Libya Ulusal Ordu Komutanı Halife Hafter, Libya’nın güneyindeki kabilelere yabancı suç örgütlerini temizlemek için askeri operasyonlara katılma çağrısı yaptı. Geçtiğimiz cumartesi akşamı Hafter’in Bingazi şehrindeki ofisinden yapılan açıklamada, güney bölgelerinin durumunu ve güvenliğini ele almak için Sebha’daki Al-i Muhammed kabilesi şeyhlerinin yanı sıra, el-Cufra ve çevre bölgelerdeki kabile ve aktivistlerden “ülkenin güvenliğini korumak için” destek talep edildiği belirtildi.
Birleşmiş Milletler’in (BM) Libya temsilcisi, geçtiğimiz ay Libya’daki taraflara, son günlerde tanık olunan zorlu koşullardan sonra güneydeki silahlı gruplarla mücadele etme ve bölgede tanık olunan güvensizlik durumuna karşı acil ve etkili tedbirler alma çağrısında bulundu.
Libya Temsilciler Meclisi de Hafter liderliğindeki ordu güçlerine ülkenin güneyini temizlemek amacıyla acil askeri takviye gönderme çağrısı yaptı.
Aynı şekilde BM temsilcisi, el-Meşaşiye ve el-Makaraha kabileleri arasındaki silahlı çatışmalara yönelik endişelerini dile getirdi. Temsilci, taraflara “kendilerini çatışmalardan uzak tutmaya, tırmanışı durdurmaya ve diyaloğa” çağırdı.
İki gün önce Ebu Kile beldesi ve el-Şuvayrif ile Kureyyet beldeleri bağlantı yolu başta olmak üzere Trablus’un güneydoğusunda iki kabile arasında çatışmalar patlak vermişti. Ebu Kile beldesinde tartışmalı bir araziye yönelik çıkan çatışmada, onlarca kişi ölmüş ve yaralanmıştı.
Öte yandan Fayiz el-Serrac liderliğindeki Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin (UMH) Dışişleri Bakanlığı, Fransa’nın Marsilya şehrindeki Libya başkonsolosunun gözaltına alındığını haberini yalanladı. Bakanlıktan yayınlanan bildiriye göre, Marsilya’daki Libya başkonsolosluğu, Başkonsolos Abdusselam el-Kadi’nin gözaltına alındığı haberini reddetti. Bildiride, haberin yalan olduğu aktarıldı.
Bildiride, ayrıntılı bilgiye ise yer verilmedi.
Diğer taraftan Libya makamları, ülkenin batısındaki Mısrata şehrinde bulunan bir gemideki kaçak göçmenlerle irtibat kurmaya çalıştıklarını açıkladı. Savcılık dairesi müdürü Sıddık el-Sur yaptığı açıklamada, başsavcılığın söz konusu gemiye ilişkin liman yürütme müdürüyle birlikte hareket ettiğini belirtti. El-Sur, güç kullanımına ihtiyaç duyulmadığını da vurguladı.
Geçtiğimiz cumartesi akşamı bir televizyon kanalına açıklamada bulunan Sıddık el-Sur, başsavcılığın barışçıl yolları takip ettiğini ve bir çözüm bulmak için göçmenlerle iletişim kurmaya çalıştığını kaydetti.
Sahil güvenlik ve liman güvenliği amiri Tevfik el-Sukayr, savcılığın Misrata’ya demir atan gemideki göçmenlerle müzakere etmek ve göçmenleri şehirdeki göç merkezlerine gitmeye ikna etmek üzere bir komite oluşturma kararı aldığını belirtti.
80’den fazla göçmenin sadece 14’ünün gemiden indiğini söyleyen el-Sukayr, diğer göçmenleri dışarı çıkmaya ikna etmek için görüşmeleri sürdürdüklerini ifade etti. Yetkili, söz konusu göçmenlerin İtalya’ya gitmek istediklerini vurguladı.
Göçle Mücadele Kuruluşu’nun Mısrata Bakım Merkezi Başkanı İsmail Şanab, göçmenlerin, uluslararası örgütlerin arabuluculuk yapmalarına rağmen, Mısrata limanındaki gemiden inmeyi reddettiğini belirtti.
Uluslararası Af Örgütü de “gözaltına alınma ve işkence” korkusu nedeniyle, onlarca göçmen ve mültecinin gemiden inmeyi reddettiğini bildirdi. Söz konusu gemide, çocuklar da dahil 79 kişinin bulunduğu belirtiliyor.
Aynı şekilde BM Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR), geminin Mısrata limanına geçtiğimiz hafta ulaştığını duyurdu. Aktarılana göre Etiyopya, Eritre, Güney Sudan, Pakistan, Bangladeş ve Somali’den oluşan 95 göçmen ve mültecinin 14’ü gemiden indi, ancak diğerleri gemiden ayrılmayı reddediyor. Bu çerçevede göçmenlerin, Libya’daki gözaltı merkezlerine götürülmeye zorlanmaması gerektiğini vurgulayan UNHCR, işkence ve tacizlere maruz kalabileceklerine dikkati çekti.