Beyrut: Paula Astih
Parlamento seçimlerinin yaklaşmasıyla, “Sivil Toplum Bloğu” ‘otoriter güçler tarafından programlanmış ve kendilerine saldırılan bir kampanyadan’ şikayet etmeye başladılar. Buna paralel olarak bu grupların bir şemsiye altında bir araya getirilmesi nedeniyle seçimlerde ciddiyetle rekabet edebilme vizyonunu açıklığa kavuşmuş değil. Bunun yanı sıra yeni orantısal kanunun getirdiği güçlükler de mevcut.
Sabaa Partisi Genel Sekreteri Jad Dagher, “Her bölgedeki aktivistlere karşı korkutma, yıldırma ve sindirme yoluyla sivil toplum gruplarına muazzam baskı uygulayan tüm seçim bölgelerinde aktivistlere karşı gözdağı veren otoriteye bağlı sistem, bakanlıklardan, yönetimlere, medya araçlarına, din adamlarına hatta askerlere kadar uzanıyor” dedi.
Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamalarında Dagher, ‘özellikle sosyal iletişim araçlarına yönelik sistematik ve örgütlü bir kampanyanın varlığına dikkat çekti. Lübnan’da çok sayıda görsel medya aracının otoriter güçlerin yetkisi altına girdiğini ve sivil toplum gruplarının faaliyetlerini yayınlamak için hayali rakamlar talep ettiklerini belirterek üzüntüsünü dile getirdi.
Hükümetteki ortak güçler, sivil toplumla ilişkili yeni parti ve grupların bazılarının onları ‘politik bağımlılık’ ayrıca ‘dışardan finanse edilmekle’ suçlayarak inandığı gibi taraftar ve destekçileri tarafından temel bir şekilde fonlandığını doğruladı. Parlamento seçimlerine Lübnan’ın güneyindeki Bint Cubeyl, Nebatiyye, Marceyun Hasbaya bölgesinden adaylığını koyan İmad Bazzi, parlamento seçimlerinin gerçekleştirilme tarihi yaklaştıkça, özellikle bu kuvvetlerin, kendisinin aday olduğu bölgede seçim sonuçlarında yüzde 8-9 gibi bir oy oranına sahip olduğunu belirterek listelerinin birden fazla seçim bölgesinde etkili olabileceğinden emin olduktan sonra, otoriter güçlerin baskısının arttığını söyledi.
Bazzi Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, grubunun üzerinde çalıştığı şey, savaşa belirli bir güç veya partiye değil, bir seçim programı temelinde savaşmak olduğunu ifade etti. Grubunun yüzde 25’lik bir oy oranına sahip olan gençleri çekmeye çalıştıklarına belirterek “Ayrıca Hizbullah ve Emel hareketi ikilisi veya diğer otoriter ve politik güçleri destekleyen fakat kötü yönetim, yolsuzluğun farkında olup alternatif arayan kesim ile temas halindeyiz” dedi.
Seçim uzmanlarının beklentileri ve vizyonu, sivil toplum örgütlerinden farklı. Beyrut Araştırma ve Enformasyon Merkezi Başkanı Abdo Saad, (Hariri’nin 8 Mart Cephesi’ne yakın) bu grupların Beyrut 1. bölgesinde birden fazla yerde etkili olabilme ihtimalini uzak görüyor. Seçim uzmanı Antoine Muhbir (Sivil Toplum Bloğu’na yakın) bu gruplardan 6 kişinin etkili olabileceklerini ifade etti.
Muhbir, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Grubun Beyrut 1. Bölgeden 2 sandalye, 2. bölgeden en az bir sandalye kazanması bekleniyor. Son istatistikler Beyrut’taki sivil toplumun listesinin hükümet listesinin önüne geçtiğini gösteriyor. Sa’ad ise, bu beklentilere Sivil Bloğu’nun birleşip örgütleyemeyeceklerini söyleyerek yanıt verdi.