Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Lübnan’a destek kongresine övgüler | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Lübnan parlamentosundaki Müstakbel grubu lideri Fuad Sinyora; 51 devletin, Dünya Bankası, IMF uluslararası ve Arap mali kurum ve kuruluş temsilcilerinin katılımıyla Paris’te gerçekleştirilen Lübnan’a destek kongresinin başarılı olduğunu ifade ederken “Bu kongre olumlu ve önemli bir adımdır ve Lübnan’ın bu zor şartlardan uluslararası ve bölgesel olarak kurtulmasına yardımcı olacaktır. Kongre, Lübnan’a iktisadi olarak kalkınmasında ve kötü hale gelen sorunlarının çözümünde de yardımcı olacak” dedi.

Sinyora ’nın bu açıklamaları Lübnan’a destek kongresini övdüğü açıklama silsilesinden bir tanesi. Öyle ki Lübnan’a destek kongresinde, Lübnan ekonomisinin kalkınmasına yardım olarak uluslararası toplum tarafından hibe ve borç olarak toplam 11,5 milyar dolar para toplandı. Sinyora “Lübnan’ın elinde bu yüksek miktardaki desteği; Lübnan devleti tarafından ;vergilerin artmasını, kısıtlama ve gerilemeyi engelleyecek bir şekilde ciddi bir sorumlulukla yapılacak harcama ile uyuşan bir kalkınma ve gelişme aracına dönüştürme fırsatı var” diye konuştu. Açıklamalarını sürdüren Sinyora “Yapılması gereken şey iktisadi, mali ve idari politikamızın pusulasını doğru yöne ve gerçek reforma çevirmek ve onu Lübnan’ın 2. ve 3. Paris kongresinde gerçekleştirme kararı aldığı reformların hayata geçirilmesine geçmişte engel olan problem ve sorunlardan uzak tutmamızdır” dedi.

Öte yandan Hizbullah, uluslararası toplumdan alınan borçlar konusunda bazı çekinceleri olduğunu belirtti. Öyle ki milletvekili Navaf el-Musevi yaptığı açıklamada “Özel parlamento kurullarında görüşülmeden ve parlamentodan karar çıkarılmadan herhangi bir borç alınması mümkün değil. Biz ve müttefiklerimiz meclis ve kurullarda olacağız ve kamu borçlarının artmasını, borç hizmetinin kötüleşmesini ve bütçe sıkıntısı sorunlarını engelleme konusunda kararlı olacağız” dedi.
Öte yandan Lübnan İçişleri Bakanı Nihad el-Meşnuk “Lübnan’a destek kongresinin gerçekleştirdiği başarı, Başbakan Saad Hariri’nin uzun süreli politikasının zaferidir. O, yatırıma uygun siyaset ortamı oluşturmak için istikrar ve sakinlik konusunda kararlı bir şekilde çalışıyor. Bu politika, ülkenin ekonomisini genişletecek ve Lübnan’daki işsizlik sorununu çözülmesi için yeni iş imkânları sağlayacak tek politikadır” diye konuştu.

El-Meşnuk açıklamasının devamında “uluslararası ve Arap toplumun verdiği borçlar, verilen sözlerin bir başarısıdır. Aynı zamanda bu, uluslararası toplumun Başbakan Saad Hariri’nin politikasına olan güvenini yansıtıyor. Bu başarı, Hariri’nin siyasetinden şüphe duyan herkese verilmiş bir cevaptır” dedi.

Lübnan Dışişleri Bakanı Cibran Basil de Paris’teki bir törende yaptığı açıklamada” Lübnan’a destek kongresi Lübnan için iyi oldu. Lübnanlılardan başka Lübnan’a inanan birileri olduğunu gösterdi. Yine bu destek Lübnan’ın Avrupa’nın istikrar kaynağı olduğunu ve yardımı hak ettiğinin bir itirafıdır” dedi.

Öte yandan, Demokratik Yenilenme Hareketi Başkan Yardımcısı Dr. Antuan Haddad uluslararası toplumun Lübnan gibi küçük bir ülkeyi, 11 milyarlık bir destek verecek derecede önemsemesinin normal bir durum olmadığını belirterek bu desteğin kısıtlı olduğunu hatta köklü reformlar yapma şartıyla verildiğini belirtti. Antuvan, söz konusun köklü reformların tek başına, Lübnan’a destek kongresini ve sonuçlarını; Lübnan’ın bir süredir etkisi altında olduğu ekonomik ve toplumsal uçurumun kenarından kurtarılması fırsatına dönüştürülmesinin teminatı olduğunu dile getirdi.

Haddad açıklamasının devamında “genel olarak ‘reformla” hakkında konuşmayalım. Bu reformlar içinde yapısal reformlar, Lübnan’ın diğer dünya ülkelerine kıyasla rekor derecede kötü olan ve sıkıntı çektiği durumu için köklü politika ve çözümleri de içermek zorundadır. Lübnan’da durum kötüdür çünkü ekonomiyi ve devletin iyi işleyişini engelleyen unsurlar çoktur. Bu yapısal reformlar, yolsuzlukla mücadelede gerçekçi bir politika, ekonomik faaliyetlerin bir bütün olarak devletin elinde olması, orta sınıfı canlandıran ve banka ve emlak rantlarına olan bağlılığı azaltan rekabetçi ve işletmeci bir ekonomiye tedrici bir şekilde geçiş, çok sayıda karmaşıklık ve kayıtsızlık içeren ve sürdürülebilir bir istikrarın gerçekleşmesine yönelik hiçbir garanti vermeyen ‘kendinden uzak tutma’ siyasetinin geliştirilmesidir ki sürdürülebilir istikrar doğal olarak Lübnan’ın yatırımlar ve mevduatlar için çekici bir ülke haline gelmesinin birinci şartıdır” dedi.