşmalarına ve Deyr-i Zor çatışmaları sırasında örgüte desteğe izin verdikleri suçlamasında bulunmuştu.
Lavrov, ABD’nin Suriye’deki DEAŞ karşıtı mücadelede askeri varlığının BM Güvenlik Konseyi kararına göre meşru olduğunu belirten ABD Savunma Bakanlığı açıklamasının saçma olduğunu söyledi. Derhal ABD Dışişleri Bakanlığı’yla temasa geçtiklerini ve hangi BM kararlarından söz edildiğini sorduklarını, kendilerine cevap veren kişinin de açıklamanın saçmalığının farkında olduğunu belirtti. Rus Dışişleri Bakanı, konuyla ilgili görüşmelerin iki taraf arasında devam ettiğini vurguladı.
Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov’un gündeminde BM Güvenlik Konseyi’nde görüşülen ve Rusya tarafından reddedilen Suriye’deki kimyasal saldırıların araştırılması da vardı. Lavrov, araştırma için görevlendirilen uluslararası soruşturma mekanizmasının görev süresinin uzatılması yönündeki karar taslağı hakkındaki değerlendirmesinde sorunun Han Şeyhun’a yapılan kimyasal saldırı soruşturmasının sonuçları ile bağlantılı olmadığının açık olduğunu söyledi.
Olayla ilgili Suriyeli araştırmacıların sorumluluklarına yönelik eleştiride bulunan Lavrov, “Profesyonel araştırmacılara soru soramıyoruz. Taraflı ve siyasi davranıyorlar. Açıkça dışarıdan emir alıyorlar” suçlamalarında bulundu. Rusya’nın ABD’nin kimyasal araştırma komisyonunun görev süresinin uzatılması ile ilgili taslak kararı reddettiğini, çünkü mekanizmanın çalışma metodunda herhangi bir değişiklik yapılmadan uzatılmasının hiçbir faydası olmadığını söyledi. Lavrov, Rus tarafını, soruşturma mekanizmasının çalışmaları konusunda ikna etmeye çalışacağına söz verdi.
Rusya Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Maria Zakharova da yaptığı açıklamada, BM Güvenlik Konseyi’nin ABD’ye Suriye’ye asker göndermesi için herhangi bir yetki vermediği açıklamasında bulundu. ABD Savunma Bakanı James Matisse’in ABD güçlerinin Suriye’de BM onayı ile bulunduğu duyurusunun kendilerini şaşırttığını belirten Zakharova, Amerikalıların 11 Kasım’da Vietnam’daki Asya Pasifik Zirvesi oturum arasında bir araya gelen Putin ve Trump tarafından kabul edilen ortak beyanının şartlarını yerine getireceği yönünde umutlu olduklarını dile getirdi.