Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Macron: Filistin devletini hemen tanımayacağız | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Fransa, Filistin devletini tanımak için tek taraflı ve aceleci bir adım atmazken, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, dün, Macron ile Paris’teki Elysée Sarayı’nda bir araya geldi. Abbas, görüşme esnasında Macron’dan Filistin devletini tanıma talebinde bulunmazken, iki lider görüşme sonrası ortak bir basın açıklaması düzenledi.

“Fransa, ABD’nin adımlarına göre karar alan bir ülke değil”

Macron, Abbas ile ortak basın açıklamasında, Fransa’nın neden Filistin devletini tanıma konusunda aceleci olmadığına dair açıklamalarda bulundu. Aceleci bir karar vermemesinin çeşitli nedenleri olduğunu dile getiren Macron, böyle bir adım atılması halinde, bu adımın ABD Başkanı Donald Trump’ın Kudüs kararına karşı tepki olarak algılanacağını ifade etti. Fransa’nın, ABD’nin adımlarına göre karar alan bir ülke olmadığını vurguladı.

Mevcut şartlarda, aceleci bir karar almanın Filistin’deki duruma herhangi bir etkisinin olmayacağını belirten Macron, bu kararın Fransa’yı krizin bir tarafı gibi göstereceğini bunun da krizin öteki tarafıyla bir diyalog kurmasını engelleyeceğine işaret etti. “Böyle bir durumda biz de ABD’nin işlediği hatayı işlemiş oluruz. Ancak bunu yapmayacağız” şeklinde konuştu.

Sorunun Filistinliler ve İsrailliler arasında olduğunu ve her halükarda sorunun dışardan çözülemeyeceğini belirten Macron, “Şüphesiz Fransa olarak, uygun bir zamanda Filistin devletini tanıyacağız. Ancak bu karar siyasi çözüme götürecek bir mekanizma bulunmasıyla paralel verilecektir” ifadelerini kullandı. Fransa’nın diplomatik seçenekleri göz ardı ederek baskılarla karar vermeyeceğini sözlerine ekledi.

Fransa’nın bekleme kararına etki eden başka durumlar da olduğu görülüyor. Macron, geçtiğimiz hafta başında, Ürdün Kralı 2. Abdullah ile yaptığı görüşme sonrası, Kral Abdullah ile birlikte bu konuda herhangi bir adım için ABD’nin ne yapacağını bekleme konusunda hemfikir olduklarını belirtmişti. Paris’te bulunan Arap diplomatlar ise, ABD’nin, Fransa’dan kendi adımlarını atmadan önce bir hareketlenme içine girmemesini talep ettiğini aktardı.

Öte yandan Macron, Filistin konusunda tarafların yeniden masaya oturması için sarf edilecek çabaların ABD’nin desteği olmaksızın başarılı olamayacağının altını çiziyor. Fransa’yı beklemeye iten çeşitli sebepler var. Bu sebeplerin en önemlisi Fransa Temsilciler Meclisi’ndeki Yahudi lobisinin baskıları ve ABD’nin uyarıları olarak görülüyor. Bunun yanısıra, Macron liderliğindeki Cumhuriyetçi İlerici Parti kurmayları, 2019 yılında yapılacak seçimler için İsrail destekçilerinin oylarını kaybetmemeye büyük önem veriyor. Buna rağmen Fransa, Filistin sorununun çözümü için sahada ve siyasi arenada aktif bir rol üstlenmek istiyor.

Fransa’nın hem Filistin hem de İsrail’in dostu olduğuna vurgu yapan Macron, tarafların masaya dönüşünü kolaylaştırmak istediklerini ve her iki taraf içinde bir yardımcı rol oynamak istediklerini dile getirdi. Paris’in önem verdiği ve Macron’un da dikkat çektiği nokta, Kudüs’ün her iki tarafın da başkenti olacağı iki devletli çözüm ve çözüme siyasi yoldan ulaşma meselesi. Macron, Abbas ile yaptığı görüşmede, Filistin tarafıyla ilişkilerin geliştirilmesi amacıyla belirli bir tarih vermeden yılbaşında Filistin’i ziyaret etme sözü verdi. Fransız Cumhurbaşkanı, bu ziyaretle kararlılıkla barış istediğini göstermeyi amaçladığını vurguladı.

“ABD dünyanın böyle yönetilemeyeceğini anlamalı”

Öte yandan Paris’teki Abbas-Macron görüşmesine dönecek olursak, yapılan görüşmede Fransa’nın tutumunu dinlemeye büyük önem gösteren Abbas, sürekli olarak, ABD’nin kendisini siyasi süreçten uzaklaştırdığını, ABD’nin hiçbir planını kabul etmeyeceğini ve uluslararası kararları ihlal eden ABD yönetiminin barış için hiçbir katkıda bulunamayacağını tekrarladı. ABD’nin Birleşmiş Milletler Genel Kurulu öncesi aleyhinde oy kullanacaklara tehdit savurması hakkında, “ABD dünyanın böyle yönetilemeyeceğini anlamalı. Hiç kimseye belli siyasi tavırlar dayatamazsınız” şeklinde konuştu.

ABD’nin yıllardır Filistin-İsrail barışına dair oynadığı rolün alternatifi ne? Sorusuna ise Abbas, alternatif bulmak için siyasi çabalarını tüm dünyada sürdürdüğünü söylemekle cevap veriyor. “Birçok ülke tavrımızı destekledi ve Ortadoğu barışı için üzerine düşeni yapmaya hazır olduğunu bildirdi” cümlelerini kullanıyor. Abbas’ın bu sözlerle Fransa, Rusya, Çin ve diğer Avrupa ülkeleri gibi güçleri kastettiğinden şüphe yok. Filistin Devlet Başkanı, her halükarda, barış kültürüne ve şiddetten uzaklaşmaya vurgu yapıyor. Bu anlayıştan hareketle, Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Abbas’ı gösterdiği barışçıl tavırdan dolayı överken, hangi taraftan olursa olsun şiddeti kabul etmeyeceğinin altını çiziyor.

Bu gelişmelerin gölgesinde, Abbas, Suudi Arabistan’ın üstlendiği rolü de unutmadı. Suudi Arabistan Kralı Selman Bin Abdulaziz’in her zaman Filistinlilerin tavrını desteklediğini hatırlatan Abbas, Kral Selman ve Prens Muhammed Bin Selman’ın “Başkenti Kudüs olan bir Filistin devleti kurulmadan Ortadoğu’da kalıcı barışa ulaşmak mümkün değil” şeklindeki tavrına dikkat çekti.

Filistin siyasetinin diplomatik zaferler kazandığı ve Washington’un tavrına karşı destek toplamayı başardığı açık. Ancak “ABD hükümetinin tavrında ısrar etmeye devam ettiği sürece çıkmaz yoldan nasıl çıkılabilir?” sorusunu hala cevabını bulmuş değil.