Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Maduro tartışmalı geçen seçimlerin ardından yeni bir döneme başlıyor | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Derinleşen ekonomik krizin mağduru milyonlarca Venezuelalı dün, Devlet Başkanı Nicolas Maduro’nun ciddi bir rakibi olmaması sebebiyle kazanacağına kesin gözüyle bakılan tartışmalı başkanlık seçimlerinde oy kullandı. Yaklaşık 20 milyon seçmen, muhalefet tarafından boykot edilen erken seçimler için sandık başına gitti.

Gıda, ilaç, su, elektrik ve ulaşım sıkıntılarının yanı sıra güvenlik sorunları ve pahalı yaşam koşulları nedeniyle bunalan Venezuelalıların büyük bir kısmı yönetimle aynı görüşe katılmıyor. Buna rağmen Maduro, 2019 yılının ocak ayında başlayacak altı yıllık yeni dönemi kazanmasına kesin gözüyle bakılan tek adaydı.

Maduro, seçim otoriteleri ve ordu üzerindeki kontrolünün yanı sıra muhalefeti bölünmesini sağlayarak mirasçısı olduğu Hugo Chavez’in politik ilkelerinin yolundan gidiyor gibi görünüyor. Venezuela lideri dün Twitter’dan yayınladığı mesajda, “Adil ve başarılı bir gelecek inşa etme hakkını savunuyoruz” ifadelerini kullandı.

Muhaliflerin ittifakı Demokratik Birlik Masası (MUD) lideri 56 yaşındaki Henri Falcon, MUD’un seçimleri boykot etmek için geri çekilmesinin ardından tek başına Chavez taraftarlarının adayı Maduro’nun karşısına rakip olarak çıktı. Falcon ve muhaliflerin diğer adayı 48 yaşındaki Anglikan Papaz Javier Bertucci, Maduro’nun egemenliğinden rahatsız olan seçmenler için seçimlerde yarıştılar.

Anketlerin çoğu, eski bir kamyon şoförü olan 55 yaşındaki Maduro’nun seçimleri kazanacağını gösteriyordu.

Muhalefet, Devlet Başkanı’nı ‘akrabalarını kollamak’ ile suçlayarak ve sosyal yardımlardan yararlanan Ulusal Kart sahiplerine ikramiye vereceğini vaat ederek toplumu kendilerine yönlendirmeye çalıştı. Ancak Ulusal Seçim Konseyi Başkanı Tibisay Lucena, seçim kampanyası sırasında seçmenlere para vaat edilemeyeceğini duyurdu.

MUD, dünkü seçimler sırasında ‘Maduro Git’ sloganı altında dünyanın dört bir yanında Venezuelalıların yaşadığı şehirlerde yaklaşık 100 gösteri düzenledi. Venezuela muhalefeti, ABD ve Avrupa Birliği’nin (AB) yanı sıra Arjantin, Brezilya, Kanada, Şili, Kosta Rika, Guatemala, Honduras, Kolombiya, Meksika, Panama, Paraguay ve Peru’nun oluşturduğu Lima Grubu, Karkas hükümetini tanımayacaklarını vurguladılar. Seçimlerin ne demokratik ne özgür ne de şeffaf olduğu düşünen tüm bu muhalif taraflar Maduro’yu demokrasiyi baltalamakla suçluyor. 2017 ortalarında yaklaşık dört ay süren ve 125 kişinin ölümüne yol açan muhalif gösteriler, iktidara hizmet eden güçlü bir siyasi silah teşkil olan Kurucu Meclis’in kurulmasıyla sona erdi.

ABD yönetimi, seçimlerden kısa bir süre önce hükümetin iki numarası olarak görülen Diosdado Cabello’ya karşı yaptırımlar uyguladı.

ABD Hazine Bakanlığı Yabancı Varlıkların Kontrolü Ofisi (OFAC) tarafından yapılan açıklamada, Cabello’ya uygulanan yaptırımların gerekçesi olarak adının yolsuzluk davalarına karışması gösterildi. ABD yönetimi tarafından Cabello’nun yanı sıra Cabello’nun kardeşleri ve temsilcisi Rafael Alfredo Sarria’ya da yaptırım uygulandı.

Maduro’nun, seçim kampanyası süresince gerçekleştirdiği toplantılarına eşlik eden seçim şarkısının sözlerinde şu dizeler yer aldı:

“Bana diktatör desinler umurumda değil. Şantaja boyun eğmeyiz. Venezuela’nın devlet başkanı, Donald Trump tarafından değil, Venezuelalılar tarafından seçilir.”

Maduro’ son kampanya mitinginde kendisini ‘asker’ olarak nitelendiren Arjantinli efsane futbolcu Diego Maradona’nın da desteğini almıştı.

Oylama işlemi sırasında herhangi bir hak ihlali yaşanmaması için yaklaşık 300 bin asker ve polis görev yaptı. 2014’ten bu yana düşen petrol fiyatları, ekonomisinin yüzde 96’sı petrol gelirlerine bağımlı olan Venezuela’da ciddi bir ekonomik krize sebep oldu. Yüz binlerce Venezuelalı ülkelerini terk etmek zorunda kaldı. Ülkede yabancı döviz sıkıntısı var. Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYİH), beş yıl içersinde yüzde 45’e düştü. Uluslararası Para Fonu’na (IMF) göre 2018’de yüzde 15’lik bir düşüş daha yaşanması bekleniyor.

Maduro bu durumdan kendisini devirmek için ‘ekonomik savaş’ başlatan muhalifleri ve ABD’yi sorumlu tutuyor.

Uluslararası Kriz Grubu ise duruma dair yaptığı açıklamalarda şu uyarıda bulundu:

“Venezuela’daki ekonomik kriz o kadar sert ki egemen sivil yönetim ve askeriye arasında yaşanabilecek herhangi bir gerginlik daha büyük bir toplumsal bölünmeye yol açabilir.”