Mesud Barzani liderliğindeki Kürdistan Demokrat Partisi (KDP), Irak eski Cumhurbaşkanı Yardımcısı Nuri el-Maliki’nin Kürt bölgelerinden birinde yaptığı konuşmadan dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Maliki’nin görev yaptığı 2006-2014 yılları arasındaki Kürtlere yönelik katı uygulamaların ardından parti bu konuşmayı Kürtlere karşı yeni bir tutum olarak gördü.
Rudaw Haber Ajansı’na önceki gece demeç veren Nuri el-Maliki 25 Eylül’de gerçekleşen Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) bağımsızlık referandum sorunu hakkında, “Federal mahkemenin süresi doldu ve yeni bir safhaya geçmesi gerekiyor. Bu nedenle, IKBY’yi ve merkezi hükümeti, anayasa çatısı altında diyalog masasına oturmaya çağırıyorum” ifadelerini kullandı. Kürtlerin Irak’taki ortaklık ve kardeşlik statülerine geri döneceklerini belirten Irak eski Cumhurbaşkanı Yardımcısı, “Seçimde daha fazla oy alabilmek için Kürt halkını cezalandırmak mantıksız bir mantıktır. Ahlaki, vatani ve kanuni açıdan uygunsuzdur. İnsanları cezalandırmak zamanı boşa harcamaktır. İstikrarın oluşturulması için maaşların IKBY’ye hızla ulaşmasını istiyorum” şeklinde konuştu.
“Anayasaya uygun, her türlü çabayı sarf ediyoruz”
Irak Parlamentosu Hukuk Komisyonu Başkanı ve KDP’nin üst düzey isimlerinden Muhsin Sadun Şarku’l-Avsat’a yaptığı açıklamada şunları kaydetti; “Şu anda IKBY ile Bağdat arasındaki olağanüstü sorunları çözmek için hepimizin saygı duyduğu Anayasaya uygun olarak, her türlü çabayı sarf ediyoruz. Bizler Bağdat hükümetine Irak’ın geri kalan halkı ile birlikte oy verdik. Nuri el-Maliki, özellikle bölgenin bütçedeki payının azalması, taraflar arasında bir diyalog çağrısı yapmaması, maaş ve ödemelerin gönderilmemesi açısından Başbakan Haydar İbadi ile Kürtler arasında yaşanması kaçınılmaz olanlara dikkat çekti” dedi.
Özellikle yaşanan gösterilerle birlikte IKBY’nin yaşadığı zor şartlar altında Maliki’nin şu anki çağrısının IKBY sokaklarında dahi kabul edilebilir olduğunu söyleyen Muhsin Sadun, Başbakan İbadi’nin diyalog çağrılarını görmezden gelmeye devam etmesinden duydukları şaşkınlığı dile getirerek, “Kaybedilen şey Kürtlerin güvenidir” ifadelerini kullandı.
Sadun, “İbadi, 2014’te hükümetinin kurulmasından, son referandum krizine kadar Kürt güçleri arasındaki politikalarını destekleyen tek kişinin KDP ve özel ilişkiler içerisinde olduğu parti lideri Mesud Barzani olduğunu iyi biliyor. DEAŞ ile mücadelede Irak ordusu ile Peşmergeler arasında anlaşmalar yapıldı” şeklinde konuştu.
Birçok uluslararası havayolu şirketinin, IKBY’deki havaalanlarına uçmasının engellenmesi sebebiyle Irak hükümetine karşı yasal şikayetlerde bulunmaya hazırlandıklarını söyleyen Sadun, yasağın ciddi zararlar verdiğini ifade etti.
Maliki ayrı bir liste ile seçime hazırlanıyor
Gözlemciler, Maliki’nin, Bağdat ve Erbil arasındaki krizden istifade etmek amacıyla İbadi’yi kaybetme pahasına Kürtlerle ittifak kurmak istediklerini İbadi’nin milletvekili olduğu, Maliki liderliğindeki Dava Partisi’nin önümüzdeki seçimler için ayrı bir liste üzerinde çalışmayı düşündüğünü belirttiler.
“İbadi’nin bir düğmeye basacak dahi parası yok”
Kanun Devleti Koalisyonu Milletvekili ve başbakanın destekçisi olan Cabbar İbadi, Şarku’l-Avsat’a yaptığı açıklamada, “İbadi’nin bir düğmeye basacak dahi parası yok. Ancak mekanizmalar ve varlıklar var. Bunun için IKBY’de çalışanların maaşlarının gönderilmediğini söylüyoruz. Bu yüzden konu sadece siyasi açıdan değerlendirilmemeli. Bu işin birde teknik ve idari yönleri bulunuyor. Devlet bütçesi diğer illerin personeli için yeterli değil” şeklinde konuştu.
“Kürtler referandumu iptal etme konusunda net tavır sergilemeli”
Cabbar İbadi, Haydar İbadi’nin şimdiye kadar anayasa olan bağlılığın ilan edilmesine ve Federal Mahkemenin referandumun iptali hakkındaki kararına saygı göstermesine rağmen IKBY ile içeriden ve dışarıdan yapılan diyalog çağrılarına cevap vermeme konusundaki ısrarı ile ilgili bir soruya şöyle cevap verdi; “Buradaki asıl soru şudur: Kürtler gerçekten referandumu iptal etti mi?! Cevap ise açık; Kürtler referandumu iptal etme konusunda açık ve net bir tavır sergilemediler. Anayasa veya Federal Mahkeme’ye saygı göstermek yeterli değil. Kendisine saygı duyulsun ya da duyulmasın Federal Mahkeme’nin kararı bağlayıcıdır. Bu nedenle ana problemlere bakmadan sözcükleri manipüle edemez veya siyasi pozisyonları istismar edemezler.”
Diyalog ihtimali düşük
Taraflar arasında yakın bir zamanda diyalog kurulabileceği söylentilerine rağmen Cabbar İbadi bu olasılığa uzak bakarak, “Diyalog ancak, Başbakan İbadi’ye referandumun net bir şekilde iptal edildiği kanıtlanırsa mümkün olabilir. Maaşlar ise bölgenin petrol kaynaklarını teslim etmesi ve bölgedeki nüfus sayısına göre tam çalışan sayısı bilgisini vermesine bağlıdır” ifadelerini kullandı.