Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Macron, Washington’a resmi ziyaret gerçekleştiriyor | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, ABD’ye yapacağı ve 23 Nisan’dan itibaren 3 gün sürecek olan resmi bir ziyaret gerrçekleştirecek.

Üst düzey ziyaretçilere tahsis edilen ve Blair House olarak adlandırılan konuk sarayında gerçekleşecek olan ağırlanma; Trump, Macron ve Mont Vernon’daki eşleri için özel bir akşam yemeği, ABD’nin bağımsızlık kahramanı Başkan George Washington’un kır evinde konaklama. Bu ev Fransa ile olan bağlar açısından da sembolik öneme sahip. Nitekim Amerikalı bağımsızlık savaşçılarına yardım eden Marquis de Lafayette, Başkan George Washington ile buluşmak için bu evi defalarca ziyaret etmişti.

İkinci günde Macron ve beraberindeki heyet, Başkan Yardımcısı Mike Pence’nin daveti üzerine Dışişleri Bakanlığı konutunda benzer bir karşılama töreninden sonra Beyaz Saray’daki resmi akşam yemeğinde onur konuğu olacak.

Şerefine düzenlenen askeri törene ek olarak Fransız Cumhurbaşkanı, Amerikan Kongresi önünde konuşma yapacak.

Elysee Sarayı çevreleri önceki gün ziyareti duyururken konuşmanın Macron’un son derece yeterli İngilizcesi ile olacağına ve yaklaşık yarım saat süreceğine özellikle dikkat çekti. Fransız Cumhurbaşkanı, o yarım saatte iki ülke arasındaki İngiltere, Almanya ve İtalya’nın aksine hiçbir şekilde savaş halinde bulunulmayan tarihi ilişkilere yoğunlaşacak.

Macron, Trump ve beraberindeki Dışişleri, Savunma ve Ekonomi Bakanları ile görüşmeler gerçekleştirecek. Resmi ziyaretlerinde olduğu gibi George Washington Üniversitesi öğrencileri ile de bir görüşme tertip edildi. Macron için yapılan tüm bu hazırlıklar, Fransız Başkan’ın geçtiğimiz Mayıs ayında milli bayram kutlamaları ve Şanzelize Caddesi’nde her yıl düzenlenen geleneksel askeri gösteri münasebetiyle Amerikalı mevkidaşını onur konuğu olarak çağırmasına ‘güzel bir geri dönüş’ten başka bir şey değil.

Seçildiğinden bu yana Macron, Trump ile ‘özel bir ilişki’ geliştirmek için çalışıyor. İki ülke arasında temel meseleler üzerine yaşanan görüş ayrılıklarına rağmen (Paris İklim Anlaşması, Trump’ın korumacı politikası, İran’ın nükleeri, Suriye’deki savaş, Filistin-İsrail meselesi…) Macron, Trump ile olan ilişkisini iyi tutmak için özel bir çaba sarf etti.

Üçlü askeri harekât, iki adam arasındaki bağları güçlendirdi ve Fransız Cumhurbaşkanı ABD’li mevkidaşına etki edebileceğini düşündürdü.

İki liderin ve vezirlerinin ele alacağı dosyalar oldukça fazla: güvenlik politikası, teröre karşı savaş, Macron’un daveti üzerine önümüzdeki Çarşamba ve Perşembe Paris’te düzenlenecek uluslararası konferans, İran dosyası, Suriye savaşı, Rusya’nın Batılı ilişkileri, Ukrayna’daki kriz ve NATO’nun geleceği. Ayrıca ekonomik ticari meseleler de var: Washington’un yakın zamanda koymaya karar verdiği ek ödemeler, önümüzdeki yaz Kanada’da en gelişmiş 7 sanayi ülkesinin yapacağı zirve, Rusya’ya yaptırımlar ve Paris ve Washington arasında yaşanan başka anlaşmazlıklar.

Macron’un özellikle de Trump’ın alacağı temel kararların birkaç gün öncesinde Washington’a gitmesi ile birlikte siyasi meseleler daha da belirginleşecek. Söz konusu meselelerin başında da İran ile imzalanan nükleer anlaşmasının akıbeti geliyor. Trump’ın 12 Mayıs’ta Washington’un nükleer anlaşmada kalıp kalmayacağını ilan etmesi bekleniyor. Şarku’l-Avsat’ın 19 Nisan sayısında da işaret edildiği gibi Fransa tarafı, ilgili iki dosyada Washington ile uzlaşmaya vurgu yaparak söz konusu anlaşmaya bağlılığını tekrar edecek. İlgili iki dosya ise İran’ın balistik füze programı ile Tahran’ın bölgesel siyasetidir. Paris’in bu konuda net bir tavır alması ve Tahran’a yaptırım uygulama çağrısında tereddüt etmemesi gerekmekte.

Fransa Cumhurbaşkanlığı kaynakları, Amerikalı ve Avrupalı teknik ekipler arasında, nükleer anlaşmayı imzalayan üçlü Avrupa ülkesinin (Fransa, İngiltere, Almanya) istediği ve anlaşmada kalmaya ikna etmek için Amerikalı Başkan’a sunulmak üzere hazırlanan güvenceleri içeren teminatı netleştirmek amacıyla yapılan toplantılara işaret etti.

Avrupa tarafı, önerilerin Başkan Trump’ın inceleyip cevap vermesi için bu ayın sonlarına doğru hazır olmasını istiyor. Paris, ABD yönetiminden gelen tedirgin edici işaretler sebebiyle ‘karamsar’ görünüp bir atılım beklemese de kaynaklar, B planına gitmeyi ve Amerika’nın çekilmesi durumunda nasıl davranılacağını özellikle de İran’ın durumunu ve Tahran’ın ne yapacağını düşünmek istemiyor.
Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar, ABD’nin anlaşmayı bozması durumunda Tahran’ın anlaşmadan doğrudan çekildiğini ilan etmeyeceğini; aksine diğer taraflar (Güvenlik Konseyi’nin daimi dört üyesi ve Almanya) aynı şeyi yaptığı ve içeriğe göre hareket ettiği sürece taahhüdüni sürdüreceğini ifade etti. Bununla birlikte Tahran, başka bir şart daha koşuyor ki o da bu devamlılığın, İran’ın geniş yorumlara kapı aralayan milli çıkarlarını sağlamasıdır.

Paris, temel meselelerde Washington ile ters düşmek istemiyor ve ABD tarafı ile ilişkilerini güçlendirmek istiyor. Üstelik Washington’un ister Suriye ister Filistin isterse teröre karşı savaş olsun tüm sıcak konularda etkin bir rol oynamasını arzuluyor.

Fransa’nın kanaati, Washington ile ‘güvene dayalı ilişkilerin’ onunla başa çıkmada ve onu etkilemede Paris’in işini kolaylaştıracağı yönünde. Başka Fransız kaynaklar, Paris’in Washington’un ‘ilk ortağı ve muhatabı’ olmak istediğini gizlemiyor. Hele ki kadim dostu (İngiltere) AB’den ayrılma (Brexit) hazırlıkları ile uğraşıp aynı şekilde Şansölye Merkel’in son seçimlerden zayıf çıktığı ve hükümetini kurmasının yüz günden fazla sürdüğü bir durumda Avrupa’nın en büyük ekonomik gücü (Almanya) iç meselelerle boğuşurken.