Lübnan Mahkemesi, 2013’te Güney Lübnan’daki Abra kasabasında meydana gelen Lübnan askerlerinin ölümüyle sonuçlanan olaylara ilişkin davayı karara bağladı. Olaylara karışan Ahmed el- Esir ve 8 destekçisine idam kararı verildi. Sanatçı Fadıl Şakir’in 15 yıl hapsine ve vatandaşlık haklarının elinden alınmasına, diğer sanıklar için de 1 ila 15 yıl arasında değişen hapis cezasına karar verildi. Böylelikle 39 kişi hakkında iki yıl boyunca süren mahkeme sonlanmış oldu.
Lübnan’da idam cezası 20 yıldır uygulanmamasına rağmen karar sembolik bir anlam taşıyor. Mahkemenin bu kararı, Lübnan Ordusu ve çatışmalarda ölenlerin yakınlarının uzun süredir yürüttüğü eylemlere yönelik de cevap niteliği taşıyor.
Kararın ardından söz alan Ahmed el- Esir, kendisine tayin edilen avukatı ve mahkemeden çıkan kararı tanımadığını söyledi. “İran’ın ve Lübnan’daki temsilcilerinin etkisi altındaki bu mahkemeyi tanımıyorum” ifadesini kullandı.
Kararlar Birleşmiş Milletler’e taşındı
17 kişinin sorgulamasının yürütüldüğü davada sanıklar için beraat ya da cezalarının hafifletilmesini isteyen avukatlar mahkemeye İran destekli Hizbullah ve Direniş Seriyyeleri’nin ilk kurşunu atan taraf olduğunu gösteren görüntüleri sundu. Ancak kanıtlar mahkemece reddedildi. Avukatlar tarafından dava dosyasına konulmak üzere mahkemeye sunulan fotoğrafların da reddedilmesinin ardından oturum son buldu.
Esir’in avukatları, adil bir yargılama süreci yürütülmediği gerekçesiyle mahkemeyi Birleşmiş Milletler’e (BM) şikâyet etti. Davanın durdurulmasını istedi. Avukatlar Lübnan Askeri Mahkemesi’nin kabul etmediği görüntüleri de durdurma talepleriyle birlikte BM’ye gönderdi. Görüntülerde Hizbullah’ın halka ateş açarak çatışmaya sebep verdiğinin kanıtları olduğu bildirildi.
Reuters haber ajansının verdiği bilgiye göre mahkemenin ardından tutuklu yakınları, kararları protesto etmek amacıyla Ahmet el- Esir’in eskiden oturduğu Güney Lübnan’ın Sayda şehrinin ana caddelerinden birini trafiğe kapattı.
Sanık yakınlarının avukatları tarafından yapılan açıklamada “Bu davayla insanların birçok hakkı ellerinden alındı. Bunların başında kendini savunma hakkı var” denildi. Hakikatin ortaya çıkarılmasını istediğini belirten avukatlar aylarca hiçbir delil ortaya konmadan sürekli ertelenen celselerle karşılaştıklarını, yasadışı bir süreç içinde mücadele ettiklerini kaydetti.
Ahmet el- Esir 2015 yılında Beyrut refik Hariri Uluslararası Havaalanı’nda sahte pasaportla ülkeden ayrılırken yakalanmıştı. Aşırılık yanlısı olarak bilinen Esir’in ismi, Lübnan’da mezhebi kamplaşmaya sebep olan Suriye savaşında ön plana çıktı. Ahmet el- Esir, terör örgütü kurma ve Lübnan ordusuna karşı şiddet uygulamakla suçlanıyor.
Aynı davada yargılanan şarkıcı Fadıl Şakir’in hükmü ise gıyabında verildi. Şakir Esir, yandaşları ile Lübnan ordusu arasındaki çatışmaların yaşandığı 2013 yılından bu yana aranıyor.
Söz konusu çatışmalarda Esir’in yaşadığı Sayda kentindeki bir caminin külliyesine yapılan baskında 12 asker ölmüştü. Ayrıca silahlı militanlar arasında da ölenler olmuş ve pek çok sivil de yaralanmıştı.