Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Lübnan-Suriye sınır kaçakçılığına Rusya engelli | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Hermel/Nezir Ruda

Esed güçleri ile Lübnan topraklarında traktör kullanan iki Lübnanlı çiftçi arasında yalnızca birkaç metre var. Traktörün gürültüsüne karşılık, Lübnan’ın en kuzeydoğusunda kalan sınır bölgesine bir sessizlik hakim.

Rusya emrindeki Esed ordusuna bağlı 11. Birlik askerleri her 150 metrede bir ortalama olarak 4 askerin pusuya yatabileceği toprak siperler oluşturuyorlar. Ancak Lübnan’da ise bölge halkının elinden öfkelenip itiraz etmekten başka bir şey gelmiyor. Sınırda bulunan el-Kasr kasabasında yaşayan bir Lübnanlı “Geçim kaynaklarımız tehlikede ve bizler kuşatma altında yaşıyoruz” ifadelerini kullanarak dert yandı. Bir diğer kişi ise “Bizler 128 şehidi Ruslar tarafından sıkıştırılalım diye vermedik” dedi. Sert ifadeler kullanarak tehditkâr bir üslup kullanan bir kaçakçı “Eğer sınırlar açılmaz ve geçim kaynaklarımıza ulaşamazsak gereğini yapmaktan çekinmeyiz” şeklinde konuştu.

Şarku’l Avsat haber ekibinin zor şartlarda girebildiği bölgenin sakinleri Rus emrindeki Suriye birlikleri tarafından halka hiçbir uyarı yapılmaksızın sınırlara çekilen dikenli tel örgüler, toprak siperler ve döşenen mayınlarla sarılmış durumda.

Ruslar bu şekilde Lübnan-Suriye sınırını kontrol almayı, diğer yasadışı geçitleri kapatmayı ve Suriye ile aradaki kaçakçılık koridorlarını kilitlemeyi hedefledi. Buna karşılık bölge sakinleri Ruslarla dolaylı yollardan bağlantı kurarak bu tarz bir hareketin bölgede hoş karşılanmadığını ve istenmediğini belirtti.

Bölge halkının bildirdiğine göre bu uyarının ardından Ruslar, bölgeden çekildi. Fakat Suriye ordusuna bağlı, Suriye’deki Rus komutanlığından emir alan 11. Birliğin askerlerini bölgede bıraktı. İlerleyen günlerde ise dikenli teller ve mayınlar söküldü. Birlikler ise yaklaşık 30 kilometre uzaklıktaki bir alana konuşlandırıldı.

Bölge halkı Lübnan’la bulunan sınırdaki yasadışı geçitlerin kapatılmasının 1970’lerden beri devam eden terörist giriş- çıkışlarını engellediğini ve her iki ülke arasında çıkabilecek yeni bir çatışmaya zemin hazırladığını inkar etmiyor. Bu durum sonrasında Lübnanlılar, toprak siperlerin yalnızca 200 metre ardındaki arazilerine ulaşmak için yasal olan Cusiye Sınır Kapısı’ndan geçmek üzere 70 kilometrelik bir mesafeyi aşmaları gerekiyor.

Asi nehrinin kollarını oluşturan su kanalları aracılığıyla geçen otomobillerin kullandığı 8 yasadışı geçit kapatıldı. Öte yandan en yakın yasal geçit, Suriye’deki Humus kırsalının güneyinde kalan Cusiye sınır kapısına paralel olan el-Kaa kasabasında bulunuyor.

Gerçek şu ki 7 yıl önce patlak veren Suriye savaşı Humus kırsalının güney batısındaki sınır bölgesinde yaşayan binlerce Lübnanlının bu bölgeye geçmesine engel olamadı. 15 binden fazla nüfusa sahip olan el- Kasr kasabası sakinleri, Lübnanlıların, Suriye’deki el-Kusayr kırsalında bulunan köylerde tarım alanlarına sahip olduklarını söyledi. Ayrıca Suriye’nin Matraba, Zeyta, al-Fadeliye, Havik, Cermaş, Vadi al-Arayiş ve es-Semakiyat köy ve kasabalarında 30 bin Lübnanlının yaşadığını bildirdi. Hizbullah, 2013 yılında ‘bu köyleri korumak’ adı altında Suriye savaşına müdahil oldu. Söz konusu bölgedeki savaş 2013 yazında sona erdi ve rejim bir kez daha kontrolü ele geçirdi. Rusya geçtiğimiz hafta karar alana kadar, Esed rejimi Lübnanlıların geçitler aracığıyla mülklerine girip çıkmasına izin vermedi.

Kasr kasabası sakinlerinin, Şarku’l Avsat’a verdiği bilgilere göre 11. Birlik geçtiğimiz hafta bölgeye konuşlandırılarak tüm yasadışı geçit ve yollarını kapattı. Ayrıca sınır boyunca dikenli tel örgü çekilerek mayın döşendi. Bölge halkı, bu duruma itiraz etti. Rusların bu itirazdan haberdar edildiğini belirten şehirdeki önemli bir kaynak, “Rejim kuvvetlerine sınır bölgesindeki tüm geçitlerin kapatılmasına itiraz ettiğimiz bildirdik. Suriye hükümeti de itirazımızı dikkate aldı. Bunun üzerine Şam Ruslarla iletişime geçti. Yalnızca 2 gün sonra Suriye güçleri dikenli telleri ve mayınları sökmeye başladı. Fakat Suriye ordusuna bağlı güçler oraya kalmaya devam etti. Lübnanlıların Kusayr kırsalına ulaşabilmesi için küçük bir yaya yolu açmak zorunda kalındı. Suriye topraklarındaki mülklerine ve geçim kaynaklarına ulaşmak için Suriye’deki taksileri kullanmaları gerekiyor” şeklinde konuştu.

