Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian, Doğu Guta’da ateşkesi denetleme mekanizmalarının devreye girmesi gerektiğini söyleyerek Suriye’deki savaşın bölgesel bir krize dönüşmemesi uyarısında bulundu.

Rus mevkidaşı Sergey Lavrov ile Moskova’daki görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında Doğu Guta’daki ateşkese ilişkin açıklamalarda bulunan Le Drian, Rusya’nın 2401 sayılı BMGK kararını uygulaması için Şam yönetimine baskı yapabilecek güçte olduğunu söyledi.

Le Drian, Suriye’deki 3 muhalif hareketin Doğu Guta’da yapılacak ateşkese yeşil ışık yaktığını belirterek, ‘’Rusya ile yaptığımız görüşmelerde Guta’da ateşkesi sağlamanın gerekliliği ele alındı’’ dedi.

Şam yönetimi tarafından yıllarca kuşatma altına alınan ve son 10 gündür aralıksız bir şekilde düzenlenen hava saldırılarında 500’den fazla kişinin öldüğü Doğu Guta’da insani koridorun açılması gerektiğini söyleyen Le Drian, söz konusu koridorun ilk etapta Guta’daki çocuk ve yaralıları kapsaması gerektiğini kaydetti.

Le Drian, Guta’daki ateşkese tarafların uyup uymadığını değerlendirmek adına denetleme mekanizmalarının da devreye girmesini talep etti.
Fransa’ya Guta’da olanları inceleme tavsiyesinde bulunan Rus Bakan Lavrov ise Suriyeli muhaliflerin ateşkese uyması gerektiğini belirterek ‘’Fransızlara Guta’da yaşanan gerçekleri araştırmalarını tavsiye ediyoruz’’ dedi.

Lavrov, BMGK kararına ilişkin ‘sivillerin Guta’dan ayrılmasına izin vermiyor’ değerlendirmesinde bulundu.

Ateşkese rağmen bombardımanlar sürüyor

Rusya, sivillerin Doğu Guta’dan tahliyesi için açılan 3 koridoru bombalamakla suçlanıyor.

Le Drian’ın Moskova temasları Rus basını tarafından Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un mayıs ayında gerçekleştireceği Rusya ziyareti öncesi ortamı hazırlamak şeklinde okundu.

Ateşkes kararının yürürlüğe girmesinin üzerinden henüz birkaç saat geçmeden aktivistler tarafından yapılan açıklamada sivillerin tahliyesi için Doğu Guta’da açılan koridora yapılan bombardıman sonrası 2 sivilin öldüğü duyuruldu.

Gözlemevi ateşkesin başlamasının ardından Suriye rejiminin gerçekleştirdiği bombardımanda da ilk ölenin bir çocuk olduğunu açıkladı. Gözlemevi Müdürü yaptığı açıklamada, ‘’Rejim güçlerinin Cisreyn beldesine fırlattığı en az 4 füze nedeniyle 1 çocuk öldü, 7 kişi yaralandı’’ dedi.

Birleşmiş Milletler de yaptığı açıklamada, Doğu Guta’da ateşkesin hayata geçmesine rağmen bombardımanın devam ettiğini kaydetti.

Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi (OCHA) Sözcüsü Jens Laerke, düzenlenen basın toplantısında ‘’Gelen haberler Doğu Guta’ya yönelik bombardımanın bu sabah da devam ettiğini gösteriyor’’ ifadesini kullandı.

Çatışmaların devam ettiğine dikkat çeken Laerke, böyle bir ortamda sivillere yönelik insani yardım faaliyeti hakkında konuşmak için henüz erken olduğunu söyledi.

Ancak Rus tarafı sivillerin tahliyesi için açılan koridora yapılan saldırılardan muhalifleri sorumlu tuttu. TASS Haber Ajansı’nda yer alan haberde, Rus ordusunun muhalif güçleri insani yardım koridoruna füze fırlatmakla suçladığı aktarıldı. Sivillerin çatışma bölgesinden ayrılması için açılan koridordan hiçbir vatandaşın çıkmayı başaramadığı ifade edildi.

Rus kanadından gelen iddiaları reddeden Ceyş-ul İslam, Doğu Guta’ya saldırı düzenlemediğini ve bölgeden ayrılmak isteyenlere engel olmadığını savundu.
Örgüt Sözcüsü Yasir Delvan konuya ilişkin, ‘’Kimseyi engellemedik. Siviller kararlarını kendileri veriyor’’ dedi.

