Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Lübnan belediyeleri Suriyeli mültecilere yönelik soruşturma yürütüyor | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Lübnan’daki Suriyeli mülteciler konusu gündemdeki canlılığını koruyor. Bu çerçevede ülkelerine geri dönen mülteciler ise devlet ve kurumlarından ayrı bir proje yürüten siyasi tarafların bir başarısıymış gibi yansıtılıyor.

Ancak politik yatırımdan uzak bir şekilde mültecilerin geri dönüşüne ve objektif bir yürütme komitesine dair bir Rus planı beklenirken, Lübnan kamu güvenliğini denetleyen belediyeler, ülkedeki Suriyelilere dair gerekli bilgiler elde etmek için sistematik bir sayıma başladı.

Cebel-i Lübnan’da yer alan Hazmiyeh Belediye Başkanı Jean Asmar, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada “Belediye, 1 ay önce Lübnan güvenliğinin talebi üzerine Suriyeli sakinler ve belediye işçileri hakkında form doldurmaya başladı. Suriyelilerin kimlikleri açısından gerekli olanı yapıyoruz. Formlar tamamlandıktan sonra haftalık olarak kamu güvenliği birimlerine teslim edeceğiz” dedi.

Aynı şekilde Suriyeli bir inşaat işçisi Şarku’l Avsat’a, devlet güvenlik birimleri tarafından merkeze çağrıldığını, Lübnan’daki çalışmalarına, ikamet yerlerine, maaşına ve yardım aldığı taraflara dair rutin sorular sorulduğunu ifade etti. Suriye’de bulunan aile üyesi hakkında da kendisine sorular sorulduğunu söyleyen Suriyeli işçi, “Yaşlı babama ve anneme, kız kardeşlerime, eşlerine, çocuklarına ve akrabalarıma dair sorular sordular. Yalan söyleyip söylemediğimi anlamak için tekrar tekrar soru sordular. Cevap verirken belirsiz konuşmak yasaktı. Bana tam anlamıyla, cevapların siyah ya da beyaz olması gerektiğini söylediler” şeklinde konuştu.

Suriyeli inşaat işçisi ayrıca, ailesinin Özgür Suriye Ordusu ile bağlantısı olup olmadığı yönünde sorulara maruz kaldığını ifade ederken, “bir insan hakları veya yardım kuruluşuyla çalışıp çalışmadığımı, ne zamandan beri Suriye’yi ziyaret etmediğimi sordular. Telefonumu aldılar, ancak güvenlik birimleriyle herhangi bir soruna neden olacak fotoğraf ve konuşmaları telefonumdan silmiştim” dedi.

Suriyeli göçmen ayrıca, “Soruşturmaya gelen Suriyelilerden biri titriyordu. Diğer Suriyeliler gibi soruşturma için merkeze çağrılmış ve korkuyordu. Bu sebeple ilk başlarda gelmedi, ancak merkeze çağrılmaya devam edildi. Geldiğinde, geç kalması dolayısıyla sorguya çekilmeden önce darp edildi” ifadelerini kullandı.

Şarku’l Avsat da güvenlik birimleri ile yaptığı röportajda, Suriyelilerin merkeze neden çağrıldığına dair bir soru sordu. Verilen yanıt ise “Hiçbir şey” oldu, yani herhangi bir açıklama veya cevaba ulaşılamadı.

Öte yandan Lübnan İnsan Hakları Merkezi ve Avrupa Akdeniz İnsan Hakları Ağı (EMHRN) Başkanı Vadih el-Asmar, bir devlet güvenlik birimi olarak davranışlarının tam anlamıyla normal olmadığını belirtti. Şarku’l Avsat’a konuşan el-Asmar, “Soruşturmalar şüphe ve yargı düzenine dayalı olmalıdır. Belirtildiği gibi bu soruşturmalar, yasal gerekçeler bulunmadan yapıldı. Lübnan’da meydana gelen ihlallere ilişkin deneyimimizden yola çıkarak, güvenlik birimlerinin Suriyelilere dair kimlik bilgilerini Suriye rejimine sunmayı amaçladığı söylenebilir. Veya bu bilgiler, görülmesini istemedikleri diğer bir birime sunulabilir. Bu bağlamda sorulacak soru şu; Bu bilgilerin akıbeti ne olacak? Lübnan dışına sızdırılmaları yasadışı bir uygulamadır ve bilgileri sızdıran kişi bir suç işlemiş oluyor” ifadelerini kullandı. Vadih el-Asmar ayrıca, “Bu eylemler Suriyelileri korkutup Suriye’ye geri dönmelerine zorluyor. Çünkü istihbarat tarafından takip edildiklerini hissediyorlar” dedi.

Öte yandan geçtiğimiz hafta Cebel-i Lübnan’daki el-Kahale’de olduğu gibi bazı belediyeler, çalışan Suriyelileri kasten işten çıkartarak, kimliklerine el koydu. Aynı şekilde belediye unsurları ve bir grup tarafından gece geç saatlerde Suriyelilerin evlerine saldırı düzenlenirken, mültecilere hakaretler edilip, mülteciler evlerinden çıkarılmaya zorlandı.

Hazmiyeh Belediye Başkanı Jean Asmar tarafından yapılan açıklamada, “Suriyeli çalışanlar, savaş öncesinden beri bölgede, bu sebeple çalışmaları kapsamındaki uygulamalar uygun şekillerde yapılmakta” ifadelerini kullandı. Asmar, “Birkaç yıl önce 2 bin 200 işçi, bölgede büyük bir alışveriş merkezinin inşasında yer aldı. Çoğu hala atölyelerde çalışıyor. Ülkelerindeki olaylara dair herhangi bir alakaları yok. Bin 300’ü ülkede yasal olarak ikamet ediyor. Sicilleri de temiz” şeklinde konuştu.

Aynı şekilde İnsan Hakları İzleme (HRW) örgütü tarafından geçtiğimiz günlerde yayınlanan bir raporda, Lübnan’daki en az 13 belediyenin 3 bin 664 Suriyeli mülteciyi uyruk ve dinlerinden dolayı zorla evlerinden çıkarttığını ortaya koydu. Raporda, 42 bin mültecinin de tahliye riski ile karşı karşıya olduğu belirtildi.
Vadih el-Asmar ise “Lübnan belediyelerinin çoğu, Suriyeli mültecilere karşı güvenlik bahanesiyle önlem aldılar. Geceleri sokağa çıkma yasakları da dahil olmak üzere ırkçı uygulamalar yürütüyorlar” dedi. İçişleri Bakanlığının sorumluluğuna dikkati çeken el-Asmar, “Bakanlık, mülteci veya Suriyeli çalışanların hakları ihlal edilmeyecek şekilde belediye çalışmalarını düzenlemeli” açıklamasında bulundu.

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK), 2017 sonunda Lübnan’daki Suriyeli mülteci sayısını 997 bin olarak açıklamıştı.

Ancak gayrı resmi rakamlara göre, Lübnan’daki Suriyeli mülteci sayısı 1 milyonun hayli üzerinde.