Bu, söz konusu bölgede, Rus ordusu tarafından alınan ikinci önlemdi. Geçtiğimiz ay ise Lübnan sınırına asker konuşlandırma emri verilmişti. Ancak Hizbullah buna itiraz ederek onlarla koordineli hareket edilmediğini söylemişti.

Anlaşmazlık, rejim güçlerinin, Humus ilindeki Kusayr kasabası yakınlarında 3 bölgeyi kontrolü altına geçirip içerisine Rus askerleri konuşlandıran Şam’ın arabuluculuğuyla çözüldü.
Alınan bu son icraat, Lübnan’ın çıkarlarını, kaçakçılığı ve yasa dışı geçişleri direkt olarak etkiledi. Bölgeye yakın tek sınır kapısı Hermel’in doğusundaki el-Kaa’da bulunuyor. Kasr ise el-Kaa’ya 30 kilometre uzaklıkta yani Suriye’deki mülklerine ulaşmak isteyen bölge halkı 70 kilometre yok kat etmek zorunda.

İtirazlarda iki yaklaşım

Bu itirazların ardında Lübnanlıların Suriye’de arazilerinin olmasından öte bazı sebepler bulunuyor. Bölge halkı itirazları temelde iki sebebe dayanıyor. Bunlardan birincisi, sınırın kapatılmasının ardında Rusya’nın, Hizbullah’ın Suriye’den silah geçiş noktalarını kapatmak istemesi gibi bir takım politik amaçlara sahip olduğuna inanmaları. Asi nehri boyunca uzanan düzlükler nedeniyle bu bölgede yapılan kaçakçılık operasyonları diğerlerine göre çok daha kolay. Doğudaki bölgeler Baalbek’te bulunun dağlık alan ise kaçakçılık girişimleri için elverişli değil. Kaçakçılığın yapıldığı bölgelerde, Ruslara veya müttefik rejim güçlerine bağlı askerler bulunmuyor. Bölge sakinleri, Rusların teröristlerin ve bomba yüklü araçların girdiği yönündeki bahanelerinin bir doğruluğunun olmadığını, bu bölgenin 2014 yılından beri güvenli olduğunu dolayısıyla burada terörist de bulunmadığını söylüyor.

İtirazların ikinci sebebi ise tamamen ekonomik. Bölge halkı onları sıkıştırmalarına, tecrit etmelerine ve kuşatmalarına izin vermeyeceklerini vurguladı. Bölgedeki Lübnan halkı kamu hizmetlerinden yararlanamıyor. Daha düşük maliyetle erzak almak ve sağlık hizmetlerinden faydalanmak için bu geçitleri kullanarak Suriye gidiyor.
Kasr kasabası sakinlerinden biri, “Suriye’den erzak ihtiyacımı 2 bin Suriye lirasına karşılayabiliyordum, aynı ihtiyaçlarımı Lübnan’dan alabilmek için 30 dolar ödemem gerekiyor. Çocuğum hastalandığında onu yürüyerek 20 dakikada Humus’a götürebilirim. Baalbek’teki en yakın kliniğe götürmek istesem, bir buçuk saate ihtiyacım var. Ayrıca Suriye’de muayene ücreti bana 500 Suriye lirasına (bir buçuk dolar) mal oluyor. Lübnan’da ise 50 dolar ödemek zorunda kalırım. Bizi bitirdiler” ifadeleri kullanarak sitem etti.

Tıkanıklığı azaltmak için geçit

Kasabadaki hareketleri kısıtlanan bölge halkı Lübnan devletinden problemi çözmesi ve ekonomiyi canlandırması için Kusayr kırsalına yasal bir geçit oluşturulmasını talep etti. Bölge halkından bazıları, geçişin sağlanabilmesi için mülklerinin bir kısmını sunmaya hazır olduklarını dile getirdiler.

Bölge sakinlerinden biri, “Sınırın kontrollü olmasına karşı değiliz. Bölgemizde bir devlet bulunmasını istiyoruz, yasal bir geçiş talep ediyoruz. Suriye krizinden önce sınırın ötesine seyahat izni veriliyordu. Bu neden değişti? Ruslar bize sıkıntı vermek için geldi. Suriye devleti de Suriye’de mülkümüz olduğu halde bize sıkıntı veriyor. Elimizden ne gelir?” şeklinde sitayişte bulundu. Vatandaş sitemine “Bize boğmalarına göz yummayacağız. Buna izin vermeyeceğiz. Eğer Lübnan devleti bu konuda harekete geçmezse Şam’ın bu sorunu çözmesi gerek. Bu sorun çözülmezse o zaman biz bu baskıya direnmeye hazırız. Bölge halkı olarak bu konuda hepimiz aynı fikirdeyiz. Bizler Suriye savaşında 128 şehidi sonrasında sıkıştırılalım diye vermedik” ifadelerini kullanarak devam etti.

Bölge halkı muhalif gruplarla meydan gelen çatışmalarda çok sayıda kayıp vermişti. 2012-2014 yılları arasında da Suriye’den fırlatılan füzeler nedeniyle hayatını kaybedenlerin yanısıra bazıları Kusayr bölgesinde Hizbullah’ın yanında savaşa girmişti.