Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Lübnan Cumhurbaşkanı’nın Hizbullah’ı savunması 14 Mart bloğunu kızdırdı | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Beyrut: Yusuf Diyab/ Şarku’l Avsat

Fransız gazetesi Le Figaro Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn ve Hizbullah arasında güçlü bir uyum başladığını ileri sürdü.

Gazeteye göre Avn, Hizbullah’ın silahlarını Lübnanlılar arasında kullanmadığını söyledi.

Lübnan Hizbullah Hareketi Genel Sekreter Yardımcısı Şeyh Naim Kasım ise yaptığı açıklamada, “Lübnan’ın direniş gemisinin kaptanı olduğunu, İsrail işgali ve tekfirci terörizme karşı net bir vizyonu bulunduğunu” ifade etti.

Ancak Hizbullah’ın silahları için Cumhurbaşkanı tarafından sağlanan siyasi himaye, 14 Mart Bloğu güçlerinin eleştirisine neden olurken, Kamuoyunda Cumhurbaşkanının ülkeyi yeni bir tartışmaya ittiği belirtildi.

Avn’ın tutumu Hizbullah’ın politikasına karşı olan syasi kesimlerin tepkilerine neden oldu.

Bu çerçevede Güçlü Cumhuriyet Bloğu üyesi olan eski Milletvekili Antoine Zahra, “Cumhurbaşkanı Avn’ın Hizbulah’ın silahlarını savunması, Lübnan’ın gerçek resmi politikasını yansıtmıyor. Tartışmalı bir konu hakkında temkinli davranmalıydı” ifadelerini kullandı.

Şarku’l Avsat’a konuşan Zahra, “Bu ifadeler, özellikle de Hizbullah’ın silahlarının kaderi, Ortadoğu krizine bağlanırken Lübnan ve Lübnanlıları da bir çıkmaza sokuyor” dedi. Eski milletvekili ayrıca, “bu tavrın, ülkenin kırılgan siyasi uyapısına daha da zarar verdiği” uyarısında bulundu.

Hizbullah Genel Sekreter Yardımcısı Şeyh Naim Kasım ise Avn’ın, Lübnan’daki istikrarın güvencesi olduğunu iddia ederek, “Avn, İsrail işgaline direniş, tekfirci terörizmle mücadele ve tam bağımsızlık konusunda vizyon sahibi” şeklinde konuştu.

Öte yandan Müstakbel Hareketi Siyasi Bürosu üyesi eski Milletvekili Mustafa Alluş, Naim Kasım’ın açıklamalarının, Avn için bir utanç olduğunu vurguladı.

Alluş, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Avn’ın yurt dışında Hizbullah’ı savunması, Hizbullah’a hediyesi oldu, ancak dünya kamuoyunda Hizbullah’a yönelik var olan bakışı etkilemeyecek” dedi.

“Cumhurbaşkanı Avn’ın tavrı, Hizbullah’ın silahlarına dair ihtilafın derinliğini ortaya koydu” diyen Mustafa Alluş açıklamasının devamında ise “Ne yazık ki Cumhurbaşkanı’nın bu silahları savunması, ülkeyi uluslararası yaptırım giyotinin altına soktu” ifadelerini kullandı.

Diğer taraftan Avn, Fransız gazetesi Le Figaro’ya verdiği bir röportajda, Hizbullah’ın tüm stratejik kararları veto etme hakkına sahip olduğunu reddetti. Lübnan Cumhurbaşkanı, “Hizbullah’a karşı uluslararası baskı yeni değil. Ancak bazı taraflar, askeri hesapların tasfiyesinde başarısız olduktan sonra siyasi hesapların tasfiyesini istiyor” dedi.

Mişel Avn, “Ne yazık ki yabancı kamuoyu, Hizbullah’ı bir düşman olarak göstermeye kararlı” şeklinde konuştu. Avn ayrıca “Hizbullah, silahlarını içeride kullanmıyor” diyerek, “Hizbullah’ın statüsü, Ortadoğu meselesi ve Suriye’deki anlaşmazlığın çözümü ile bağlantılı hale geldi” ifadelerini kullandı.

Hizbullah’ın silah gücü sorunu

2006’da Hizbullah’ın askeri kanadı ile İsrail arasında Lübnan toprakları ve İsrail’in kuzeyinde çıkan çatışma Lübnan’da büyük bir yıkıma yol açmıştı. “Temmuz Savaşı” olarak bilinen 33 gün süren savaş, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 1701 sayılı kararı ile son bulmuştu. Lübnan-İsrail sınır bölgesinin güvenliği UNIFIL birliklerine bırakılmıştı.

Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn’ın daha önce de bir televizyon kanalına verdiği mülakatta Hizbullah’ın silahlarına sahip çıkması ve örgütün silahlarının Lübnan’a tehdit oluşturmadığını söylemesi, ülkede hareketin askeri yapısı ve Suriye’deki varlığıyla ilgili tartışmayı yeniden alevlendirmişti.

Başbakan Saad Hariri ise, Hizbullah’ın silahlarının meşruiyetini sorgulayarak, bu silahların ve Hizbullah’ın askeri varlığının Lübnan’a tehdit oluşturduğunu söylemişti.

Birleşmiş Milletler (BM) Lübnan Özel Temsilcisi Sigrid Kaag da “BM Güvenlik Konseyi’nin 1701 nolu kararında Lübnan’daki bütün grupların silahtan arındırılması çağrısını” yaptığı açıklamayla tekrar hatırlatmıştı.

İran tarafından silahlandırılan Hizbullah örgütü İsrail tehdidini bahane ederek silah gücünü Lübnan Ordusu’na devretmiyor. Lübnan iç savaşı sonrası tüm gruplar silahsızlanırken Hizbullah’ın silah gücünü ülkenin iç siyasetinde bir vesayet unsuru olarak kullanması ülke siyasetinde ve Lübnan’ın dış siyasetinde meşruiyet tartışmalarını gündemde tutuyor.

Hizbullah, İsrail’in işgal tehdidini gerekçe gösterse de silahlarını 2008’de Beyrut kent merkezinde rakiplerine karşı kullanmış, 2011’den bu yana da Suriye’de Esed rejimi saflarında iç savaşa müdahil olmuştu.