Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Libya’ya gelen silah yüklü geminin Katar’a ait olmasından şüpheleniliyor | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Libya Ulusal Ordusu, ülkeye giriş yapan silah yüklü geminin Katar’a ait olduğundan şüphelendiğini açıkladı.

Libya Ulusal Ordusu Sözcüsü Albay Ahmed el-Mismari, “Şu anda Katar’a ait silahları Libya’daki teröristlere taşıyan bir geminin başkent Trablus’un doğusunda bulunan Al Khums limanından ülkeye girişiyle ilgili gelen bilgileri araştırıyoruz. Ayrıca Petrol Hilali bölgesinde olası bir terör saldırısından da şüpheleniliyor” dedi.

Mismari, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Katar’ın gemi ve gemideki yükün sahibi olup olmadığını araştırıyoruz. Şu ana kadar Katar veya başka bir ülke olup olmadığından emin olamadık” şeklinde konuştu. Sözcü, güvenlik tehdidi oluşturabilecek, teröristleri destekleyecek veya Libya krizini derinleştirecek her türlü şüpheli faaliyetin dikkatle incelendiğini belirtti.

Limandaki güvenlik kaynakları, geçtiğimiz günlerde Bulgaristan’dan gelen ve buğday samanları altına saklanmış çok sayıda ağır silahla yüklü bir geminin limana demir attığını kaydetmişti. Liman yetkilileri gemiyi korumaya alırken, yükün boşaltılmaması talimatı verdi.

Olay, Murada Operasyon Birimi’nin petrol sahalarını terör örgütü olması muhtemel bir grubun kuşatmasından kurtardığını bildirdiği bir zamanda meydana geldi. Zillah şehrinin doğusundaki Harouge Oil Operations şirketine ait bir petrol sahasında iki gün önce bir saldırı gerçekleşmişti.

Operasyon Birimi, önceki gün batı yönünden gelen ve Bingazi’yi Savunma Seriyyeleri militanlarına ait olduğu tahmin edilen bir konvoyun kuşatıldığını belirtmiş ve DEAŞ terör örgütüne ait birtakım silahların petrol sahasından uzak bir bölgede yığıldığı bilgisi üzerine ‘seferberlik ve tam hazırlık hali’ ilan etmişti.

Öte yandan Faiz Serrac başkanlığındaki Ulusal Birlik Hükümeti’ne bağlı Özel Caydırıcı Güç’ün, başsavcının talebi üzerine Merkezi Güvenlik Departmanı Müdürü Muhammed el-Damace’yi tutuklamasının ardından başkent Trablus’ta silahlı milisler arasındaki anlaşmazlık tırmandı.

Caydırıcı Güç Sözcüsü Ahmed bin Salim, Damace’nin şu anda Trablus’ta tutuklu bulunmasının sebebinin, hakkındaki rüşvet suçlamaları olduğunu aktardı.

‘’Avrupa Birliği Libya seçimleri için desteğe hazır’’

Diğer yandan önceki akşam Avrupa Parlamentosu Başkanı Antonio Tajani’yi karşılayan Libya Devlet Yüksek Konseyi Başkanı Halid el-Mişr, “Başka bir geçiş aşamasına girmekten kaçınmak için seçimlerden önce anayasa referandumu yapılmasının önemli olduğunu” dile getirdi.

Avrupa Parlamentosu Başkanı’nın, Trablus hakkında “Medyada bildirilenlerden daha istikrarlı ve güvenli” dediğini aktaran Halid el-Mişr sözlerini şöyle sürdürdü:

“Libya’da yapılacak seçimler için teknik destek sağlama konusunda Avrupa Birliği hazır. Ancak yapılacak seçimlerin tarihinin belirlenmesi Libya’nın iradesine tabidir.”

İtalya Dışişleri Bakanı Enzo Moavero Milanesi de yıl sonuna kadar Birleşmiş Milletler (BM) Misyonu tarafından planlanan yasama ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ne zaman yapılması gerektiğine karar verecek olanların Libya halkı ve ülkedeki kurumlar olduğunu ifade etti.

İtalyan Haber Ajansı AKI’ya göre Bakan Moavero Milanesi, Senato Dışişleri Komitesi’ne verdiği brifingde, “Seçimlerin süresiz olarak ertelenmemesi ve en kısa zamanda yapılması gerektiğine inanıyoruz. Herhangi bir yabancı kurumun veya gücün seçimlerin tarihini belirlemesi söz konusu olamaz” ifadelerini kullandı.

‘Güçlü bir ulusal kimlik’ vurgusu

BM Libya Destek Misyonu (UNSMIL) Başkanı Ghassan Salame ise dün akşam yaptığı açıklamada, İtalya Başbakanı Giuseppe Conte ile Libya’daki siyasi süreç, BM Eylem Planının uygulanması ve Petrol Hilali bölgesindeki son gelişmeler hakkında konuştuğunu belirtti. Salame ayrıca, İtalya’nın BM’ye desteğini görüşmek için İtalya Dışişleri Bakanı Enzo Moavero Milanesi ile bir araya geldiğini kaydetti.

Salame, basın toplantısında yaptığı açıklamada, Libya’nın krizden kurtulmasının tek yolunun herhangi bir ayrımcılık olmaksızın tüm Libyalıları kapsayan güçlü bir ulusal kimlik oluşturulması olduğunu söyledi.

Moavero Milanesi, Libya’daki yasadışı göçmen krizinin tırmanması üzerine pazartesi günü Roma’da yaptığı açıklamada, “Ülkesinin, göçmenlerin Avrupa’ya ulaşmasını engellemek için değil, onların hayatlarını kurtarmak için Libya Sahil Güvenlik Komutanlığı’na 12 ilave tekne alınacağını” duyurmuştu.

AKI’nın aktardığına göre Moavero, BM Libya Özel Temsilcisi Gassan Selame ile düzenlediği basın toplantısında yaptığı konuşmada, öncelikli olanın insanların önüne hangi engellerin konulacağı üzerine düşünmek değil, en kısa zamanda onların güvenliğinin temin edilmesi olduğunu vurgulayarak, “Hükümetin Libya Sahil Güvenlik’e gemileri bağışlama kararı en temel hak olan yaşam hakkı üzerine odaklıdır” dedi.

İtalya’dan sahil güvenlik desteği

Başbakan Giuseppe Conte’nin geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamaya göre İtalyan kabinesi, sahil devriyesini güçlendirme ve göçmelerin bulunduğu ticaret gemilerinin yelken açmasını önleme konusunda sıkıntılar yaşayan Libya’ya yardım etmek için 12 ek teknenin verilmesini onayladı.

Conte, İtalyan kabinesi tarafından onaylanan teknelerin 10 devriye botu ve iki büyük gemiyi içerdiğini söyledi.

İtalyan hükümeti, yıl sonuna kadar 12 teknenin bakımının yanı sıra Libya Sahil Güvenlik ve denizcilik yetkililerine eğitim vermekten de sorumlu olacak.