Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Libya…Tükenen bir hazine | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Libya’da yolsuzluk, ülkenin hazinelerini yakıp kül ediyor ve devlet kurumlarını tehlikeli bir şekilde kemiriyor. Libya Teftiş Kurulunun 2017 raporuna göre bu durum ülkeyi yolsuzlukta ilk sıraya yerleştiriyor. 920 sayfalık rapor, kamu parasının harcanmasıyla ilgili felaketlerle dolu. Ancak Libya Teftiş Kurulu’nun raporu şu an yayınlaması birçok soru işaretini de beraberinde getirdi.

Teftiş Kurulu’nun raporu daha önce görülmemiş felaket derecesinde bir skandala neden oldu. Rapor, büyük mali yolsuzluk ve soygun skandalını, aykırı ve abartılı harcama şekillerini ve kamu parasının ne derece çarçur edildiğini rakamlar ve belgelerle gün yüzüne çıkarttı. 2012 yılında, Libya gibi küçük bir devlette 5 milyar dinarlık kırtasiye harcaması yapılmasıyla ortaya çıkan skandalın ardından Teftiş Kurulu’nun raporu Trablus ve el-Beyda’daki hükümet çevrelerinde birkaç yılda 278 milyar dinarın harcandığını ortaya koydu.

Teftiş Kurulu’nun 2017 raporuna göre kamu parası boş yere harcandı. Başkanlık Konseyi, 2017 yılının sonunda devletin mali yasasının 24’üncü maddesine aykırı bir şekilde Konsey’le ilgisi olmayan çevrelere harcama yaptı. Rapor, Kadınlar Yoga Egzersiz Eğitim Kulübü’ne 450 bin dinar ve sanki göreve elbisesiz gelmiş gibi Başkanlık Konseyi üyelerinin elbiselerine ise 11 milyon dinar harcandığını gözler önüne serdi. Başkanlık Konseyi üyelerinin lüks ve pahalı elbiselerinin bedelini devletin hazinesi üstlendi. Bu da yaşam sıkıntısı çeken ve ekmek bile alamayan Libya sokaklarında şiddetli bir öfkeye yol açtı. Libya sokakları, dezenformasyona alışmış bir kanalın ya da gazetenin değil de devlet içerisindeki denetleme organının ortaya çıkarttığı gerçeklere şahit oluyor. Rakam ve belgelere dayanan bu gerçekler, Başkanlık Konseyi’nin yoga egzersizlerine ve Konsey üyelerinin elbiselerine para harcadığını, halkın tedavisi, yiyeceği ve içeceği konusunda ise cimrilik yaptığını ortaya koydu.

Rapor, ithal edilmeyen mal ve ihtiyaçları getirmek için belgeli krediler vasıtasıyla yurt dışına kaçırılan paranın hacmini gözler önüne serdi. Nitekim bunu yapmak birçok harcama çeşidi gerçekleştirilmesine ihtiyaç duyuyor. Hatta spekülasyon yaratmak için paralel piyasalarda döviz fiyatıyla satılan sağlam parayı da bitiriyor. Bu da döviz karşısında Libya dinarının değer kaybetmesine neden oluyor. Zira Teftiş Kurulu, merkez ve ticari bankaların Ekonomi Bakanlığı’nı da geçerek 2017’nin temmuz ayından 2018’in mart ayına kadar olan dönemde ithal bütçe sistemine dahil edilmeksizin 3,5 milyar dolar değerinde ithalata onay verdiğini açıkladı.

Rapora göre Merkez Bankası’nın izlediği yanlış politikalar nedeniyle dolar, kara borsada 9,5 dinara yükseldi. Teftiş Kurulu Başkanı Halid Şekşek, “Kurumsal bölünme, devlet kurumlarını yöneten yetkililer arasında büyük bir çatışmaya neden oldu. Rastgele tayinler ve torpil, devletin hazinesini bitkin hale getirdi” açıklamasında bulundu. Belki de bundan dolayı Elysee Sarayı’nın başlattığı Fransa’nın yeni girişimi, Libya krizini çözmek için acil ve önemli bir adım olarak finans kurumunu birleştirmeye ve bütün paralel kurumları feshetmeye yoğunlaştı.

Halkın parası olan ve bu hususta Allah Teâlâ’nın “Mallarınızı aranızda haksızlıkla yemeyin. Bile bile, günaha saparak, insanların mallarından bir kısmını yemeniz için onu yetkililere aktarmayın” (Bakara Suresi, 188. ayet) buyurduğu devletin parasını muhafaza etmek, herhangi bir ulusal hükümetin atacağı ilk adımdır. İçerideki ve dışarıdaki hırsızlar tarafından mağdur halkın hazinesinin tüketilmesini durdurmak ve israfı önlemek için bu adıma itimat edilebilir. Bu şekilde Libya, ulusal bir hükümete sahip istikrarlı bir devlet olabilir. Yargılayan bir otorite olmadığı sürece denetleyen olsa dahi bu planlı soygun devam edecektir.