İhvan örgütünün Libya’daki siyasi kanadı Adalet ve İnşa Partisi Genel Başkanı’nın yaptığı ve Libya ordusunun terörle mücadelede ölen askerleri için “şehitler” kelimesini kullanacak kadar ulusal orduya kur yaptığı, askeri “Onur Operasyonu”ndan bahsettiği, operasyonun önemli ve nitelikli olduğunu söylediği ve yakın bir zamanda inkar ettiği halde görüş değiştirerek terör ve teröristlerin var olduğunu itiraf ettiği açıklamalarının mürekkebi kurur kurumaz İhvan geri adım atarak barış ve karşılıklı ilişkilerin iyileştirilmesi sözünü bozdu.

Libya Ulusal Ordusu Genelkurmay Başkanı Halife Hafter’in hastalığı ve ölümü konusunda belirli şayiaların yayılması ile birlikte siyasi fırsatçılık yeniden ortaya çıktı. Çok geçmeden küfürler, yalanlar ve intikam sözleri havada uçuştu. Sonunda ise İhvan örgütünün hala hayatta olan General Hafter’in mirasını bölüşme senaryoları ortaya çıkarken ulusal ordunun görevlerini baltalama – lakin ne mümkün- hedefiyle denedikleri sahte barış dosyası başarısız oldu.

General Hafter’in sağlıklı bir şekilde ülkeye dönmesi ve tüm aktifliği ile birlikte “Siyasal İslam’ı” yanılttı. İhvan cemaati Hafter’in klinik olarak öldüğünü ve Paris’te gizli bir şekilde gömüldüğünü söyledi. Ne yazık ki uluslararası gazeteler de bu yalanlara ortak oldu. Örnek olarak Le Monde gazetesi Hafter’in beyin kanaması geçirdiğini ve bu sebeple acil bir şekilde Ürdün’ün başkenti Amman’dan Paris’e nakledilmek zorunda kaldığını aktardı. Fransız gazetesi “La Nouvelle Tribune” ise muhabirleri aracılığı ile bu haberi doğruladı ve Hafter’in gizlenmesinden yararlananın ismi konusunda tahminde bulundu. Çok geçmeden de söz konusu haberlerin muhabirlerin uydurduğu ve hiçbir etkisi kalmadan yok olan yalanlar olduğu ortaya çıktı. Hafter’in gözlem altında tutulduğu bir askeri hastanenin önünde bulunduğunu iddia eden İhvan cemaatine ait kanallardan birinin muhabiri çok çirkin bir dille Hafter’in klinik olarak öldüğünü söylüyor ki Libya’nın ulusal güvenliğini ve toplumsal barışın sarsılmasına sebebiyet verebilecek bu hareketinden dolayı hakkında adli soruşturma açılması gerekiyor. Bu hareketinin nelere yol açabileceği bilinemez. Ancak Hafter uçaktan inerek Libya’ya ayak bastığı vakit Bingazi’de kendini karşılamaya gelen yüzlerce kadın ve erkekle tokalaştıktan sonra “Herkesin içi rahat olsun. Sağlım durumum iyi. Sağlık durumum hakkında uydurulan yalanlara ise cevap vermekle uğraşmayacağım. Askerlerin uğrunda savaş meydanlarında şehit olduğu hedefimizi gerçekleştirene kadar durmayacağız” dedi.

Hafter konuşmasında “Biz halkımızın emellerini gerçekleştirmek için sağlam bir söz verdik. Libya’nın, Libya halkının birliğini bozmaya çalışan terörist gruplardan kurtulması gerek” ifadelerini kullandı. İşte bu konuşmayı yapan Hafter’in dönüşü ihvan örgütünün hesaplarını bozdu. Hesapları özellikle de savaşta tecrübe ettikleri ve Libya Ulusal Ordusu karşısındaki aldıkları hezimetin acısından sonra bozuldu ki Libya Ulusal Ordusu ABD kuruluşu “Global Firepower” tarafından Afrika’nın en güçlü 9. Ordusu olarak gösterilirken Ulusal ordu birkaç sene içinde küllerinden doğdu.

İhvan taraftarları kör taklitçi ki Hasan el-Benna bunu “ölünün gassala olan itaati” olarak nitelendiriyor. Bire bir yalan ve ihanet olan takiyyeyi tekrarlamaktan bıkmıyorlar. İhvan örgütü içerisindeki liderler ve kişilerin söylediği barışın takiyye olduğu ortaya çıktı. Bu liderlerin önden gelenlerinden bir tanesi de uluslararası toplumun arananlar listesinde bulunan Ali Sallabi. Ortaya attığı görüş siyasi takiyyeden ibaretmiş. Teklif ettiği barış, sonucunda siyasi çekişmelerin ve anarşizmin hüküm sürdüğü ülkede siyasi istikrar sağlanabilecek hakiki bir barış teklifi olmamasının yanında terörist guruplara ülkede güçlenme imkânı verdi. Hezimete uğratılan DEAŞ örgütüne dönüşen Ensar el-Şeria ve İhvana bağlı olan ve seçilmiş meclisin meşruiyetine düzenlenen “Libya şafağı” darbesine destek veren “el- Duru’” milisleri gibi bazı terörist örgütler kullanıldı.

İhvan örgütünün uzun bir siyasi takiyye tarihi var. Bu sebeple örgüt, dünyadaki birçok liderden korkuyor. Cemal Abdunnasır, Kral Faysal ve Enver Sedat gibi kendisi ile doğrudan mücadele eden dünyadaki birçok liderden korkuyor. Şuan İhvan, Libya’da Hafter’e karşı mücadele veriyor. Bu sebeple merhum Sedat gibi suikast düzenleyebildiklerine düzenlediler, diğer başkanlara suikast düzenlemede ise başarısız oldular. Birçok ülkede terörist olarak görülen bu örgütün suikast yöntemleri farklılık gösteriyor.

Barış ve coğrafyasını ve sınırlarını tanımadığı Libya’da ulusal ortaklık yapılması konusunda takiyye yapan bu örgüt örgüyü içinde öğretilen nifak, yalan ve hilenin bir uzantısı olmaya devam ediyor. Örgüt takiyye adı altında yalan ve hile ile olsa da çıkarları için Makyavelizm ilkelerini kullanıyor.