ABD Savunma Bakanı Jim Mattis, bugün yaptığı açıklamada, Çin Halk Cumhuriyeti yönetiminin, tartışmalı bölge olan Güney Çin Denizi’nde askeri mevzilerini güçlendirmesi ve bölgeye yeni savunma sistemleri konuşlandırmasının “Komşularını korkutmak ve nefret ettirmek” amacı taşıdığını söyledi.
Mattis, Singapur’da düzenlenen bir güvenlik zirvesinde gerçekleştirdiği konuşmada, ABD ordusunun Kore Yarımadası’nın nükleer silahlardan arındırılması için sürdürülen diplomasiyi desteklemeye devam ettiğini belirtti. Sürecin denetime açık olması gerektiğini ve geri dönüşünün olmadığını vurguladı.
Çin yönetiminin, Güney Çin Denizi’ne, Gemi ve Uçaksavar bataryaları ile sinyal karıştırıcılar konuşlandırdığını. Ayrıca, bölgedeki yapay adalarda askeri varlığını artırdığına değinen Mattis, “Pekin, aynı zamanda bölgeye uçak gemileri de konuşlandırdı” dedi.
Mattis, konuşmasında, “Çin yönetimi aksini iddia etse de, askeri müdahaleyi başlatma özelliğine sahip ağır silahları bölgeye konuşlandırmasının amacı komşularına korku ve nefret salmaktır” dedi.
Çin, sözünü tutmadı
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’i eleştiren Mattis, Cinping’in 2015 yılındaki Beyaz Saray ziyaretinde, bölgedeki adaların silahsızlandırılmasına dair verdiği sözleri tutmadığını ifade etti.
ABD’nin Güneydoğu Asya’da var olmaya devam edeceğini vurgulayan Mattis, müttefiklerinin Çin tarafına geçmek yerine ABD tarafında kalmalarının kendileri açısından iyi olacağını bildirdi.
Konuşmasında, Çin’e yönelik eleştirilerini sürdüren Mattis, ABD’nin çatışmaların siyasi çözümle sonlandırılacağına inandığını ve karşılıklı özgür ve adil yatırımları destekleyerek uluslararası ölçü ve kurallara uyduğunu kaydetti.
Washington yönetiminin Çin’in bölgede nüfuzunu artırmasına dair uyarılarda bulunmasına rağmen Pekin yönetimine yönelik çok az sayıda yaptırım uygulanıyor.
Davet geri çekildi
ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), Güney Çin Denizi’nde düzenlenecek askeri tatbikat için Pekin’e gönderilen daveti geri çekerek istisnai bir adım atarken, Mattis, bu adımı “İlk tepki” olarak nitelemişti.
Gelecekte Çin’e karşı uygulanabilecek daha büyük yaptırımlar olabileceğine değinen Mattis, “Komşularını borç batağına sürükleyerek siyasi özgürlüklerini bir şekilde kısıtlandırmayı komşularıyla diyalog yolu olarak görüyorlar. Ancak, bu işler nihayetinde sonuç vermez” ifadelerini kullandı.