Lübnan İçişleri Bakanı Nihad el-Meşnuk, DEAŞ’ın resmi makamlar ve ibadet merkezine yönelik saldırı planının boşa çıkartıldığını açıkladı.

El-Meşnuk, geçtiğimiz Haziran ayında yakalanan DEAŞ lideri aracılığıyla, İç Güvenlik Güçleri’ndeki Enformasyon Bölümü tarafından yürütülen, “Güvenli Lübnan” operasyonuna dair açıklamalarda bulundu. Bakan, operasyonun son 5 aydır yürütüldüğünü ve son olarak resmi makamları ve ibadet merkezlerini hedef alan bir eylem planının boşa çıkartıldığını belirtti. Meşnuk, düzenlenen bir basın toplantısında “Bu operasyonla verilmek istenen mesaj, Lübnan’ın güvende olduğunu ve özellikle de ülkeye gelmeye korkan Lübnanlılar ve Araplara Lübnan’da etkili ve yüksek bir güvenlik kapasitesinin bulunduğunu göstermektir” dedi.

Bakan, tutuklu DEAŞ lideri Ebu Cafer el-Iraki’nin “Lübnan’da sıfır eylem” sözlerini hatırlatırken, “Bu durum ordu, kamu güvenliği veya Enformasyon Bölümü olsun, Lübnan istihbarat güçleri ve birimlerinin daima teyakkuzda olduğunun kanıtıdır” derken operasyonun, Arap dünyasındaki en üst düzey istihbaratı barındırdığını kaydetti.

Askeri bir uzman ve Tuğgeneral Halil el-Hillu, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Operasyon, kendi başına nitelikli bir başarıdır. Bazı şüphelere rağmen, Lübnan güvenlik servisleri Lübnan’ı yalnız başına koruyabileceğini göstermiş oldu. Ancak bu, dünyadaki diğer ülkelerde olduğu gibi Lübnan’ın terörden tamamen kurtulduğu anlamına da gelmiyor” dedi.

Öte yandan Meşnuk, “Özellikle Burc el-Baracne (2015) saldırısından sonra Lübnan’ın tanık olduğu patlamaların ardından Enformasyon Bölümü, terör operasyonlarıyla mücadele etmek için yeni bir harita üzerinde çalıştı. Söz konusu bölüm ve ordu istihbaratı, Ocak 2017’de Beyrut’un Hamra Caddesi’nde bir intihar eyleminin önüne geçti. Şube ve istihbarat arasından işbirliği yapılarak, büyük bir terör eylemi engellendi” dedi. DEAŞ’ın dayandığı haritanın ve olası yöntemlerinin incelenmesinin ardından Lübnan güvenlik operasyonunun daha fazla önem arz ettiğini, zira Enformasyon Bölümü’nün yalnızca hücreleri değil, örgütün kamuya açık alanlara ve resmi makamlara saldırı düzenleyebilme kabiliyetine sahip uyuyan hücrelerini de açığa çıkardığını belirtti.

Bakan, “Liderin yakalanmasından sonra DEAŞ’ın, gözaltında olduğuna dair bilgisi olmaksızın 5 ay boyunca Enformasyon Bölümü lehine soruşturması yürütüldü. Aynı şekilde günlük olarak gönüllü bir kaynakla temasa geçildi ve dağda, gözetim araçları ile donatılmış bir ev kiralandı. Sonuç olarak, 5 ay içerisinde gerçekleştirilebilecek tüm eylemler tespit edildi. Söz konusu lider, özellikle DEAŞ’ın Suriye ve Irak’ta yaşadığı yenilgiden sonra, örgüt liderliğinden veya ailesi içinden kimsenin haberi olmaksızın, talimatlar doğrultusunda doğal davranarak bu operasyonun yürütülmesine yardımcı oldu. Ayrıca örgütteki Lübnan dosyası sorumlusunun öldürülmesine rağmen, aynı iletişim araçları kullanılmaya devam edildi” şeklinde konuştu.