Jens Laerke, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararı ve Rusya’nın duyurduğu 5 saatlik ateşkese rağmen Esed rejiminin kuşatmasındaki Doğu Guta’ya bombardımanın devam ettiğini bildirdi.

BMGK kararının uygulanmasının “ölüm kalım meselesi” olduğunu vurgulayan Laerke, Konsey’in aldığı 30 günlük “insani ateşkes” kararının acilen gerçekleştirilmesi gerektiğini kaydetti.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Sözcüsü Tarık Jasareviç de yaptığı açıklamada ‘’Suriye Kızılayı’nın elinde Doğu Guta’dan tahliye edilmesi gereken binden fazla hasta ve yaralının yer aldığı bir liste bulunuyor. Ancak bu kişilerin ne zaman tahliye edileceğine dair bilgi sahibi değiliz’’ ifadesini kullandı.

Yaklaşık 10 gündür süren aralıksız bombardımanda 560 sivilin öldüğü Doğu Guta’da Rusya ile Şam yönetiminin ilan ettiği ateşkes sabah saat 9’da başlamıştı.

Rusya, BMGK’nin aldığı 30 günlük “insani ateşkes” kararının aksine bu sürenin günde sadece 5 saatle sınırlı olduğunu ilan etmişti.

Rusya merkezli İnterfax Haber Ajansı’nın aktardığı bilgiye göre Rusya’nın Suriye’deki ‘Ateşkes İzleme Merkezi’ Başkanı Tümgeneral Yuriy Yevtuşenko konuya dair şunları söyledi:

‘’Merkez, bölgedeki hasta ve yaralıların tahliyesi için Suriye rejimiyle birlikte çalışacak. Tahliyelerin yapılabilmesi için insani koridor açan rejim, buradaki sistemin nasıl işleyeceğine dair insanları bilgilendirmek için broşür dağıtacak.’’

Rusya ile Şam yönetiminin birlikte yürürlüğe koyduğu ‘kırılgan’ ateşkesin sürdüğü şu sıralarda Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) Doğu Guta’ya bağlı iki beldenin hava saldırısıyla vurulduğunu duyurdu.

Gözlemevi, Şeyhuniyye semalarında beliren iki helikopterin füze fırlattığını, Afteris beldesinde ise savaş uçaklarının bombardıman düzenlediğini açıkladı.

BMGK’da 24 Şubat’ta yapılan oturumda, Suriye genelinde en az 30 gün sürecek “insani ateşkes” tasarısı oybirliğiyle kabul edilmişti.

Şam kırsalında kuşatılan bölgeleri elinde tutan muhalif hareketlerin yayınladığı ortak bildiride, ateşkesin fiili olarak hayata geçmesinin ardından Heyetu Tahriru’ş Şam (HTŞ) birliklerine bağlı savaşçıların aileleriyle birlikte Doğu Guta’dan ayrıldığı bilgisi yer aldı.

Heyetu Tahriru’ş Şam (HTŞ), Feylaku’r-Rahman (Rahman Birliği) ve Ceyş-ul İslam örgütlerinin imzasını taşıyan bildiride şu ifadelere yer verildi:

“Heyetu Tahriru’ş Şam, Feylaku’r-Rahman, Ceyş-ul İslam örgütü savaşçılarının ve Doğu Guta’da bunlara ait uzantıların ateşkese bağlı kalacağını ve ateşkesin fiili olarak yürürlüğe girmesinden itibaren 15 günlük süre içerisinde bölgeyi terk edeceğini ilan ediyoruz.”

Diplomatik kaynakların Reuters’e aktardığı bilgiye göre muhaliflerin elindeki Doğu Guta’ya yapılan son saldırılarda yasak silahların kullanılıp kullanılmadığını belirlemek için Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü’nün (OPCW) bölgede incelemeler başlatacak.

Lahey merkezli örgütte görev yapan yetkili bir isim, Şam yakınlarındaki bölgelerde yapılan inceleme sonuçlarında ardı ardına klor gazının kullanıldığına işaret eden bulgulara rastlandığını ve konuyla ilgili soruşturma açıldığını aktardı.