29 Ocak’ta Lübnan sokaklarının tanık olduğu protestoların ardından iki tarafın destekçileri arasındaki gerginlik, 30 Ocak’ta Beyrut’un güneyindeki Şii Dahiye ve Maruni Hristiyan Hadas bölgeleri arasında silahlı çatışmalara dönüşmüştü. Çatışmaların yeni bir iç savaşı tetiklemesinden endişe duyuluyor.

Devlet yetkililerinin şiddetin sona erdirildiğine dair halka verdiği güvence mesajları, Şeyah bölgesindeki Hristiyan mahallelerin sakinlerinin korkularını engelleyemedi.

Lübnan Dışişleri Bakanı Cibran Basil’in Hükümet Sözcüsü Nebih Berri aleyhinde konuştuğu bir videonun sızdırılmasının ardından başlayan gerginlik sürüyor.

Bu olay, Lübnan savaşının 28 yıl önce sona ermesinin ardından ülkedeki Hristiyanlar ve Müslümanlar arasındaki gerginliği canlandırdı.

Lübnanlılar, yaşanan son çatışmalarla harekete geçen çatışmanın tarihsel fay hatları hakkında kaygılarını dile getiriyor.

Hristiyanların yoğunlukla yaşadığı Ayn Rummane bölgesinde yaşayan bir genç “Şimdiye kadar fay hatları kaybolmadı. Hala iç savaş korkusu yaşıyoruz” diyor.

Genç, iç savaş korkusunun gittikçe gerçeğe yaklaştığını belirterek “Allah korusun ya yaşanan son çatışmalarda biri ölseydi? Bu bile iç savaşı alevlendirebilirdi. Bir noktadan sonra güvenlik güçlerinin önlemlerini arttırması yeterli olmayabilir” ifadelerini kullanıyor.

Emel Hareketi’nden olan Nebih Berri taraftarları başkent Beyrut’un merkezindeki bazı noktalarda gösteriler yapmış ve kent içindeki bazı ana güzergahları trafiğe kapatmıştı. Göstericilerin bazı noktalarda lastik yakmasının ardından gerginliğin büyümesi riski nedeniyle güvenlik güçleri devreye girdi. Başkentte Berri ve Basil taraftarlarının karşı karşıya gelme ihtimali nedeniyle güvenlik güçleri bazı anayolları trafiğe kapatarak şehir içindeki çeşitli noktalara yerleşti.

Diğer taraftan Jibran Bassil’in de mensubu olduğu Özgür Yurtseverler Hareketi (FPM), Beyrut’taki bürolarından birinin yakıldığını açıkladı.

Nebih Berri de Emel yanlılarının yaptığı sokak gösterileri nedeniyle eleştirilerin odağında. Berri’nin “sokak gösterilerine, FPM’nin bürolarına saldırılmasına izin verdiği ve FPM’nin bu saldırılara karşılık vermesi halinde gerginliğin çatışmaya dönüşebileceği” belirtiliyor.

Cibran Basil’in kayınpederi olan Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn’a sert ifadeler içeren eleştriler yapılmıştı. Avn, bir açıklama yaparak taraflara sağduyu çağrısında bulundu. Açıklamada, “Sokaklarda olanlar bir hatanın ateşlediği daha büyük bir hataydı. Ülke menfaati, siyasi anlaşmazlıklardan önce gelir. Ben, bana ve aileme yapılan hakaretleri affediyorum. Birbirlerine hakaret edenleri de affedici olmaya çağırıyorum” ifadeleri kullanıldı.

Avn, Hadas’ın birlikte yaşamak için model bir bölge olduğunu belirtirken, “Bizim antlaşmamız ülkemizin birliğini sağlar ve bölgedeki ya da herhangi başka bir bölgedeki gerginlikten memnun değiliz. Dayanışmaya ihtiyacımız var, Hristiyanlar ve Şiiler arasındaki diyalog, 12 yıl önce Özgür Vatansever Hareketi ile Hizbullah arasındaki uzlaşı ardından güçlendi” dedi.

Emel Hareketi, Perşembe günü yandaşlarına, krizi önlemek için sokak gösterilerini durdurması çağrısında bulundu.

Bir Hadas sakini olan Rebih Haddad “bölge halkının savaş meraklıları olmadığını, Lübnan’ın onurları olduğunu, krizin sokakta provokasyon olmaksızın siyasi zeminlerde çözülmesi gerektiğini” söyledi.

Haddad, “Hadas’ın Maruni halkının, Temmuz 2006 savaşı sırasında yüzlerce Şii sığınmacıyı barındırdığı ve bir arada yaşama modeli olduğu göz önüne alındığında gerginliğin iç savaşı tetikleyeceği kaygısının yanlış olduğunu” belirtti.

Yerli nüfusu yaklaşık 20 bin Maruni Hristiyan olan Hadas Beyrut’un güneyindeki Şii banliyölerden göç alıyor.

Hadas mukimi olan Joseph Harb, “İç savaşa sürüklenmekten korkuyoruz ama bizi sürekli çatışmaların içine çekmeye çalışıyorlar. Zaman zaman çıkan krizlere Lübnan ordusu müdahale ediyor. Sokak gösterileri şiddete evrilmemeli” diyor.