Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Lübnan’da terörün altyapısı çökertildi | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Geçen ay Lübnan Askeri İstihbarat Başkanı Tuğgeneral Antoine Mansur’un eşlik ettiği Lübnan Genel Kurmay Başkanı Joseph Avn, Cumhurbaşkanı Mişel Avn ve Temsilciler Meclisi Başkanı Nebih Berri’nin ardından Başbakan Saad Hariri’yi ziyaret etti. Genelkurmay Başkanı’nın bu üç üst düzey yetkilinin yanına elinde 15 cm kalınlığında kara kaplı bir kitapla girmesi ülkede güvenlik durumunun vehametini gösteriyor. Binlerce sayfa olan bu kitap, ordudaki İstihbarat Müdürlüğü’nün güvenlik çalışmalarının özetini ve 2017 yılında durdurulan ve dağıtılan terörist ağların ayrıntılı raporlarını içeriyor.

Bu kara kitapta birçok vakıaya yer verilmiş. Terörist hücreler, sayıları, görevleri, hedefleri ve yakalandıklarındaki itirafları. Yine yakalandıklarında ele geçirilen silahla ya da uyuşturucuyla çekindikleri fotoğrafları.

Lübnanlı bir güvenlik kaynağı Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Lübnan’ın terörizmin alt yapısını tamamen tahrip ettiğini belirtti ve Lübnanlıları korkutan terörü bitiren tarihin 2017 olduğuna dikkat çekti.

Kaynak bu rakamların yalnızca ordu istihbarat birimlerine ait olduğu diğer kurumların da terörle mücadeleye katıldığını vurguladı. Özellikle İç Güvenlik Kuvvetlerine bağlı Kamu Güvenliği Genel Müdürlüğü’nün ve diğer kurumların teröre karşı mücadelede sarf ettikleri çabayı dile getirdi.

Güvenlik kaynağı bir yerlerden terör olaylarının çıkabileceğini kabul ederken terörün alt yapısını oluşturan ve teröre lojistik destek sağlayan silah ve patlayıcı kaynaklarını tahrip ettiklerini bir daha vurguladı ve şunları söyledi: “ Onlar çabalayacaklar bizde güvenliği bozan herhangi bir eylemi engellemek için uyanık olacağız. Lübnan’ın bugün en güvenli ülkeler arasında olduğunu garanti edebilirim.”

Lübnan’ın güvenlik sorununda büyük ölçüde Suriye’den göç edenlerin baskısı olduğunu söyleyen kaynak, tutuklananların yüzde 90’ının Suriyeli olduğunu söyledi. Dolayısıyla bu sorun üzerinde daha fazla çalışmak gerekeceğini vurguladı.

Güvenlik operasyonları için siyasi istikrarın şart olmadığını söyleyen kaynak ancak kışkırtmanın siyasi sürecin bir parçası olmaması gerektiğini söyledi ve ekledi: “Lübnan ordu ve istihbaratı güvenlik olaylarına müdahale edebilecek güçtedir ancak siyasetçilerin de insanlar arasındaki gerginliği azaltmaları gerekir. Demokrasilerde farklılık hatta çatışmalar kutsal ise buna bazı davranışların riskleriyle ilgili farkındalığın eşlik etmesi gerekir.”

2014 yılında Lübnan askerlerinin kaçırılmasıyla ilgili olayda iç siyasetteki ihtilafın askerlerin kurtarılmasında engel teşkil ettiğini belirten kaynak ordunun bu işin üstesinden gelmeye hazır olduğunu belirtti. Neticede askerin son derece az hasarla o askerleri DEAŞ’ın elinden kurtardığını ve bölgeyi de DEAŞ’tan temizlediğini vurguladı.

Kara Kitap, DEAŞ’ın basında en büyük öcü olarak gösterildiğini ancak Ebu Malik el-Tali önderliğindeki Cephet’ün Nusra’nın ondan daha tehlikeli olduğunu ortaya koyuyor.

Rakamlar 2017 yılında tutuklanan 3743 kişiden 1149’unun yargıya intikal ettirildiğini gösteriyor. Eğer tutuklananların sayısına terör operasyonlarına karışan 943 kişiyi eklersek sayı artıyor. Yine bu sayıya Suriye’den gizlice gelen 290 kişi de eklenebilir. Bunlardan 22’si teröre sponsorluk yapmak, 59’u da silah ve mühimmat bulundurmak suçundan yakalandılar.

Ele geçirilen en büyük hücre 3 Ocak 2017 tarihinde Şadi el- Mulavi’yle irtibatlı 11 kişi oldu. Bu yapılanma emekli ordu subaylarına ve sivillere yönelik eylemlerde kullanılmak üzere çok sayıda bombalı kemerler, patlayacılar ile silah ve mühimmatla ele geçirildiler.

Yine Ocak ayın 22’sinde DEAŞ’a bağlı Ömer Hasan el-Asi adındaki bir militanın Beyrut’ta Hamra mıntıkasında Cafe Costa’da bir eylem planıyla yakalandı. 3 Mayısta ordu yine DEAŞ üyesi Ömer Hamid’i de yakalayabildi. Tutuklanan bu kişi 2013 yılında Arsal’da devriye gezen ekibe saldıran ve iki kişinin hayatına mal olan saldırının arkasındaydı. Bu operasyon DEAŞ’a psikolojik bir darbe vurdu.

Aynı yıl 6 Haziran’da da Arsal’da güvenlik binasını kuşatıp binayı işgal eden Faysal Hüseyin Memluk’un tutuklanması da önemli bir gelişmeydi. Ertesi gün ordu DEAŞ mensubu Muhammed Bedreddin el-Kernubi’yi de tutukladı.

Yine Temmuz ayının ilk günü 2014 yılında Arsel ordu birliklerine saldırı düzenleyen ve Albay Nureddin Cemal’in ölümüne sebep olan kişilerin arasında bulunan Ahmed Halid Diyab’da tutuklandı. Ayın 11’inde de Yasir el- Gavi liderliğindeki Lübnan ordusu Suriye birliklerine saldırdı ve elemanlarıyla birlikte 50 kg patlamaya hazır bomba ele geçirildi.

Eylül ayında Nusra Cephesi’ne mensup olmakla suçlanan Mustafa el- Haciri, Arsal’daki evinde çok sayıda silah ve mühimmat bulundurmaktan dolayı tutuklandı.

17 Kasım 2017’de ise DEAŞ’ın en ünlü komutanlarından Lübnanlı İbrahim Ahmed el-Zarur ve Adiy Hüseyin el- Hatip’de tutuklandı. Bu iki komutan Arsel’de ordu karşıtı savaşa katılmışlardı.