Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

May’den AB’ye: Ülke çıkarına olmayacak hiçbir tavizde bulunmayız! | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

İngiltere Başbakanı Theresa May, sert bir Brexit yerine Avrupa Birliği (AB) ile pek çok alanda işbirliğinin devamını ve ürün-hizmet konusunda ortak paydaları korumayı öngören Chequers planı nedeniyle, Brexit taraftarlarının eleştiri oklarının hedefinde bulunuyor. May ise söz konusu plandan, ülke çıkarına olmayacak hiçbir fedakarlıkta bulunmayacağını ifade ediyor.

Theresa May, Brexit sonrası AB ile gelecekte ticari ilişkiler konusundaki, Chequers planına bağlı kalma taahhüdünde bulundu. May, geçtiğimiz Temmuz ayında, İngiltere’nin ortak pazardan çıkmasını ve bir gümrük anlaşması ve pek çok ortak kural temelinde AB ile çeşitli mallar ve tarım ürünleri için yeni bir “serbest bölge” kurulmasını öngören bir plan sunmuştu.

“Yeniden sandığa gitmek, demokrasiye ihanet olur”

The Telegraph gazetesi için konuyla ilgili bir makale kaleme alan lider, önümüzdeki ayların ülkenin geleceğini belirlemek için kritik olacağını belirtti ancak ülke çıkarına olmayacak hiçbir tavizde bulunmayacağının da altını çizdi. Halkın tercihini yerine getirmede net bir misyon üstlendiğini söyleyen May, Brexit’e ilişkin ikinci bir referandum talebini ise yine sert bir dille geri çevirdi. İngiltere Başbakanı, yeniden sandığa gitmenin demokrasiye ihanet olacağını yazdı.

Planı nedeniyle Brexit taraftarlarının güçlü muhalefetiyle karşı karşıya kalan May, Brüksel’e ek tavizler vermek yerine bir anlaşmaya varmamayı tercih ettiğini de belirtti.

Londra ve Brüksel’in ayrılma koşullarını düzenleme ve gelecekteki ilişkileri için kuralları belirleme konusunda Ekim ayına kadar bir anlaşmaya varması ve İngiltere’nin 30 Mart 2019’da Avrupa Birliği’nden (AB) ayrılması bekleniyor. Böylece ulusal parlamentolar, anlaşmayı onaylamak için yeterli zamana sahip olacak.

Buckinghamshire’daki başbakanlık konutu Chequers’da alınan kararlar doğrultusunda hazırlandığı için “Chequers Planı” adını taşıyan projeye, Muhafazakar Parti saflarındaki Brexit yanlıları, tepki göstermişti. Söz konusu planın, Haziran 2016’da yapılan Brexit referandumunun sonucuna ters düştüğü ifade edilmişti. Bu olay, dönemin iki bakanının (Dışişleri Bakanı Boris Johnson ve Brexit Bakanı David Davis) istifasıyla sonuçlanmış, AB liderleri de söz konusu planın uygulanıp uygulanamayacağını sorgulamıştı.

Öte yandan İngiliz basınında çıkan haberlere göre İngiltere’nin eski Dışişleri Bakanı Boris Johnson, Chequers planını engellemek ve Başbakan May’i devirmek için meşhur muhafazakar siyasi stratejist Lynton Crosby ile çalışıyor.

Bu arada İngiltere İşçi Partisi, Semitizm düşmanlığı suçlamalarına karşı büyük bir iç krizle karşı karşıya. Eski Başbakan Gordon Brown, partisine ‘anti-semitizmin uluslararası tanımını esas alma’ çağrısında bulundu. Hazine Bakanı John McDonnell ise partinin yaz boyunca yaptığı çalışmaların gölgelenmesi ve parti içindeki bölünmeler konusunda uyardı.

İşçi Partili Frank Field’ın istifası

İşçi Partisi’nden kıdemli Milletvekili Frank Field ise Perşembe günü istifasını açıkladı. AFP’nin bildirdiğine göre, yaklaşık 40 yıldır Avam Kamarası’nda milletvekili olan Field, partiye yazdığı bir mektupta şu ifadeleri kullandı:

“Corbyn’in liderliği, temel değerlerimizin erozyonuna şahit oluyor. İki temel sebepten dolayı istifamı sunuyorum. İlk sebep ise İşçi Partisi liderliğinin İngiliz siyasetinde anti-semitik bir güç haline gelmesi. İngiltere, bu görüşleri politikamızdan uzak tutmak için II. Dünya Savaşı’na girdi, ancak bu çaba ve başarı şu anda büyük ve sürekli bir iç saldırıya maruz kalıyor. Liderlik, temel değerlerimizi bu erozyondan kurtarmak için önemli bir adım atmıyor.”

Field, parlamentoda bağımsız milletvekili olarak kalmayı ve bir sonraki seçimde de aday olmayı planlıyor.

İşçi Partisi, 2017 seçimlerinde 262 koltuk kazanmıştı, ancak bu sayı, cinsel taciz iddialarına yönelik soruşturmanın beklenmesi nedeniyle iki milletvekilinin görevlerinin askıya alınması ve John Woodcock, Jared O’Mara ve Frank Field’ın istifa etmesi sonrasında 257’ye düştü.

İşçi Partisi lideri Corbyn’e anti-semitizm suçlaması

Jeremy Corbyn, yakın tarihli bir gazete makalesinde, partisinin anti-semitizmle sorunu olduğunu itiraf etti. İngiltere’nin eski Hahambaşı Jonathan Sacks ise bu hafta Corbyn’i ‘semitizm düşmanı’ olarak nitelendirdi ve onu, ‘ırkçıları, teröristleri ve nefretçileri desteklemekle’ suçladı.

Sacks söz konusu eleştirileri, Corbyn’in 2013’te yaptığı şu konuşmaya atfen yöneltiyor:

“İngiliz Siyonistler… Onların iki problemi var: Bir, tarihi öğrenmek istemiyorlar. İkincisi ise, bu ülkede çok uzun süre yaşamalarına ve hatta ömürlerini geçirmelerine karşın, İngiliz ironisini de anlamıyorlar.