Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Lübnan’daki Suriye muhalefeti: Beyrut-Şam yolu nispeten genişledi | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Suriye rejimi, “Büyükelçi Ali Abdul Kerim Ali’nin Lübnan’daki Suriye yanlısı bakanlıkları ve liderlikleri ziyareti”, aynı zamanda “Lübnanlı bakanların Suriye’nin Şam ziyaretleri” ile Lübnan arenasında etkili bir rol oynama girişimine geri döndü. Son olarak Hizbullah’tan Lübnan Sanayi Bakanı Hüseyin el-Hac Hasan, bugün açılışı yapılacak olan uluslararası bir sergiye katılmak üzere Şam’a gitti.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre, Marada Hareketi Partisi Lideri Süleyman Franciye de yakın bir zamanda Şam’a ziyarette bulunarak Beşşar Esed’le bir araya geldi. Aynı şekilde Süleyman Faranciye’nin oğlu Tony Franciye de başkent Şam’ı ziyaret etmiş, Ulusal Güvenlik Birimi başkanı da dahil olmak üzere birçok Suriyeli yetkili ile görüşmede bulunmuştu. Şarku’l Avsat’ın ulaştığı bilgilere göre, daha önce de rejim müttefiki olan 4 Sünni milletvekili Şam’ı ziyaret etmişti.

Bu çerçevede Güçlü Cumhuriyet Bloğu Milletvekili Vehbi Katişa, “Rus askeri desteğiyle Esed rejiminin oksijen dozu, müttefiklerini Lübnan’a el uzatma, hükümetin kurulmasına baskı yapma ve Lübnan’daki hakimiyeti yenileme düşüncesine itti” ifadelerini kullandı.

Katişa, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Beyrut-Şam yolu nispeten genişledi. Şam’ı ziyaret etmekte tereddüt yaşayanlar artık oraya rahatlıkla gidiyor. Suriye krizinin sonlandığını düşünüyorlar. Ancak Suriye rejiminin, hapishanelerde oluşturduğu terörizmi bastırmak için yakılan uluslararası yeşil ışık, Esed’in çıkarına siyasi çözüm kapılarının açıldığı anlamına gelmiyor” dedi.

Öte yandan Suriye’nin Beyrut Büyükelçisi, müttefiklerine ziyaretlerini yoğunlaştırırken, ilişkilerin 2005 yılı öncesindeki düzeye geri dönmesine dair umutlarını dile getirdi.

Said ve Hindi’den Şarku’l Avsat’a: Suriye’nin Lübnan’daki rolü kısıtlı

Aynı şekilde 14 Mart Bloğu eski milletvekillerinden Faris Said, Suriye’nin Lübnan’daki rolünün ciddi bir şekilde sınırlı olduğunu belirtti. Şarku’l Avsat’a konuşan Said, “Esed’in iktidarda kalması, Rusya ve İran’ın Suriye işgalini haklı çıkaracak sembolik bir hayatta kalmadır” dedi. Beyrut yönetimi üzerindeki İran nüfuzuna dikkat çeken Faris Said, Suriye rejiminin, geçmişte olduğu gibi Lübnan’daki rolünü oynayacak yeteneğe sahip olmadığını söyledi. Faris Said, “Cumhurbaşkanı Mişel Avn ve Meclis üyeleri aracılığıyla, her anlamda İran’ın eli Lübnan’ın üzerinde. Şuan hükümete ulaşmak için sarf edilen bir İran hamlesi var. İran’ın, istikrarın korunması karşılığında kendisine bağlı bir hükümet oluşturma isteği olduğu kanısındayız” şeklinde konuştu.

Öte yandan Lübnanlı politikacı Tevfik el-Hindi’nin yaklaşımı da Faris Said’in Suriye yaklaşımından farklı değil. Şarku’l Avsat’a açıklamada bulunan Hindi, “Suriye rejimi diye bir şey yok. Çünkü asıl rol, İran’ın elinde. Dolayısıyla Suriye’nin Lübnan’daki rolü, İran’ın rolünün arka planında uykuda” ifadelerini kullandı.

“Lübnan’ı kontrol eden, Hizbullah aracılığıyla Tahran”

Tevfik el-Hindi, “Lübnan’daki bazı kesimler, Lübnan’daki Hizbullah’ın ortaklarıyken, Suriye’ye karşı ayaklanmanın sürdüğünü de açıkça gösteriyor” şeklinde konuştu. Lübnanlı politikacı, “Suriye’nin Lübnan’daki rolü çok büyütüldü. Beşşar Esed, Suriye’de hala çok zayıf. Çünkü Rusya ve İran tarafından Suriye’ye yönelik sindirme faaliyeti var” dedi. Tevfik el-Hindi ayrıca, “Lübnan’ı kontrol eden, Hizbullah aracılığıyla Tahran’dır” açıklamasında bulundu.

Lübnan’daki İran-Suriye ekseni müttefikleri, Şam’daki rejimle ilişkilerin normalleşmesi için baskı yapıyor. Bu çerçevede, yerlerinden edilen Suriyeliler konusu ve Lübnan tarım ürünlerinin Nasib Sınır Kapısı aracılığıyla ihraç edilmesi, bir girişim olarak ele alınıyor. Ancak bu girişimler, 14 Mart Bloğunun reddi ile de karşı karşıya. Zira Başbakan Saad Hariri, hiçbir koşulda Esed rejimiyle ilişkileri normale döndürmeyeceğini ve Suriyelilerin ülkelerine dönüşlerinin de rejimle değil, Ruslarla koordinasyon içerisinde yapıldığını vurguladı.