Manama/Ubeyd es-Sehmi

Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü (IISS) ve Bahreyn Dışişleri Bakanlığı işbirliği ile düzenlenen Manama Diyalogu Güvenlik Konferansı’nda, Ortadoğu’da istikrar ve güvenlik, teröre karşı savaşta bölge ülkeleri arasında ittifaklar kurulması gibi önemli konular ele alındı. Konferansta katılımcılar, uluslararası ticaretin yüzde 12’sinin geçtiği Babu’l Mendeb Boğazı’nın bölge ve dünyanın güvenliğinde oynadığı rolün önemine vurgu yaptı.

Bu yıl 14’üncüsü düzenlenen konferansta ayrıca, Afrika Boynuzu’nun önemli bir doğal zenginlik kaynağı olması, elverişli yatırım fırsatları sunması, stratejik, güvenlik ve siyasi ortaklıklar kurulması açısından Ortadoğu ve Körfez bölgesi için önemine işaret edildi.

Konferansın akşam oturumunda ise Filistin meselesi ele alındı. Özellikle birinci ve ikinci gün toplantılarında ele alınan konuya ilişkin katılımcılar, Ortadoğu’daki sorunların temelinde Filistin-İsrail çatışmasının sona ermesinin bölgede tüm radikal ve terörist güçleri ortadan kaldıracağı konusunda hem fikirlerdi.

Konferans konuşmacılarından IISS Jeo-Ekonomi ve Strateji Üst Düzey Danışmanı Dr. David Gordon, oturum sırasında ‘Ortadoğu ve Çin arasındaki ilişki’, ‘Çin-ABD ilişkileri’ ve ‘Çin’in İpek Yolu çevresinde gelişen stratejisi’ başlıklı 3 konuya değindi.

“Manama Diyalogu, yeni ufukları keşfetmek için büyük fırsat”

IISS Çatışma, Güvenlik ve Kalkınma Üst Düzey Danışmanı Virginia Comolli, ‘Afrika Boynuzu’nda Güvenlik ve Rekabet’ başlıklı oturumda, Manama Diyalogu’nun Afrika kıtasındaki yeni ufukları keşfetmek için büyük fırsatlar sunduğunu vurguladı.

Bununla birlikte Afrika Kıtası ve Körfez Arap ülkeleri arasında ticaret alanında işbirliğini de kapsayacak şekilde güçlü ilişkiler olduğunu vurgulayan Comolli, Bab’ul Mendeb Boğazı’ndan geçen ticaret hacminin, uluslararası ticaretin yıllık 12’sini oluşturduğunu ve bu oranın çok büyük olduğuna işaret etti.

Ayrıca, yıllar süren çatışmalardan sonra Etiyopya ve Eritre arasında yapılan Barış Anlaşması’na övgüde bulunan Comolli, Suudi Arabistan’ın bu konuda gösterdiği çabalara ve oynadığı büyük bir role dikkati çekti. Öte yandan Afrika Birliği’nin çok güçlü bir kurum olduğunu belirten Comolli, Afrika Boynuzu ile Körfez ülkeleri arasındaki ilişkilerin geliştiğini kaydetti.

Terörle mücadelede ittifaklar kurulmalı

IISS Ortadoğu Direktörü Sir Tom Beckett, terörizmin bölgenin karşı karşıya olduğu güçlüklerden biri olduğuna işaret ederek, terörle mücadele için ittifaklar kurulması gerektiğinin altını çizdi.

ABD politikasının DEAŞ terör örgütünü mağlup etmeye odaklandığını söyleyen Beckett, bu politikanın ayrıca İran liderliğindeki güçlerin Suriye topraklarından çekilmesi, çatışmaların azaltılması ve Suriye’de istikrarın sağlanması için yeniden yapılanma sürecinin başlatılması gibi konuları öncelediğini belirtti.

“Ortadoğu hassas bir alan”

IISS Genel Müdür Yardımcısı Dr. Kori Schake ise, Ortadoğu bölgesinin dünyanın geri kalanından tamamen farklı olduğunu, bu yüzden farklı bir şekilde ele alınması gereken hassas bir alan olduğunu söyledi. Dr. Schake konuşmasında ayrıca Ortadoğu’daki bölgesel ortaklıkların nasıl geliştiğine de değindi.

Manama Diyalogu oturumlarındaki konuşmalarla Filistin meselesinin tartışmaların merkezine geri döndüğünü de sözlerine ekleyen Dr. Schake, konferansta gerçekleşen olumlu diyaloglara övgüde bulundu.