Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Libya’nın kayıp kaynakları ve kötü niyetli örgüt | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Libyalıların, petrol bitmeden ve sudan daha ucuz bir hale gelmeden önce petrollerini kendilerine fayda sağlayacak sürdürülebilir kalkınma ve yatırım işleminde ideal bir şekilde kullanmaları gerekiyor. Bunun da ancak Libya halkının kendi aralarındaki iktidar çatışmasını çözerek gerçekleşeceğini söylemek istiyorum.

Libya, yıllardır zarar gören, kaynaklarını ele geçirmek konusunda uluslararası rekabet, kaos ve bölünme ortamında yer alan, vatan ve halkın sıkıntıları değil de, yalnızca mermi ve roket seslerinin bir araya getirdiği yerel gruplar arasında siyasi sürtüşmeye tanık olan bir ülkedir. Tüm bu çatışmalardan dolayı Libya’nın çeşitli kaynakları açık bir şekilde gasp ediliyor.

İhvan yanlıları, “Müslümanların devlet hazinesi” adı altında Libya’nın kendileri için bir devlet hazinesi olmasını istiyor. Öte yandan Kaddafi rejimine karşıt slogan atan bazı kimseler, Libya’nın hazinesinden soyabildiğini soyup yurtdışına kaçırmayı düşünüyor.

Libya, petrol gölünde uyuyan bir ülkedir. Denildiğine göre önceki rejim, uluslararası saldırılardan endişelendiği için ülkenin gerçek kaynağını açıklamadı. Bazılarının zannettiği gibi refah seviyesini değil de halkın onurlu yaşam seviyesini gerçekleştirecek bir servet olmasından ziyade petrol, Libya’da kin, ceza ve lanet konumundaydı. Libya, petrolün bitmesi ya da değersiz kara bir zifte dönüşmesi halinde petrole alternatif olması için sürdürülebilir bir kalkınma türünü 42 yıldır inşa edemedi. Nitekim alternatif enerjilerin araştırıldığı ve güneş ile rüzgâr enerjilerinin ortaya çıktığı bir zamanda petrolün kömüre denk geleceğini ve 2040 yılında petrol çağının sona erip petrolün enerji piyasasındaki egemenliğinin kaybolacağını haber veren raporlar ve araştırmalar bulunuyor. Zira güneş ve rüzgâr enerjisinden elektrik üretim maliyeti düştü. Böylece güneş ve rüzgâr, petrolden daha ucuz ve daha temiz alternatif bir enerjiye dönüştü. Birçok otomobil, petrol yerine elektrik enerjisiyle çalışmaya başlayacak. Bu da petrol talebinde büyük bir düşüşe yol açacak ve tamamen petrol odaklı ekonomiye sahip ülkeleri olumsuz etkileyecek. Libya da bu ülkeler arasında yer alıyor. Bu da Libyalıların hayatlarının zorlaşacağı anlamına geliyor.

Libya petrolü, gasp edilip kaçırılmaktadır. Zira İtalyan gazeteler, düşük fiyata satmak üzere yerel kaçakçılarla işbirliği yaparak Libya’dan deniz yoluyla kaçak petrol taşımacılığını organize etmekle suçlanan Darren Debono adlı bir mafya üyesinin Gordon Debono adlı şahısla birlikte Lampedusa’da yakalandığını açıkladı. Birleşmiş Milletlere bağlı uzmanların raporu da bu haberi doğruladı.

Libya, hem petrol hem de altın bakımından zengin bir ülkedir. Dünya Altın Konseyi’nin açıklamalarına göre Libya’nın değerli ham maden rezervi, Afrika’da ikinci ve Arap dünyasında dördüncü sırada yer almaktadır. Ham altının ana rezervi, Cebel el-Uveynat bölgesinde bulunuyor. Libya halkı, iktidar mücadelesiyle meşgul olurken altın rezervi de birçok ülkenin hırsızları ve terör milisleri tarafından çalınmaktadır.

Libya’nın tarihi eserleri bile yağmalandı. Başkent Trablus’un kıyı sahilinde bulunan Kırmızı Saray Müzesi gasp edilerek “üç güzeller” gibi Libya’nın tarihi dönemlerine ait önemli eserler çalındı. “Üç güzeller” eseri, gasp edilen en önemli parçalardan birisidir. Bu eser, ülkedeki kaos ortamından yararlanılarak İslamist grupların kontrol ettiği Mitiga havaalanından Katar’a kaçırıldı.

Trablus, Ptolemais, Kirene, Mısrata ve Leptis Magna müzelerinden 7 bin tarihi eserin yağmalandığı ortaya çıktı.

Libya, ideolojik ya da para, nüfuz ve çıkar sahibi milislerin kontrolünde olduğu sürece ve Libya halkı, çatışma uykusundan uyanıp ülkeyi yeniden tam olarak kontrol etmedikçe altın ve maden gibi yer altında ya da yerüstünde bulunan Libya’nın kaynakları, soyulmaya ve yağmalanmaya devam edecektir.