İngiltere’nin AB’den çıkış sürecine dair belirsizlikler sürüyor. Londra yönetimi, AB üyesi ülkelerle yürüttüğü görüşmelere hız verdi.

İngiltere Dışişleri Bakanı Jeremy Hunt, çarşamba günü yaptığı açıklamada İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden (AB) bir anlaşma yapılmadan çıkmasının (Brexit) hem ülkesi hem de AB için olumsuz sonuçlar doğurabileceğini söyledi.

Hunt, AB dönem başkanlığı görevini yürüten Avusturya Dışişleri Bakanı Karin Kneissl ile Viyana gerçekleştirdiği görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, “Ayrılma bir anlaşma olmadan gerçekleşirse bu büyük bir jeo-stratejik hata olur” ifadelerini kullandı.

Avusturya Dışişleri Bakanı Kneissl de iki tarafın da müzakerelerde çaba göstermesi gerektiğini söyledi.

Londra’nın AB diplomasisi

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre AB ve İngiltere arasındaki ilişkilerin geleceği konusunda yürütülen müzakereler yavaş ilerliyor. Londra, başta Almanlar ve Fransızlar olmak üzere Brexit sürecinde AB Komisyonu’nda ağırlıklarını koymaları için Avrupalı liderlere yönelik bir ikna kampanyası başlattı.

Londra merkezli Evening Standard gazetesine demeç veren Dışişleri Bakanı Hunt konuya ilişkin “Fransa ve Almanya, AB Komisyonu’na güçlü bir mesaj vermeli. Çünkü Brexit süreci kötüleşirse İngiltere’de kaybedilen herhangi bir iş Avrupa’da da kaybedilmiş demektir” diye konuştu.

Diğer yandan AB Komisyonu Brexit Başmüzakerecisi Michel Barnier, temmuz ayı sonlarında İngiltere Başbakanı Theresa May tarafından AB’den çıkış planında yer alan ve İngiltere’ye bağlı Kuzey İrlanda ile İrlanda Cumhuriyeti arasında Brexit sonrası bir sınır oluşturulmamasını öngören önemli bir maddeye karşı çıktı.

Konuya ilişkin yaşanan bir diğer gelişmede ise Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, İngiltere’nin Brexit Bakanı Dominic Raab ile cuma günü Fransa’nın güneyinde bir araya gelecek. İngiltere, Fransa’yı AB müzakerelerdeki konumunu yumuşatmanın önündeki en büyük engellerden biri olarak görüyor.

Paris yönetimi ise Londra’nın görevlerini üstlenerek mali çıkar sağlamak için Brexit’i kullanma niyetini gizlemiyor. Örneğin İngiliz şirketler, AB’nin yeni nesil uydu navigasyon sistemi Galileo için yapılan sözleşmelerden çıkarıldı. Bu durum özellikle Fransız şirketlerinin çıkarına oldu.

The Times gazetesi çarşamba günü yayınladığı haberde, İngiltere Başbakanı May ile Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un Brexit’i görüştüklerini duyurdu. Yapılan yorumlar Başbakan May’in siyasi geleceğinin tehlikede olduğu yönünde. Bu nedenle ülkesinin AB’den ‘düzenli bir şekilde’ çıkması için elinden geleni yapacağı kaydediliyor.
İngiltere’nin Brexit süreci İngiliz parlamentosunda endişe kaynağı haline geldi. Parlamenterlerin çoğu AB’yi destekliyor. Üstelik tavizsiz bir şekilde AB’den çıkma fikrine karşı bir savaş yürütüyorlar. Bununla birlikte muhafazakâr hükümet üyeleri, Brexit karşıtları ve destekçileri olarak ikiye bölünmüş durumda.

Brexit sürecine yönelik endişe artık gıda ve ilaç kıtlığı nedeniyle sosyal kaos yaşanabileceğine yönelik korkunç beklentilerin bile kaynağı haline geldi. Tüm bunlar, hükümetin ağustos veya eylül ayında AB ile bir anlaşmaya varamaması halinde izlenecek rota ile ilgili bir dizi ‘teknik açıklama’ yayınlama zorunluluğu olduğu anlamına geliyor.

Yşananlara dair olumsuz beklentileri sayfalarına taşıyan ekonomi gazetesi Financial Times ise Brüksel’in Londra ile AB ilişkilerinin gelecekteki şekline yönelik açık bir tanım yapılmayan ve süresiz olarak ertelenmesine olanak veren muğlak bir anlaşmayı kabul edeceğini yazdı.